"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık ...’ın, dosyasına sunduğu ve katılan ...’nin annesi ...’ın, dava konusu aracı 01.01.2017 tarihine kadar kullanmasına izin verdiğine ilişkin 01/11/2013 tarihli belge aslı temin edilerek yazı ve imzanın, ölen ...’a ait olup olmadığı hususunun tespiti için, ...’ın ikamet ettiği ilin Nüfus Müdürlüğüne, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'ne, bankalara ve boşanma davalarının görüldüğü Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, ...’a ait mukayeseye elverişli yazı ve imza örneklerinin gönderilmesinin istenmesi ile .......
KARŞI OY Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm çalışma süresi için hesaplanan izin ücreti alacağına hükmolunmuş ise de, davacı dava dilekçesinde 20 günlük izin alacağına karşılık fazlaya ait hakkını saklı tutarak 250,00 TL istemiştir. Dava dilekçesindeki ifadeye göre; izin ücreti alacağından saklı tutulan hak, 20 günlük izin ücreti alacağının dava konusu yapılan 250,00 TL'lik miktarı aşan kısım olup izin süresi yani kullanılmayan izin günleri bunun dışında kalmaktadır. Buna rağmen bilirkişinin talep dışına çıkarak yaptığı hesaplamanın alınarak davanın miktar yönünden ıslahı davalının savunma hakkını gereği gibi kullanmasına engel olabileceğinin kabulü gerekir. Böyle bir durumun meydana gelmesinin incelenmesi ve davalıya ait işyerinde 10 yıldan fazla çalışmış olan davacının bu süre içinde hiç izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu düşünülerek izin alacağı konusunda davacı isticvap olunmadan tüm süre için izin ücretine hükmolunması doğru değildir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanan kadının eski kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın TMK’nun ikinci kitabında düzenlenmiş olması nedeniyle, Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi de, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. TMK’nun 178. maddesinde, “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.09.2019 (Çar.)...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın cezalandırılması gerektiğine, ölenin alkollü araç kullanmasına izin vermesi nedeniyle sorumluluğunun olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 24.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evli Kadının Münhasıran Kızlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.11.2018 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının aracının site park yerini kullanmasına izin verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çocuğun velâyeti altındaki annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, davanın reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı, 4721 sayılı Kanunun 321 inci maddesi. 3.Değerlendirme Dava, çocuğun, velâyet sahibi annesinin bekarlık soyadını kullanmasına izin davasıdır. Boşanma sonrası velâyet hakkına sahip davacı anne çocuğun üstün yararı varsa çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyebilir....
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde yıllık izin ücreti talep ederken, “müvekkilimize yıllık izin kullanmasına rağmen ücretlerinin ödenmeyeceği ve iş akdinin feshedileceği baskısı ile sonradan tek seferde yıllık izin kullandığına dair belge imzalatılmış ise de müvekkilimiz yıllık izinlerini kullanmadığı gibi izin ücretleri de ödenmemiştir.” şeklinde açıklama yaparak irade fesadı iddiasında bulunmuş, davalı vekili ise irade fesadı iddiasını reddederek davacının hak ettiği yıllık izinlerini kullandığına ilişkin imzalı izin defteri ibraz etmiştir. Davacı irade fesadı iddiasının ispatı bakımından tanık dinletmiş ise de, tanıklar bu konuda davacının iddiasını kanıtlayıcı beyanda bulunmamışlardır....
Tutanak tanığı Ömer Polat, davacının yıllık izin istediğini, ancak istediği tarihte yıllık izin kullandırılmadığı için kendi isteği ile işe devam etmeyerek ayrıldığını beyan etmiştir. Davacı tanıklarının, davacının iş sözleşmesinin son bulduğu tarihte işyerinde çalışmaları bulunmamaktadır. Ancak davacı tanığı Halil Durak, davacının Adese AVM’de görevlendirildiğini, bu işyerinin davacının evine uzak olduğunu, çalışma saatlerinin de daha uzun olduğu, bu nedenle kendisinin işten ayrıldığını davacıdan duyduğunu beyan etmiştir. Diğer davacı ve davalı tanıkları ise şirket, davacının istediği tarihte yıllık izin kullanmasına izin vermediği için aralarında anlaşmazlık olduğunu, kendisinin mi çıktığını, yoksa işverenin mi çıkardığını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Taraf tanıklarının beyanlarına göre, davacının sözlü olarak yıllık izin talebinde bulunduğu, işverenin istediği tarihte izin kullanmasına muvafakat etmemesi üzerine işe devam etmediği anlaşılmaktadır....