Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 ) Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen 100.000,00 TL manevi tazminatın çok fazla olduğu ortadadır. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve daha uygun bir miktara hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır....
Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 ) Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen 100.000,00 TL manevi tazminatın çok fazla olduğu ortadadır. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve daha uygun bir miktara hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, üzerinde kat irtifakı kurulmuş bulunan anataşınmazda lokanta olarak kullanılan bağımsız bölümden duyulan rahatsızlığın önlenilmesi istenilmiştir. Bu duruma göre yanlar arasındaki uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasasının Ek-1. maddesi uyarınca bu yasadan doğan her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş bulunan anataşınmazda fırın olarak kullanılan bağımsız bölümden duyulan rahatsızlığın önlenilmesi istenilmiştir. Bu duruma göre yanlar arasındaki uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasasının Ek-1. maddesi uyarınca bu yasadan doğan her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....
K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının davaya konu iş kazası sonucu sol syatalji tanısıyla kaza tarihinden itibaren 45 gün istirahatli bulunmasına, L5-S1 proterude disk hernisi + sakral tarlov kisti nedeniyle SSK Kahramanmaraş Hastanesi'nin 30.01.2003 tarihli Sağlık Kurulu Raporu'nda iki yıl ağır işlerde çalışamayacağının belirtilmesine, anılan rahatsızlığın davacıyı yaşamı boyunca etkilemesine, davacının olayda kusuru bulunmamasına ve hüküm altına alınan manevi tazminatın miktarına göre tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine 06.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
UHH kararına esas alınan bu rapor, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ile ekindeki cetveller esas alınarak düzenlenmiş olmakla birlikte, maluliyet belirlemesine esas alınan rahatsızlık psikiyatrik nedene dayandığı halde, heyette psikiyatri uzmanının bulunmadığı; kazadan yaklaşık 2 ve 4 yıl sonraki psikiyatrik muayene ve ilaç kullanımlarına göre maluliyet belirlemesi yapılıp, psikiyatrik rahatsızlığın kaza ile illiyet bağının kurulmasının yeterli incelemeyle yapılmadığı (kazadan sonraki 2 yıllık süreçteki psikiyatrik yakınma- tedavi- ilaç kullanımı vs. incelenmediği) görülmektedir. Bu itibarla; esas alınan rapor, psikiyatrik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti bakımından yeterli bir rapor değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, İİK 121. madde gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davalı borçlu ...'ın murisinden intikal eden taşınmazların ortaklığının satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde, davalı borçlu ... ile diğer davalılar ... ve ...'ın muris...'ın mirasını ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/446 Esas 2013/515 Karar sayılı ilamıyla reddettiklerinden davanın reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir....
tazminatın ödenmesinin hukuken mümkün olmadığı iddiası karşısında sigorta şirketinin müteveffanın kredi kullanırken sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde istekte bulunulmadığı ve poliçe şartnamesi gereği sigortalının gerekli araştırma ve incelemeleri yapma yetkisinin olduğunu beyan ettiklerini, bu nedenle vefat tazminatından sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, sigorta şirketince poliçenin tanzimi sırasında basiretli bir tacir gibi davranarak sigortalıya bu hususlarda gerekli soruları yöneltip, cevaplarını alması gerektiğini, müteveffanın kredi kullanırken sağlık taraması yada sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde bir istekte bulunulmadığını, yapılan sigorta sözleşmelerine bakıldığında kendisine sözlü olarak bir aydınlatma bilgilendirmesi yapılmadığı gibi herhangi bir bilgilendirme formunun da doldurması için verilmediğini, sadece genel işlem sözleşmeleri gibi hızlı bir şekilde kendisine sözleşmelerin diğer sayfaları gibi sadece altına paraf atılması...
Yerel mahkemece gerekçede , kadının hastalığını saklayarak evlenmesi ile ortaya çıkan sağlık sorununun tedavisi için ameliyat olmaması ve eşini terk etmesi nedeni ile kusurlu olduğuna dayanılmış ise de, kadının cinsel yönden rahatsızlığının olup olmadığı ,varsa bu rahatsızlığın ne zamandan beri var olduğuna ,varsa bu rahatsızlığın evlilikteki cinsel ilişkiyi etkileyip etkilemeyeceği yönünde sağlık raporu alınmadan ,hastalığa ilişkin soyut tanık anlatımlarına göre kadına bu hususun kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu görülmüştür....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Yargıtay bozma ilamına, bozma sonrası Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınan rapora ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı işyerinde çalışırken 04/03/2007 tarihinde rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığı, bu rahatsızlığı Adli Tıp Raporuna göre Arterovenöz malformasyon- damar yumağı olduğu, beyin kanaması geçirmediği, bu rahatsızlığın kişinin bünyesinde meslekle ilişkisi olmadan mevcut olduğu, kişinin epileptik nöbetinin AVM hastalığının bir bulgusu olduğu, işyerinde çalışma koşullarından kaynaklanmadığı, meslek hastalığı sayılamayacağı, rahatsızlanıp düşmesinin iş kazası olarakta nitelendirilemeyeceği, işyerindeki rahatsızlığın hastalığın semptomu olduğu, davanın ispatlanamadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A....