Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 19.02.2021 havale tarihli İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, dava dilekçesinde davacı T1nin aslında kullanım kadastrosuna itiraz ettiğini, bu durumun dava dilekçesinin açıklamalar kısmındaki "Kınalıçam Köyü sınırları içerisinde tesbitinin sağlanması ve mevcut tesbit tutanaklarının iptal edilerek T1 sınırları içerisinde olması sebebi ile T1 adına tescil edilmesine karar verilmesi" beyanından anlaşıldığını, ancak mahkeme tarafından dava dilekçesindeki bu talebin, mülkiyet hakkına ilişkin olduğu değerlendirilmesinin yapıldığını, bu değerlendirimenin hatalı olduğunu, açıkladıkları nedenlerden dolayı dava dilekçesindeki talep konusunun aslında kullanım kadastrosuna itiraz olduğunu ve talepte bir çelişki olması halinde ise HMK'nun ilgili maddeleri gereği mahkemece davacı T1ne davadaki gerçek talebinin açıklattırılması gerekirken davanın usulden reddedilmesinin hatalı olduğu bu nedenle mahkeme...

Dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazların tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava sadece beyanlar hanesinde isimleri yazılı kullanıcılar aleyhine açılmıştır. O halde mahkemece davacılara davalarını tespit maliki olan Hazineye de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla tarafların bildirdikleri deliller toplanarak uyuşmazlık esastan çözülmelidir....

    Dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasanın Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin, taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda davacı, Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle dava açmış ise de Kadastro Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği bulunmadığı gibi, tespit maliki olmadığından pasif taraf sıfatı da yoktur. Ancak bu yanlışlık, tarafta yanılgı değil, temsilcide yanılgı mahiyetindedir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindeki davaların genel mahkemede açılamayacağı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın niteliği itibarı ile ancak 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesindeki ilan süresi içerisinde açılabileceği, buna göre genel mahkemede açılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya arasına getirtilen belgelere göre taşınmaz hakkında düzenlenen güncelleme tutanağı ile kullanım kadastrosuna ilişkin olarak tespit yapılıp, 15.07.2010 ile 13.08.2010 tarihleri arasında askı ilanına alındığı ve bu tarihler arasında kadastro mahkemesine dava açılmadığından tespitin kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....

        Dava, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazların tespit maliki olan Hazine'ye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava sadece tespit maliki olan Hazine aleyhine açılmıştır. O halde mahkemece davacıya davasını lehine zilyetlik şerhi verilen ... ve ...’a da yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla tarafların bildirdikleri deliller toplanarak uyuşmazlık esastan çözülmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında İstanbul ili, Beykoz ilçesi, ... köyü, 149 ada 14 parsel sayılı taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 25 yıldan beri Mehmet oğlu ...'in kullanımında ve üzerindeki 3 katlı evin de kendisine ait olduğu tutanağın beyanlar hanesinde belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, 2/B alanlarının, fiili kullanım durumuna göre yapılan kadastrosunda, 149 ada 14 sayılı parselde bulunan yapının koordinatlı krokide orman sınırları içerisinde kaldığı hususunda belirtme yapılmasını ileri sürerek dava açmıştır....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında Bartın Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, sicil oluşturacak şekilde hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davalı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kullanım kadastrosu sonucunda, Bartın İli Ulus İlçesi ... Köyü 233 ada 2 parsel sayılı 45,82 metrekare yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmaz 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, ... oğlu ...’nın kullanımındadır şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmişir....

              Dava, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Davacının somut olayda, tespit maliki olan Hazine yerine Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde, dava dilekçesi doğru hasma tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarındandır....

                Dava, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, davanın, tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi gerekirken, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Davacının somut olayda, tespit maliki olan Hazine yerine Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermesi şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir....

                  Dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Davacının tespit maliki olan Hazine yerine Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde, dava dilekçesi doğru hasma tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarındandır....

                    UYAP Entegrasyonu