Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 ve 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 ve 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 ve 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında, ......

          Kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatı, kadastro tutanağının mülkiyet hanesinde adı yazılı tespit malikleri ile varsa tutanağın beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere aittir. Taraf teşkili kamu düzenindendir ve davanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Diğer yandan; dava, 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda beyanlar hanesine yönelik itiraz olarak açılmış ise de; yargılamanın bitmesinden sonra, temyiz aşaması sırasında taşınmazın satın alma nedeniyle malik sıfatının değişmesinden dolayı davanın niteliğinin zilyetliğin tespiti davasına dönüştüğünün kabulü gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... ilçesi, ... mahallesi, 143 ada 1 parsel sayılı 29896,95 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde şerhi verilerek Hazine adına çalılık niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı vekili, taşınmazın ... Belediyesinin kullanımında olduğu iddiasıyla, ... lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; askı ilan süresi içinde açılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasıdır. 2- Çekişmeli Aydın İli, Çine İlçesi, Alabayır Mahallesi, 194 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 2019 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında düzenlenen kadastro tutanağı ile 16.697,18 m² yüzölçümlü tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildiği; beyanlar hanesinde "6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına ormanı sınırları dışına çıkarılmıştır." şerhinin yazıldığı, başkaca kullanıcı şerhi ya da eylemli orman şerhinin bulunmadığı; kullanım kadastrosu çalışma sonuçlarının 01/06/2019 ila 01/07/2019 tarihleri arasında askı ilanına çıkartıldığı, 27/06/2019 tarihinde yasal süresinde görevli Kadastro Mahkemesinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 3- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesine göre; "Orman sayılan yerlerden: .........

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 203 ada 71 parsel sayılı 10402,97 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davacı lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı, kullanımında olan taşınmazın 10000,00 m² olduğu halde 402 m² olarak tespit gördüğü iddiasıyla dava açmıştır....

                Daha sonra da 2010 yılında 5831 sayılı Yasaya göre kullanım kadastrosu yapılmıştır. Somut olayda, davacı gerçek kişi, davalı lehine verilen kullanım şerhine duruşmada mahkemeye sunduğu yazılı beyanında itiraz etmemekte, taşınmazların kullanım hakkının ortak muristen intikal ettiğini iddia etmektedir. Bu durumda, taşınmazların halen kimin tarafından kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın, taşınmazların kullanım hakkının tarafların ortak murisinden intikal edip etmediğinin belirlenmesi gerekmektedir. Zira, davacı taşınmazların fiili kullanıcısının kendisi olduğu iddiasına değil, taşınmazların kullanım hakkında miras nedeniyle hakkının bulunduğu iddiasına dayanmaktadır....

                  Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediği, dava dilekçesindeki açıklamalardan ve dosya arasında bulunan paftadan anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu