Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda İDM tarafından davacının tüketici işlemi niteliğinde olan konut satış sözleşmesi nedeni ile aldığı konuttaki hukuki ayıbın giderilmesini istediği, nitekim satıcının da davada taraf gösterildiği anlaşılmakla İDM'ce dava konusu taşınmazın davacıya teslim edildiği, eldeki dosyada davacının davalı bankalarla arasında kurulu sözleşme ve hizmet akdinin bulunmadığı, davalı bankaların yasada belirtilen satıcı, sağlayıcı konumunda kimseler olmayıp davacı ile aralarındaki ilişkinin tüketici işlemi olmadığı gerekçesi ile verilen görevsizlik kararı açıklanan yasal düzenlemelere aykırı görülmüştür....

taşıt tesisatında sorun olduğu sonucuna varıldığı, dosya muhteviyatında taşıtın bu bölgelerden hasar gördüğü bir kazasına rastlanmadığı, kullanıcı tarafından tamamen kapalı olan bu kısımlara erişilmesinin mümkün görülmediği, ve söküldüğüne veya taşıtta tadilat yapıldığına dair bulgu da olmadığı dikkate alındığında arızanın imalattan kaynaklı gizli ayıp vasfını kazandığı, gizli ayıbın giderilmesinin imalatçı/ithalatçı/dağıtıcı firma sorumluluğunda bulunduğu kanaatine varılarak davalı ...A.Ş.nin de satıcı ile birlikte sorumluluğu bulunduğu anlaşılmıştır....

    takdirde araç değer kaybı ile araçtaki ayıpların giderilmesi için gerekli olan masrafların da nazara alınarak şimdilik 15.000- TL.ayıp oranında indirim bedelinin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup ayıplı mobilyaların davalı yüklenici tarafından iade alınarak ödenen bedelin iadesi istemine ilişikindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 28.....2013 tarihli resmi gazetede yayımlanıp 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un .... maddesi (k) bendinde ifade edilen ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişi tüketicilerin taraf olduğu eser sözleşmeleri aynı maddenin (l) bendinde tüketici işlemi olarak sayılmış ve kabul edilmiştir....

      Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkin olup tüketici kanunu hükümleri uygulanacaktır....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı iş nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemiyle açılan tazminat davası olup, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının yapımını üstlendiği davacıya ait taşınmazın cam balkon ve çatı kaplamasının ayıplı yapılması nedeniyle oluşan zararın karşılanmasına ilişkindir. 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 359. maddesi uyarınca eserin tesliminden sonra işlerin olağan şekline göre, iş sahibinin eseri muayene etmesi ve tespit ettiği ayıpları derhal yükleniciye ihbar etmesi zorunludur....

        Bu halde mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, teknik şartname ve ürünün piyasadaki durumu da değerlendirilerek davaya konu engelli asansörünün ayıplı olup olmadığı var ise ürünün ayıplı olduğu hususunun teslim sırasında açıkça belli ve anlaşılabilir(açık ayıp) olup olmadığı, ayıp teslim anında açıkça belli değilse yapılan inceleme(muayene) sonucunda malın ayıplı olduğunun anlaşılabilecek nitelikte olup olmadığı, satılanda olağan bir gözden geçirme ve TTK 23/1-c maddesi anlamında muayeneyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın malın kullanılmasıyla birlikte sonradan anlaşılacak(gizli ayıp) nitelikte olup olmadığı, ayıbın varsa davalının garantisi kapsamında kalıp kalmadığı, ayıbın onarılıp onarılamayacağı, varsa ayıbın giderilmesi için gerekli olan masraf tutarı, ayıbın niteliği ile engelli asansörünün bedelinin iadesi talebinin orantılı/makul olup olmadığı, bedel iadesi makul ve orantılı değilse ayıp oranındaki indirim bedelinin tespiti yapılarak oluşacak...

          Bu halde mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, teknik şartname ve ürünün piyasadaki durumu da değerlendirilerek davaya konu engelli asansörünün ayıplı olup olmadığı var ise ürünün ayıplı olduğu hususunun teslim sırasında açıkça belli ve anlaşılabilir(açık ayıp) olup olmadığı, ayıp teslim anında açıkça belli değilse yapılan inceleme(muayene) sonucunda malın ayıplı olduğunun anlaşılabilecek nitelikte olup olmadığı, satılanda olağan bir gözden geçirme ve TTK 23/1- c maddesi anlamında muayeneyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın malın kullanılmasıyla birlikte sonradan anlaşılacak(gizli ayıp) nitelikte olup olmadığı, ayıbın varsa davalının garantisi kapsamında kalıp kalmadığı, ayıbın onarılıp onarılamayacağı, varsa ayıbın giderilmesi için gerekli olan masraf tutarı, ayıbın niteliği ile engelli asansörünün bedelinin iadesi talebinin orantılı/makul olup olmadığı, bedel iadesi makul ve orantılı değilse ayıp oranındaki indirim bedelinin tespiti yapılarak oluşacak...

          Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş., aracın ayıplı olmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, üretim kaynaklı bir ayıp olmadığını, araç değişimi veya bedel iadesi için gerekli koşulların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ...Ş., tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, aracın ayıplı olmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, üretim kaynaklı bir ayıp olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı ...Ş.'ye yönelik davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davanın kabulü ile ... marka ... plakalı 2013 model ...,... T tipi, ... motor nolu, ... şase nolu aracın iadesi ile aynı vasıf ve nitelikte yeni bir araç ile değiştirilmesine, değişim masraflarının davalı tarafa yükletilmesine dair verilen karar davalı ... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.'nin temyizi üzerine Yargıtay 13....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin ticari faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesince davacı taraf satın almış olduğu araçta gizli ayıp bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22641 Es-2018/9463 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; tüketicinin değer azlığından kaynaklı bedel indirimi ile yetinmek zorunda olmadığı, Tüketici Kanununda belirtilen malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, bu sebeple davacının malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullanmasında hukuki yarar olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekileri tarafından karar istinaf edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu