Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnternet içeriğine erişimin engellenmesi tedbiri, başvuranın kişilik haklarını ihlal ettiği mahkeme kararıyla tespit edilen bir internet yayınına toplumun erişiminin derhal engellenmesi amacıyla düzenlenmiş bir tedbirdir. Erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanması için yayının içeriğinde kişilik hakkına yönelen bir suç unsuru bulunması şartı aranmadığı gibi yayın içeriğinde bir suç işlenmişse dahi yürütülecek ceza muhakemesinin sonucu beklenmeksizin erişimin engellenmesi tedbirine bir koruma tedbiri olarak hükmedilebilecektir. Erişimin engellenmesine konu edilen ve başvuranın kişilik hakkını ihlal ettiği tespit edilen internet yayınının "bir an önce" internet ortamından kaldırılması, gerek kişilik haklarının gerekse kamu düzeninin korunması açısından elzemdir. Ancak verilecek kararlarda ifade ve basın özgürlüğünün zedelenmemesi de gözetilmesi gereken bir diğer husustur....

    /1-h maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-11.09.2014 tarihi itibariyle henüz 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğun zorunlu müdafiinin yokluğunda karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, 3-Tüm dosya kapsamı ve savunmalara göre, suça sürüklenen çocuk ... ile temyiz dışı diğer suça sürüklenen çocuk ... arasında hukuksal menfaat çatışması olduğu gözetilmeden, atanan aynı müdafii tarafından savunulmaları suretiyle, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 38. ve 5271 sayılı CMK'nın 152. maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğname gerekçesine aykırı olarak BOZULMASINA, 01.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/04/2015 tarihli ve 2014/10-623 Esas - 2015/117 Karar sayılı kararında da yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91'nci maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91'nci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi...

        AİHS 10. md ile güvence altına alınan ifade özgürlüğün sınırsız olmadığı 10/2. madde de belirlenen gerekçelerle sınırlandırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Sözleşmede yer alan bu düzenleme AİHS içtihatları ile açıklığa kavuşturularak Avrupa kamu düzeninin yaşam ve hukuk pratiğinin vazgeçilmezi haline getirilmiştir. AİHM’nin ifade özgürlüğüne yönelik müdahalelerde uyguladığı testi dosyamızdaki somut olaya ilişkin olması nedeniyle sadece başkalarının şöhretini ve haklarını koruma amacıyla ifade özgürlüğünün kısıtlanması ile sınırlı tutarak değerlendireceğiz. Başkalarının şöhretini ve haklarını koruma amacıyla ifade özgürlüğünün kısıtlanması ulusal otoritelerin öteki gerekçelerden daha fazla öne sürdüğü “meşru amaç” olagelmiştir. Bundan dolayıdır ki, AİHM, bu alanda ifade özgürlüğüne tanınan yüksek korumayı kapsayan geniş çaplı bir içtihat geliştirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan hüküm kurulması, 2-Başka suçtan Maltepe Cezaevi'nde tutuklu olan ve ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan suça sürüklenen çocuk ...'ın, kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, hükümlerin açıklandığı, 09.12.2014 tarihli oturumda hazır bulunan çocuk müdafiine, son sözün verilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 216/3. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-04.04.1999 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun karar celsesi olan 21.10.2014 tarihinde de 18 yaşından küçük olmasına rağmen müdafisi olmadan yoklukta karar verilip, 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Cezaevi'nde hükümlü olan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan suça sürüklenen çocuğun, kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılması , 2-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanığa 5271 sayılı CMK’nın 150. maddesine aykırı şekilde müdafii atanmaksızın savunma hakkının kısıtlanması, 2-Kabule göre de; Çocuk sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1 maddesi uyarınca hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi ve suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen seçenek yaptırımın yerine getirilmemesi halinde, kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle...

                    Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında kamu davası açılmasını müteakip, sanığın anılan Kanun’un 18/9. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 6222 Sayılı Kanun'un “Seyirden Yasaklama” başlığı altında düzenlenen 18/3. maddesi gereğince verilen seyirden yasaklama kararının bir koruma tedbiri olduğu, anılan Kanun’da seyirden yasaklama kararının koruma tedbiri olarak verildiği hallerde hangi makam tarafından verileceğinin belirtilmediği, ancak yine anılan Kanun’un 18/5. maddesinde yer alan, “Koruma tedbiri olarak uygulanan spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri; a) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmesi, b) Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi, c) Sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilmesi, halinde derhal kaldırılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, seyirden yasaklama tedbirinin kişi özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğurması nedeniyle, hakim onayına tabi olması gerektiği cihetle, sanığın beraati...

                      UYAP Entegrasyonu