Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilmesine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 520 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık kırk yıldan bu yana zilyedinin davacı olmasına, davalının taşınmazda bir kullanımı olmamasına rağmen kadastro tespitinde kullanıcı olarak davalı ...'un adının yazıldığını ileri sürerek kullanıcı şerhinin iptali ile davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesi istenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının kendi zilyetliğinin varlığına yönelik iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ......

    Noterliğinin 28.02.1997 tarih 425 yevmiye nolu satış vadi sözleşmesi ile satın aldıklarını ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 26.02.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde Öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Orman İdaresi tarafından orman iddiasına dayanarak taşınmazın orman vasfıyla tescili ve kullanıcı şerhinin iptali talebiyle açılan dava 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre düzenlenen kullanım kadastro tutanağının askı ilan süresi içinde açılmış ise de yapılan bu kadastro işlemi 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların fiili kullanıcılarının tespiti amacına yönelik olup, bu tespite karşı askı ilan süresinde kadastro mahkemesinde açılacak davanın da kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olması gerekir. Bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescili istemi talebi bakımından davada görevli mahkeme Kadastro Mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleridir....

        Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın davlılarla müşterek olarak zilyetliklerinde bulunduğu iddiasıyla , davalılar adına olan zilyetlik şerhinin yanına eşit paylarla kullanıcı olarak kendi adlarının da da şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı, mülkiyet hakkına ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ...İli,... İlçesi,......

          Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların dedeleri Halil’den intikal ettiği iddiasıyla, davalılar adına olan zilyetlik şerhinin yanına kullanıcı olarak kendi adlarının da şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı, mülkiyet hakkına ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu...İli,......

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sonucu verilen kullanıcı şerhinin iptali ile davacı adına şerh verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 ... Kadastro Kanunu’nun (3402 ... Kanun) Ek-4 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 ... Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/401 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan taşınmazın vasfına ilişkin davanın sonuçlanıp taşınmazın vasfının öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekli olup sonucuna göre beyanlar hanesine kullanıcı olarak kim ya da kimleri yazılacağının belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/401 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiği düşünülmeden işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine sair husuların incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin temyiz eden davalıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Su kullanımında sadece abone değil, fiili kullanıcı da sorumludur. Davalı böyle bir dilekçe(belge) verdiyse artık fiili kullanıcı olduğunun kabulü gerekir. Bu belgenin davalıya ait olması halinde davalının borç tahakkuk ettirilen abonelikten dolayı fiili kullanıcı olabileceği de göz önüne alınarak belge altındaki imzanın davalının eli mahsulü olup olmadığı araştırılarak, davalının eli mahsulü olduğunun belirlenmesi halinde bu belgeyi hangi nedenle imzaladığı davalıdan sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  GEREKÇE: Dava, kullanım kadastrosu sırasında belirlenen kullanıcı şerhinin iptali ile davacı murisi lehine kullanıcı olduğunun tespitine yöneliktir. Talep ise , davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü üzerine yapılan itirazın reddine dair ara karara yöneliktir....

                    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tespit gibi Hazine adına tesciline, beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptali ile “taşınmazın bahçe olarak 1985 yılından beri ...’un fiili kullanımında olduğunun yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 05.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu