Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; dava 7143 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro tespitine itiraz davası olup, bu davada taşınmazların fiili kullanım durumları esas alınarak kadastro tespiti yapılması gerektiği ve bu nedenle fiili kullanıcıların zilyetliğe dayanılarak kadastro tespitine itiraz edebilecekleri, bu nedenle mahkemece davacının fiili kullanıcı olarak tespite itiraz edemeyeceği nedeniyle davanın reddine dair gerekçesi hatalı olmuştur. 7143 sayılı Yasanın geçici 1. Maddesi, "26/9/2011 tarihli ve 2011/2266 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli kroki ile sınırları gösterilen alanda bulunan ve iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamaları kapsamında bulunan taşınmazlar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamaları yapılarak fiili kullanıcılara devredilmek üzere talebi halinde tapuda ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan şerhe ilişkin muvafakat aranmaksızın T2si adına tescil edilir....

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir Kural olarak; kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, tutanağın beyanlar hanesinde zilyetlik şerhi verilen kişiye karşı, beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin düzeltilmesi talebi ile açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre, husumetin tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı, dava dilekçesinde sadece tutanağın beyanlar hanesinde zilyetlik şerhi verilen kişileri taraf göstererek dava açmıştır. Bu durumun mahkemece re'sen gözetilmesi ve davanın usulünce Hazineye yönlendirilmesi için davacı yana olanak sağlanması gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır (HGK.2010/7-70-86 sayılı kararı)....

    Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava, sadece lehine kullanım şerhi verilen davalı gerçek kişiye husumet yöneltilerek açılmıştır. Mahkemece, eksik hasımla açılan davanın usulünce Hazineye yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilip hüküm kurulması gerekirken eksik taraf teşkiliyle davanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, Hendek ilçesi, ... köyü, 130 ada 1 parsel sayılı 10434,15 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım ve muhdesat şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVALILAR : Hazine - Kadastro Müdürlüğü Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, Ortaoba köyü 120 ada 371 parsel sayılı 658,61 m2 yüzölçümlündeki taşınmaz, tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sırırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ... oğlu ... tarafından kullanıldığı ve üzerindeki zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğu şerhi de yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava ... Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında Yanık köyü 105 ada 4 nolu 2/B parseli çalılık niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, taşınmazın kendi zilyetliklerinde olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne ve çalılık olarak yapılan tespitin iptaline, taşınmazın tarla olduğunun ve davacıların zilyet ve tasarrufunda olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

              Dava 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 22.8.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Kural olarak kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, Orman Yönetimince 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulundukları iddiasıyla açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde ismi geçen zilyetlerine yöneltilmesi zorunludur....

                Yönetimi, taşınmazların hükmen orman olarak tesciline karar verilip, bu kararın kesinleştiğini iddia ederek, düzenlenen kullanım kadastrosu tutanaklarının iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin kadastro tutanaklarının yok hükmünde olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 26/11/1975 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması bulunmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 23/03/2017 gün ve 2015/13186 E. - 2017/2364 K. sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı ... Yönetimi vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü. K A R A R Davalı ... Yönetimi vekili karar düzeltme dilekçesinde; davanın kullanım kadastro tespitine itiraz davası olduğu, taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kalan kısım için yasal hasım iseler de kullanım kadastrosuna konu olan yerde yasal hasım olmadıklarını, bu nedenle davanın kabul edilen kısmı için davacı lehine takdir edilen maktu vekalet ücretinden Orman Yönetiminin sorumlu tutulamayacağını beyanla Dairenin düzeltilerek onama kararının düzeltilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu