Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davalı vekili; müvekkil kooperatifin davacı yönünden alınan yönetim kurulu üyeliğinden düşürülmesi yönündeki kararı hukuka uygun olup aynı zamanda üst birlik tarafından yapılan teftiş raporuna ve devamında da kooperatif ana sözleşmesinin md.40/2’ye dayalı olduğu ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kooperatif yönetim kurulu üyeliğine son verilmesine ilişkin yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 56 ıncı maddesi, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 40 ıncı maddesi 3....

    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi iken ihraç edildiğini, ihraç kararına karşı dava açtıklarını, kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararından rücu etmesi üzerine ihraç kararının iptali davasını müracaata bıraktıklarını, müvekkilinin 09.04.2006 tarihli genel kurula çağrıldığını, toplantıya katılarak oy kullandığını, yönetim kurulunun çağrısı üzerine taşınmazın vergi borçlarının ödendiğini, müvekkilinin 16.04.2006 tarihli genel kurul topantısına da katılarak oy kullandığını, yönetim kurulu aleyhine oy kullanması nedeniyle ihraç sürecinin yeniden işletildiğini ileri sürerek, davacının, davalı kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı hakkındaki ihraç kararının kesinleştiğini, 16.04.2006 tarihli genel kurul toplantı çağrısının, ihraç kararının kesinleşmesine ilişkin Yargıtay ilamı tebliğ edilmeden yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      ihraç kararının iptaline karar verilmiştir....

        Davalı vekili; davacının kooperatif ortaklığından çıkarılmasının kooperatif ana sözleşmesinde gösterilen sebep ve prosedürlere ve Kooperatifler Kanunu'nun 16.maddesinde belirtilen yönteme uygun olarak yapıldığını, kooperatif ana sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere kooperatif menfaatlere ve ortaklık sıfatı ile bağdaşmayan iş ve işlemlerde bulunan ortakların yönetim kurulunu teklifi ve genel kurul kararı ile ortaklıktan çıkarılmalarının mümkün olduğunu, davacı yönetim kurulu üyeliğinden istifasının ardından da kooperatif aleyhine asılsız söylemler ile kooperatif tüzel kişiliğini ve diğer yöneticilerin zan altında bırakıcı tavırlar içine girdiğini, hatta bu durumdan rahatsız olan kooperatif denetçileri ... ve ... de denetçilik görevlerinden istifa ettiklerini, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalının kooperatifin eski ortağı olduğunu, davalının kooperatife karşı olan aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ihtarlara rağmen borcun ödenmediğini ve kooperatif yönetim kurulunun 15.02.20107 tarih ve 491 sayılı kararı ile ortaklıktan ihraç olunduğunu, ihraç kararını tebliğ alan davalının karara üç aylık süre içerisinde itirazının olmadığını, 24.11.2007 tarihi itibariyle ihraç kararının kesinleştiğini, davalıdan kooperatif tarafından adına tahsis ve tescil olunan dairenin tapusunun devri istendiği ancak davalı tarafından tapunun devrinin yapılmadığını, bu nedenlerle kooperatif ortaklığı son bulduğu halde kooperatifçe adına tahsis ve tescil olunan daireyi iade etmekten kaçınan davalı adına kayıtlı dairenin tapusunun iptali ile kooperatif adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

            Karar sayılı dosyasının bu dava dosyası ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, anılan ceza dosyasında her ne kadar belirtilen yönetim kurulu üyeleri sanık olarak bulunmakta iseler de 15/05/2010 tarihli ... nolu yönetim kurulu kararındaki imzaların kendilerine ait olduğunu ifade etmelerinin kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik bir ifade olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı, anılan yönetim kurulu kararının geçerli bir karar olduğu, mevcut delil durumu itibariyle ilgili yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun davacıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, kooperatifin bu karar nedeniyle zarar görmesi halinde oluşan zarar nedeniyle ilgili yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açmak suretiyle rücu edebileceği dolayısıyla varsa bu karardaki sakatlığın özellikle davacının belirtilen dönemde yönetim kurulunda bulunmaması nedeniyle davacıya karşı ileri sürülemeyeceği sonucuna varıldığından davacının peşin bedelli kooperatif üyesi olduğu kabul edilmiştir....

              Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ihraç kararının onandığı 21.04.2013 tarihli genel kurul kararının dava açıldıktan sonra davacıya tebliği karşısında davanın yasal sürede açıldığının kabulünün gerekeceği, kooperatife ait defterlerde davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin herhangi bir yönetim kurulu kararına rastlanılmadığı, davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen ihtarnamelerde, noter onaylı herhangi bir yönetim kurulu kararı ya da genel kurul toplantı tutanağı örneğinin bulunmadığı, ihtarların Kooperatifler Kanunu'na uygun olarak yapılmaması halinde, vecibelerini yerine getirmediğinden bahisle ortağın ihracına karar verilemeyeceği, kooperatif anasözleşmesinin 14/2. maddesine göre; çıkarma kararının gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar pay defterine kaydedilmesi ve kararın onaylı örneğinin çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde tevdii edilmesi gerektiğinden bu nedenle davacı hakkında kesinleşmiş ve geçerli üyelikten...

                İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davalı --------- genel kurulunda alınan - numaralı ihraç kararının iptali talebidir. Uyuşmazlık; Davalı kooperatif ortağı olan davacı tarafından açılan ----tarihli genel kurulda alınan ----- numaralı ihraç kararının iptal şartlarının mevcut olup olmadığı, açılan davanın 1163 sayılı Kooperatif Kanunun 53....

                  Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların ihracına ilişkin yönetim kurulu kararları ve iptali istenen genel kurul kararlarının yasa ve anasözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 07.11.2009 tarihli genel kurul kararlarından davacıların ihracına dair 6. madde dışındaki kararların iptali istemine ilişkin red kararının yerinde olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2)Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca, tebliğ edilen ihraç kararı yönetim kurulunca verilmiş ise, ortak, üç aylık süre içinde genel kurula itiraz edebileceği gibi, mahkemede itiraz davası da açabilir....

                    Dava, kooperatifçe yapılan ihale ile satılan işyerlerinin (depo) devrinin iptaline dair yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, uyuşmazlık, ihraç kararının iptali olarak nitelendirilmiş ve buna göre yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; alınan yönetim kurulu kararının niteliğine göre, uyuşmazlık, esasen ihalenin feshi niteliğinde bir yönetim kurulu kararının iptali davasıdır. Diğer yandan, kooperatif yönetim kurulu kararlarının, kural olarak doğrudan açılacak dava ile iptalinin istenilmesi mümkün değil ise de; davaya konu yönetim kurulu kararı, davacıların kişisel durumlarını ilgilendirdiğinden, bu davanın dinlenilmesi mümkündür. Bu açıklamalara göre, somut olaya dönüldüğünde, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; kooperatif anasözleşmesinin 16. maddesinde deponun devrinin iptali olarak gösterilen hususlar ihraç nedeni sayılmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu