Mahkemece; dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz niteliğinde kabul edilerek mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesi sonrasında talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Köyceğiz Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava ve tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna 11 numaralı Tahdit Komisyonu tarafından 1940 yılında yapılıp 3 aylık süreyle Resmî Gazete'de ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre 21.05.1993 tarihinde altı ay süreyle ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....
Dava, kullanım kadastro tespitine itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1978 yılında orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları yapılmışsa da itirazlar incelenerek karara bağlanmamış, orman kadastro haritası düzenlenerek ilana çıkartılmamıştır. Daha sonra 2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. 2013 yılında yapılan 2/B uygulaması 25/04/2013 tarihinde ilan edilmiştir. 2014 yılında 3402 sayılı Kanun ek 4. maddeye göre kullanım kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın eylemli orman olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava, kullanım kadastro tespitine itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1978 yılında orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları yapılmışsa da itirazlar incelenerek karara bağlanmamış, orman kadastro haritası düzenlenerek ilana çıkartılmamıştır. Daha sonra 2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. 2013 yılında yapılan 2/B uygulaması 25/04/2013 tarihinde ilan edilmiştir. 2014 yılında 3402 sayılı Kanun ek 4. maddeye göre kullanım kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın eylemli orman olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava, kullanım kadastro tespitine itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1978 yılında orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları yapılmışsa da itirazlar incelenerek karara bağlanmamış, orman kadastro haritası düzenlenerek ilâna çıkartılmamıştır. Daha sonra 2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. 2013 yılında yapılan 2/B uygulaması 25/04/2013 tarihinde ilân edilmiştir. 2014 yılında 3402 sayılı Kanuna Ek 4. maddeye göre kullanım kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın eylemli orman olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava, kullanım kadastro tespitine itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1978 yılında orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları yapılmışsa da itirazlar incelenerek karara bağlanmamış, orman kadastro haritası düzenlenerek ilana çıkartılmamıştır. Daha sonra 2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. 2013 yılında yapılan 2/B uygulaması 25/04/2013 tarihinde ilan edilmiştir. 2014 yılında 3402 sayılı Kanun ek 4. maddeye göre kullanım kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın eylemli orman olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosu tespitinde, ... köyü 295 ada 16 parsel nolu 493,02 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, kullanıcısının ... olduğu belirtilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın eylemli orman olduğunu iddia ederek, tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Eğer kullanım kadastrosu çalışmalarında, taşınmazın eylemli orman vasfında olduğu tespiti yapılmış ise, ormanların işletme hakkı orman idaresine ait olduğundan fiili kullanıcı durumunda bulunan Orman Genel Müdürlüğü'ne de husumet yöneltilmelidir. Kullanım kadastrosu tespitine itiraz davalarında, mülkiyete ilişkin ihtilaflar dinlenemez ve tartışılamaz. Bu iddialarda bulunulması halinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olup; tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesine yönelik askı ilan süresinde açılan davalarda Kadastro Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle; davacılar tarafından, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetliğe veya herhangi bir belgeye dayanarak adına tapuya tescili istemiyle açılan davalar, kullanım kadastrosu tespitine itiraz niteliğinde olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görev alanına girmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 5831 Sayılı Yasaya göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü 617 parsel sayılı 1621,06 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 2/B madde uygulaması nedeniyle beyanlar hanesinde ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... ve İsmail oğlu ...'ların kullanımında olduğu şerh verilmek suretiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, 617 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağının beyanlar hanesinde baba isminin ... yazılması gerekirken, kayınpederinin ismi olan ... yazıldığını, baba isminin ... olarak düzeltilmesi iddiasıyla dava açmıştır....
Hukuk Dairesince; tüm dosya kapsamına göre, davaya konu edilen 2/B uygulama kadastrosu, öncesi orman olan taşınmazın bilim ve fen bakımından orman vasfını kaybettiği gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılması işleminden ibaret olup, bu nedenle, davacı tarafın askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz davasında hukuki yararı bulunmadığı, zira, henüz taşınmazın kullanıcısının belirlenmesine esas kullanım kadastrosu çalışmaları yapılmadığı, ayrıca, 2/B uygulama kadastrosunda taşınmazların mülkiyetine yönelik değerlendirme yapılması mümkün olmadığından, askı ilan süresinde açılsa bile mülkiyete ilişkin talep yönünden Kadastro Mahkemesi'nin görevi bulunmadığı, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nin 2. maddesi gözetildiğinde, mülkiyet iddiasına dayalı tescil talebi yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, açıklanan nedenlerle, kadastro tespitine itiraz davası yönünden davacıların hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine; mülkiyete dayalı tescil...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kalan 102 ada 585 sayılı parselin 1998 yılında yapılıp kesinleşen 2/B madde uygulamalarında orman sınırları dışına çıkarılmadığını, çıkartılarak kullanım kadastrosu yapılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....