Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, sözleşmeye konu aracın noter satışı ile alındığını, satış bedelinin davacı şirket yetkilisine elden ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, satış sözleşmesinin iptali, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili konusundaki talebe ilişkin harcın süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı tarafından ödenen kira bedelleri mahsup edildiğinde davacının 21.750 TL kira alacağı ile 16.370,05 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 24/05/2006 tarihli 4 yıl süreli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye konu aracın davalıya teslim edildiği, 28/05/2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile aracın davalıya devredildiği dosyadaki bilgilerden anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, geçersiz satış sözleşmesinden dolayı ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeniyle tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi vardır. Ancak uyuşmazlık kira alacağından kaynaklanmamaktadır. Görevli daire 13. Hukuk Dairesidir. Ancak 13. Hukuk Dairesi de görevsizlik verdiğinden dosyanın görev uyuşmazlığının giderilmesi için Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmesine, 10.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      KARŞI OY Davacı tüketici ile davalı yapsatçı arasında düzenlenen konut satış sözleşmesi sonrası tapuda davalı tarafından satışı gerçekleştirilen bağımsız bölümün, süresinde anahtar teslimi olarak teslim edilmemesi sebebiyle davacının sözleşmeden dönerek, sözleşmenin feshi, tapunun davalıya iadesi, bedelin ve kira bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin mevcut davada, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Davalı Türkiye İş Bankası vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, HMK 389 maddesinde aranan şartların somut olayda gerçekleşmediğini, diğer davalı firma ile davalı banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, davacı ile davalı banka arasında imzalanan konut finansman kredisi sözleşme ilişkisi devam ederken bundan kaynaklanan bir takım edimlerin durdurulmasının sözleşme ilişkisine haksız müdahale niteliği taşıdığını, banka aleyhine sebepsiz zenginleşme oluşacağını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ile zararın tespiti ve tahsili, davalı Neo Yapı.. A.Ş.'...

        Somut olayda; davacı tüketici, konut edinmek amacıyla alınacak taşınmazın toplam bedelinin peşin karşılanacak olmasından kaynaklı, yüksek miktarlı finansa ihtiyaç duyulması, bu bedelin geri ödemesinin ise taksitle yapılmasının cazip kılınarak resmi finans kurumlarından nakit ihtiyacının karşılanması yerine davalının organizatörlüğünü yaptığı sistem içinde yer alarak sözleşme yaptığı görülmektedir. Davalı tacir olup 6102 Sayılı TTK'nın 20. maddesi kapsamında ücret isteme hakkı bulunmakta ise de; bu hak yasada belirtildiği şekilde "hizmet karşılığı" ve "uygun bir ücret" olması gerekmektedir. Kararlaştırılan ücret ve miktarının da tüketici olan davacı yönünden 6502 sayılı kanunun "Amaç" başlıklı 1.maddesiyle 4 ve 5.maddesindeki düzenlemelere aykırı olmaması gerekir....

        Noterliğinin 10.09.2018 tarih, 05546 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tek taraflı feshedildiğini belirterek, netice-i talep olarak taraflar arasında yapılan sözleşmeye dayalı olarak ödenen 265.000 TL bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği hesaplanan bedelin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, bu talebin kabul görmemesi halinde davaya konu C Blok, 50 nolu dairenin tüm takyidatlardan ari olarak müvekkili adına tapuda tesciline karar verilmesini, talep etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, önödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil, olmadığı takdirde bedel İsteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....

        Yapılan masrafların iadesi yönünden ise; zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, bu sebeple davanın reddine karar verilmiştir gerekçesiyle" davanın ödenen bedelin iadesi yönünden husumetten reddine; daireye yapılan masrafların iadesi talebi yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Mahkemece, daireye yapılan masrafların iadesi talebi yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davada; 07.11.1999 tarihli, daire satışını konu edinen harici satış sözleşmesine dayanılarak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat talep edilmektedir. Sözü edilen sözleşme incelendiğinde; Alan'ın ..., Satan'ın ... vekili... olduğu görülmektedir. Sözleşmede satan olarak geçen şahısların Baba-Oğul oldukları da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tapulu taşınmaz satışı resmi şekle tabi olup, resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir....

          ’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı çerçevesinde, alım satım sözleşmesine konu olan aracın da olduğu ürünlere ek vergiler getirildiğini, söz konusu Cumhurbaşkanı Kararı'nın yayımlanmasından yalnızca bir gün sonra yani 31.08.2020 tarihinde satıcı ........, hem yeni bir proforma fatura hem de satış faturası düzenlediğini, satış faturasında ödenecek tutarın değiştirildiğini, 579.334,22 TL olarak düzenlendiğini, yine aynı gün düzenlenen proforma faturada ise Ö.T.V. damga vergisi, M.T.V. ve tescil masrafı olarak 1.665,78 TL de eklenerek satış fiyatı toplamı 581.000TL olarak gösterildiği, ........, bu yeni tutarları da .........' den talep ettiği, proforma faturadaki 581.000TL'yi tamamlamak için daha önce ödemiş olduğu 516.700TL üzerine fazladan 64.300TL'yi de ödemek durumunda kalındığını, fazladan ve haksız yere ödenen bu tutarın davacıya iadesi için satıcı .........'...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1.Tüketici ve Yalova 3....

              İddia, savunma, bilirkişi raporu, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı tarafından ticari satıma konu ----- emtiasının ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ile ödenen bedelin istirdatı istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edildiği,Davacı tarafından davaya konu ürünlerin satım bedeli olarak 15.298,20-TL ödendiği, satıma konu ürünlerin davacı tarafa 04.02.2020 tarihinde teknik servis formu ile teslim edildiği, davacı tarafından davaya konu ürünlerin ayıp iddiasına dayalı olarak 06.02.2020 tarihli teknik servis formu ile davalıya iade edildiği, akabinde keşide edilen ihtarname ile "Teşhir ürünü olarak gösterilen üründen farklı renk ve cila kullanılması, üründe imalat kaynaklı çizikler ve ezikler bulunması, ürünlerin teşhir ürününden farklı dayanılılıkta olup esneme sorunu olması" sebeplerine dayanılarak ürünlerin kabul edilmediği ve ödenen bedelin 3 işgünü içerisinde iadesi istenildiği...

                UYAP Entegrasyonu