Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T6 Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T5 Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

Kat Daire 49 da bulunan bağımsız bölümün bedelini peşin olarak ödediğini, müvekkilinin ifade edilen bedelleri ödedikten sonra taşınmazların zilyetlerini devraldığını müvekkili akabinde haricen duyumlara göre satışını aldığını düşündüğü bağımsız bölümlerde davalının borcu sebebiyle konulmuş olan ipoteklerin farkına vardığını, ilgili ipoteklerin davalı ile adi satış sözleşmesinin akdedilmesinden sonraki bir tarihte davalının borcu sebebiyle konulduğunu, 31.01.2008 tarihinde müvekkili ile davalı arasında akdedilen adi satış sözleşmesi gereği İstanbul İli Esenyurt İlçesi Koza Mahallesi G1 Blok 3....

Şti acentelik ve borç-alacak ilişkisinin halen devam ettiğini, ipoteklerin acentelik teminatı olarak alındığını, ihtarnamemiz sonrasında acente ile görüşmeler yaptıklarını ve şirketleri lehine yeni bir teminat tesisi yapılacağının acente tarafından bildirildiğini, akabinde ipotek fek işlemlerinin başlatılacağını bildirmiş ancak ipoteklerin fekkine dair herhangi bir işlem yapmadığını, ipoteklerin aradan geçen süreçte fek edilmemesi üzerine, davacı müvekkil, davalıya ve acentesine ... Noterliğinin 04.01.2023 tarih ve ... sayılı ihtarnamesini keşide ederek, taşınmazı üzerindeki ipoteklerle alakalı olarak borç olup olmadığı, varsa güncel borç tutarının bildirilmesi halinde davacı müvekkil tarafından ödeneceği, borç yoksa ipoteklerin ivedilikle fekkini talep ettiğini, davalı, ihtarnameye 19.01.2023 tarih ve 1168 sayılı ihtarname ile cevap verildiği beyan ve gerekçelerle İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 12 parsel, ... arsa paylı 4....

    Ancak somut olayda davacı ile davalı Garanti Koza A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, dava ve sözleşmeye konu taşınmazın konut niteliği ile davacı adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacının sözleşmeye istinaden ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer hacizlerin fekki istemine ilişkin talepte bulunduğu sabittir. İpotek borçlusu ve ipotek alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu anlaşılmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

    Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer haciz kayıtları ile takyidatların fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince İDM kararına konu uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, müvekkili banka ile Garanti Koza arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30/09/1988 tarihli 1987/2 Esas 1988/2 Karar sayılı YİBGK kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığının müvekkili banka tarafından bilinmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan...

    nedeniyle sonuç alınamadığını, taraflar arasındaki ihtilafın halledilememesi ve ipoteklerin fekki sağlanamadığından bahisle Mersin 1....

      Şubesi'ne faks çekmek sureti ile hesaba yatırılan bedelden kredinin kapatılmasını talep ettiğini, bununla birlikte talimat evrakın üstüne taraflar arasında geçen sözlü konuşmaya binaen "kapanan kredi ile buna istinaden alınan ipoteğin fekkini istiyorum" şeklinde şerh düşüldüğünü, davalı bankaca müvekkilinin ihtirazı kayıt düşmek sureti ile göndermiş olduğu bedel hiçbir şerh düşülmeksizin tahsil edildiğini fakat ipoteklerin kaldırılmadığını, müvekkili tarafından düşülen şerhin, mevcut ipoteklerin müvekkili tarafından ödemesi yapılan ve kapanan krediye ilişkin olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu, davalı bankaca da bu doğrultuda yatırılan bedel herhangi bir ihtirazı kayıt konulmasızın tahsil edildiğini, bankaca ipotek fekki adı altında yapılan ödemenin şerh konulmaksızın teslim alınması bu hususun zımmı olarak kabul edildiğini gösterdiğini, hal böyle olunca sonrasında ilgili ipotekler adı altında müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulmasının hukuka uygun düşmeyeceğini Yargıtay...

        UYAP Entegrasyonu