a ... makinası aracının kullanmasına izin vermesi sebebiyle tali kusurunun bulunduğu hususundaki tespiti karşısında ... hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma neticesinde ... hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmakla yapılan incelemede; Kurulan hükmün hukuki bir sonuç doğurmamasına imkan veren ve bu yönüyle sanık lehine olduğunda şüphe bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında uygulanabilmesi için, diğer koşulların varlığının yanında, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” gerektiği, ölüm ile sonuçlanan olayda, müşteki ...'...
Mahkemece, davacının dava dışı başka bir şirkete buğday sattığının kabulü ile husumet yokluğundan davanın reddine, davalı lehine inkar tazminatına hükmedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dosyaya ibraz ettiği davalı şirkete ait müstahsil fişlerine dayanarak teslim ettiği ürün bedelinin ödetilmesi talebi ile eldeki davayı açmıştır.Davalı yargılama sırasında ibraz ettiği kira sözleşmesi ile dava konusu işyerini 1.5.2003 tarihinden itibaren dava dışı Has Bereket Lt Şt ne kiraladığını ve kiracının ürünlerde Kayalar Markasını kullanmasına izin verdiklerini bildirmiştir.Dava dışı Has Bereket Limited şirketinin kurucu ortağı olan ...’nın daha önceden Kayalar AŞ de veznedar olarak çalıştığı, davalı şirketten kalan bir kısım müstahsil fişlerini resmi olmasa da kullandıklarını ve dava konusu müstahsil fişlerini kendisinin aslında Has Bereket Lt Şt adına düzenlediğini bildirdiği de dinlenen yeminli beyanından anlaşılmaktadır....
Aynı Kanun'un 51/1 nci maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü içermektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu kullanması ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi gerekmektedir. Somut olayda 25.04.2010 tarihli genel kurul toplantısında tüm kararlar oybirliği ile alınmış olup, yokluk hali bulunmamaktadır....
İstinaf Yoluna Başvuranlar 1.İlk Derece Mahkemesinin 02.10.2018 tarihli kararına karşı; davacı-karşı davalı erkek vekili, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, eksik inceleme, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, maddî tazminat, velâyet, soyadını kullanmasına izin taleplerinin kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı- karşı davacı kadın vekili, kadın lehine hükmedilen nafaka ile maddî tazminatın miktarları, manevî tazminatın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. B....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; annenin velâyeti altında bulunan ortak çocuğun, annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın katılana işyerini kiraladığı, suç tarihinde kiracı katılanın kullanım hakkının devam etmesine rağmen herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın iş makinesi getirip iş yerinin duvarını yıktırarak katılanın işyerini kullanmasına engel olduğu anlaşılmakla; TCK.nın 154/1. maddesi kapsamındaki suçun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, atılı suçtan sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı-davalı vekili, davalı-davacı kadının annesinin evliliklerine sürekli müdahalede bulunduğunu, kredi çektirip kendilerine araba aldırdıklarını ancak arabayı kullanmasına izin vermediklerini, kısırlıkla itham ederek erkeklik gururunu incittiklerini, hakaret içerikli mesajlar gönderdiğini, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmeyen davalı-davacı kadının kusurlu olduğunu beyanla; kusur belirlemesi, aleyhe hükmolunan tazminatlar,miktarları ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Davalı-davacı vekili, müvekkiline iftira atan, fahişelikle suçlayan, hakaret eden, fiziki şiddet uygulayan, ailesi dahil kimseyle görüşmesine izin vermeyen, kısırlıkla suçlayan, ortak evi terk eden davacı-davalının tam kusurlu olduğunu beyanla; kusur belirlenmesi, asıl davanın kabulü, birleşen davada lehine hükmolunan tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda başvurmuştur. C....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 09/12/2014 NUMARASI : 2014/1003-2014/1226 Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından boşandığı eşine karşı açılan davada, boşandıktan sonra bekarlık soyadının yanında boşandığı eşinin soyadını kullanmak istemiş davalının da muvafakat etmesi üzerine mahkemece davanın kabulüne karar verilerek davacının bekarlık soyadı "ATA" ile birlikte boşandığı eşinin soyadı olan "YALÇ1NTEPE" soyadını kullanmasına izin verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin " özel aile hayatına saygı hakkı" 8.maddesinde, " 1....
Davalı maliki olduğu çap kaydı içersinde yol bulunmadığını kaldı ki davacının yol olarak kullanmasına kendilerinin izin verdiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Yollar ya tahsis suretiyle veya kadim yararlanmayla kamunun kullanılmasına açık taşınmaz parçalarıdır. Bir yerin yol olduğunu iddia eden kişi Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre bu iddiasını ispat etmek zorundadır. Taraflarca tanık gösterilmiş ve bu tanıklar dinlenmiş ise de bir kısım tanıklar aynı köyde ikamet eden ve davada menfaati bulunan kişilerdir. HUMK. nun 254. maddesine göre bu tanıkların şahadeti şüpheyi muciptir. Dolayısıyla bu gibi kişilerin tanıklığına değer verilmek suretiyle hüküm kurulması doğru olmamıştır....
- K A R A R - Davacılar vekili; davalı kooperatifin 13/06/2010 tarihinde 2009 yılı olağan genel kurul toplantısını belirlenen gündem uyarınca yaptığını, müvekkillerinin alınan tüm kararlara ortak sıfatı ile muhalif kaldıkları, muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırıp imzaladıklarını, kooperatifin 1000'den fazla ortaklı olduğu, genel kurul toplantısında bir kooperatif ortağının, katılmayan 9 ortağı temsil etmesine izin verildiği, asaleten ve vekaleten 754 ortağın katıldığı, pek çok ortağın sadece kendisini temsil ederken 30-40 kadar ortağın 9 'ar adet vekaletname ile bir defada 10 adet oy kullandıkları, bu şekilde alınan kararların kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesinini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili davanın reddini istemiştir....