Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili ile davalılar Hazine ve gerçek kişi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, .... Köyü, 257 ada 1 parsel sayılı 2030,83 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir....

    Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı dava dilekçesinde davalı olarak Kadastro Müdürlüğüne husumeti yönelterek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin Kadastro Müdürlüğü değil Hazine olduğu belirgin olup yargılama sırasında Kadastro Müdürlüğü Hazine vekili tarafından temsil edilmiş bulunmaktadır ve ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması ve Kadastro Müdürlüğünün davada taraf sıfatı bulunmadığından Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ile davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 18/10/2011 tarihli dilekçesi ile, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde orman kadastro komisyonunca yapılan, Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik, 2/B maddesi uygulaması çalışmaları sonucu yapmış olduğu ... nolu 2/B parselinin, tespitinin iptali ile taşınmazın müvekkileri adına tapuya kayıt ve tesciline, 2/B niteliği tespit edildiği takdirde ise; taşınmazın zilyetlerinin davalılar olduğuna dair kısmın iptali ile taşınmazın müvekkillerin zilyetlik ve tasarrufunda bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece; davacıların dava konusu yaptıkları taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kadastro işlemi sırasında tespite konu edilmediği, taşınmazın 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırı içinde bulunduğu, 1988 yılında yapılıp kesinleşen 2/B madde uygulamasına konu edilmediğinden halen orman sınırı içinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Bölgede 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1989 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 1239120.32 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ... Köyü Devlet Ormanı niteliği ile belgesizden Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, bu taşınmaz içinde ... yıllardır zilyetliklerinde bulunan murisi ... ...’e ait tarlası kaldığı, bu kısmın tespitinin iptali ile mirasçılar adlarına tescili iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin tespitinin iptaline ve krokide 5266,59 m2 olarak gösterilen taşınmazın ... ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ......

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Ormanların mülkiyeti Hazineye kullanım ... ise Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğundan ... ile Hazine arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurularak öncelikle hazine de davaya dahil ettirilerek taraf teşkili sağlanmalı, ondan sonra işin esasına girilmelidir. Dava konusu ......

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak 2/11/1950 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu 140 ada 13 ve 145 ada 1 nolu parsellerde 20-25 yıldır kullanım olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 05/04/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5831 sayılı kanunun 8.maddesi ile 3402 sayılı Kanununa eklenen ek 4.madde gereğince, daha önce 6831 sayılı Yasanın 2/B ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2.maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazların zilyetlerinin tespitine yönelik kullanım kadastrosu yapılmış, davacının esasen zilyetliğinin tespitine ilişkin açtığı davada mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesinin görevi kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26.maddesinin 4.fıkrasına göre, Kadastro Mahkemesinin yetkisi kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar....

                  Köyü Tüzel Kişiliği ile ... arasında olan ve hakkında hüküm verilen dava konusu taşınmazın, çekişmeli 138 ada 13 parsele ilişkin olup, anılan mahkeme ilamlarının taraflar arasında kesin hüküm teşkil etmekle birlikte, somut olayda 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz niteliğinde olduğu ve kullanım kadastrosunda, tespit esnasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amaca uygun olarak kullanan ve kullanımları korunması gereken kişilerin tutanağın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilmesi söz konusu olduğundan, bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesinde taraflar arasında görülen 1996/557 Esas, 2000/190 Karar sayılı ... aleyhine verilen men'i müdahale ilamının karar tarihi olan 01.06.2000 tarihinden kullanım kadastro tespit tarihi olan 2010 tarihine kadar taşınmazın fiilen kim veya kimler tarafından kullanıldığı, kesinleşen mahkeme ilamından sonra davacı tarafın kullanımının engellenip engellenmediği hususunda taraf tanıkları ve yerel bilirkişi kurulundan...

                    "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak ... adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. 19. Kullanım kadastrosu sırasında, hakkında kullanım kadastrosu tespit tutanağı düzenlenen taşınmazların beyanlar hanesinde yer alan ya da alması gereken kullanıcı ve muhdesat şerhlerine ilişkin olarak askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde, askı ilanından sonra ise genel mahkemelerde kullanım kadastrosuna itiraz davası açılmasının mümkün olduğu hususu tartışmasızdır. Kadastro mahkemelerinde askı ilanı içinde 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince açılacak davalar kullanıcı şerhine ilişkin olup, söz konusu taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait olduğundan mülkiyet hakkı bakımından değerlendirme yapılması mümkün değildir. 20....

                      UYAP Entegrasyonu