Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil ve 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca taşınmazın iadesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 1972 yılında yapılıp ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu, 2896 sayılı Kanuna göre 1985 yılında ve 3302 sayılı Kanuna göre 1993 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması, 4999 sayılı Kanuna göre 1998 yılında yapılan düzeltme çalışmaları ve 2012 yılında yapılan kullanım kadastrosu vardır. Genel arazi kadstrosu 1975 yılında yapılarak kesinleşmiştir. 1- Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ...'...

    kesinleşen orman kadastrosunda çekişmeli taşınmazın (Bl), (B2), (B3) ile gösterilen bölümleri orman sınırları dışında bırakılmıştır....

      Mahkemece, Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne, 3205 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, harita bilirkişisi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 153,41 m2'lik kısmın da eklenmesi sureti ile 302,62 m2 olarak tespiti ile tapuya tesciline, kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından eksik araştırma ile karar verildiği ve re'sen incelenecek nedenlere dayanılarak temyiz edilmiştir.Dava zilyetliğin tesbit istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 21/05/1993 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Kullanım kadastrosuna başlamadan önce, ilk olarak 2/B paftalarının aplikasyonları yapılır, varsa teknik hatalar düzeltilir ve kullanım kadastrosu bu sınırlar içinde yapılır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında kendi fiili kullanımında bulunduğunu iddia ettiği taşınmazın tescil harici bırakıldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 08.....2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

          ya ait 331 parsel ile bitişiğindeki kadastro harici bırakılan yerden geçerek ... Yoluna bağlanan kısım üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de geçit kurulan yerin bir kısmının, kadastro harici bırakılan yere rastladığı anlaşılmaktadır. Kadastro harici bırakılan yerler kural olarak Türk Medeni Kanununun 715. maddesi kapsamına giren devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir. Bu özelliği itibariyle kamu malı niteliğinde olup kamu malı niteliğinde olan bir yerin de kişinin özel istifadesine terki olanaklı değildir. Kısaca belirtmek gerekirse, kadastro harici bırakılan yer üzerinden geçit kurulamaz. Kaldı ki geçit davalarındaki amaç, yol ihtiyacı içinde bulunan bir taşınmazın, kesintisiz olarak genel yola ulaşımını sağlamaktır. Kadastro harici bırakılan yer, tapuya tescil edilmiş bir yer olmadığından bu şekilde kurulan geçitle kesintisizlik ilkesi de ihlal edilmiş olur....

            'de bulunan 50 yıldır zilyedliklerinde olan 23894 metrekare taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kadastro harici bırakıldığını belirterek, davacılar adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Orman İdaresi 17.10.2011 tarihli dilekçesiyle, taşınmazların orman sayılan kısımlarının bu nitelikle Hazine adına tesciline, el atmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle müdahil olmuştur....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1943 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1972-1973 yıllarında genel arazi kadastrosu, 1999 yılında kullanım kadastrosu , 17.04.1981 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen 12.03.2007 havale tarihli krokili raporda (A) ile işaretlenen 15.646,27 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde ... ve ... Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı , çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içine alındığı ve ... 1944 tarih 80 numarada 1.856.100 m2 yüzölçümüyle ..., ... ve ... ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 156 ada 12 parsel sayılı 798,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki 1 katlı kargir ev ve 3 katlı kargir evin 30 yıldır .... evladı ... ve ... evladı ...’ün müşterek kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare 22.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılarak ... adına tescil edilmiştir....

                  Ancak, mahkemece dava konusu 114 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte tapu kaydı ve üzerindeki tüm intikalleri gösterir tapulama kütük sayfaları getirtilmediğinden arazi kadastrosunda tescil harici bırakılan ve belediye adına tesciline karar verilen 3482 parsel içinde kalıp kalmadığı anlaşılamamaktadır. Zira Dairemizden geçen benzer dosyalarda ..... Belediyesi Özel Ormanı-5 adı altında sınırlandırılan ve 3482 parsel içinde olduğu belirtilen 114 ada 16-29 parsellere ilişkin açılan davalarda taşınmazların arazi kadastrosu sırasında 381 parsel numarasıyla dava dışı 3. kişi adına tespit edildikleri, Orman Yönetiminin tespite itirazı üzerine kadastro mahkemesinin 1980/148 E.-1983/568 K. sayılı kararıyla taşınmazın tespit gibi kişiler adına tesciline karar verildiğinden sözedilmiştir. Bu durumda taşınmazın tapu kaydının nasıl oluştuğunun, 3482 parsel ve 381 nolu parselle ilgisi bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir....

                    Belediye Başkanlığınca 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak anılan şirket adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazı davalılardan ...'den 2009 yılında satın aldığı ve taşınmazın kullanım kadastrosu tespit tarihi itibariyle kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 1825 ada 15 nolu parselin 6292 sayılı Yasa uyarınca 16.01.2014 tarihinde 3. kişi konumunda olan ... Belediyesine devredildiği, davanın 20.05.2014 tarihinde açıldığı kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu