Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"4721 sayılı TMK gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı istemine ilişkin olarak açılan davada .....Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı TMK gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı istemine ilişkindir. ..... vesayet altına alınması istenen.....yerleşim yeri adresinin "....." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. .....se; Vesayet davalarındaki...

    müdafiinin dilekçesinde belirttiği delillerin mahkûmiyet için yeterli olmadığına, sanık ... müdafiinin dilekçesinde belirttiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık ... müdafiinin dilekçesinde belirttiği mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına dair temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede, 1-) Hükmün tefhim olunduğu 23.02.2022 tarihli oturumda SEGBİS ile hazır bulunan sanıklara son söz hakkı tanınmadan, 5271 sayılı CMK’nın 216/3. maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2-) 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91. maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin...

      müdafiinin dilekçesinde belirttiği delillerin mahkûmiyet için yeterli olmadığına, sanık ... müdafiinin dilekçesinde belirttiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık ... müdafiinin dilekçesinde belirttiği mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına dair temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede, 1-) Hükmün tefhim olunduğu 23.02.2022 tarihli oturumda SEGBİS ile hazır bulunan sanıklara son söz hakkı tanınmadan, 5271 sayılı CMK’nın 216/3. maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2-) 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91. maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmadığı anlaşılan sanığın 5271 sayılı CMK'nin 191. ve 147. maddeleri uyarınca yöntemine uygun olarak savunması alınmadan, müdafii tayiniyle yetinilerek, koruma ve tedavi tedbirine hükmolunması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira ve hakaret HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi tedbirinin uygulanması Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın, 5271 sayılı CMK.nun 147 ve 191. maddeleri uyarınca yöntemine uygun olarak savunması alınarak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, CMK.nun 193. maddesine aykırı olarak sorgusu yapılmadan ceza verilmesine yer olmadığına kararları verilmek suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı diğer yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Hükmün verildiği tarihte suça sürüklenen çocuğun 18 yaşından küçük olduğu gözetildiğinde müdafisi olmadan karar verilerek 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca savunma hakkının kısıtlanması, 2-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Ceza Mahkemesince istinabe yoluyla sorgusu yapılan suça sürüklenen çocuğa, sorgusundan önce ifadesini yargılamanın yapıldığı esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmayıp, 5271 sayılı CMK’nın 196/2 maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusu esas alınmak suretiyle, hakkında hükümlülük kararı verilerek savunma hakkının kısıtlanması, 2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuğa, 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi gereğince zorunlu müdafi atanması ve kararın müdafiinin bulunduğu oturumda verilmesi gerekirken, tensip zaptındaki “Duruşma tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğu” şeklindeki gerekçe ile müdafi atanmaksızın yargılamaya devamla hüküm kurulmak suretiyle, CMK'nın 150/2. ve 188/1. maddelerine aykırı olarak suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması, 2-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Hüküm tarihinde farklı yargı çevresinde bulunan Erzincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 14/10/2015 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması, 2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını...

                    hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu