Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satışına ilişkin sözleşme, konut satış sözleşmesine ek protokol ve ekleri, Keşif, Bilirkişi kurulu raporu, ek rapor, Delil listeler sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin, değer kaybı ve kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemektedir. Yüklenici, finansman sağlayarak arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binaya karşılık, bu binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

Kat doğu- batı- güney cepheli dairenin davacı adına tapuya tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde davacının ödediği miktarda gözönüne alınarak bu miktar itibariyle tapu hisse kaydının iptali ile davacı adına tescilini, terditli olarak da davacının yaptığı ödemelerin davalıdan faiz ve masrafları ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı şirket yetkilisi, davanın reddini savunmuş, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, davanın ikinci kademedeki talep olan alacak istemi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmesiyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de Kanun kapsamına alınmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı ve davalının, uyuşmazlık konusu 1205 sayılı parseli dava dışı Hasan isimli şahıstan 2003 yılında birlikte satın aldıklarını, anılan parselin 3.600 m2'lik (bir kesim) kısmının satış bedelini davacı ödediği halde taşınmazın tamamının tapuda davalı adına tescil edildiğini, sonrasında aralarında uyuşmazlık çıkmaması için 04.01.2007 tarihinde nizalı 3.600 m2'lik bölümünün davalı tarafından davacıya satışına dair harici satış sözleşmesi düzenlendiğini, sözü edilen sözleşmenin aslında 2003 yılındaki hukuksal işlem (taşınmazın 3.600 m2'lik kısmının satış bedelinin davacı tarafından ödenmesi ve bu yerin mülkiyetinin davacıya ait olması) nedeniyle düzenlendiğini açıklayarak inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteminde bulunduğuna ve temyiz isteğinde anılan inanç sözleşmesine dayandığına...

      Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....

        Tüketici Mahkemesinin 16.12.2020 tarihli 2019/125 E. ve 2020/451 K. numaralı kararının reddedilen kısmı bakımından ortadan kaldırılmasına, davanın tüm davalılar yönünden kabulü yönünde karar verilmesi ve müvekkili tarafından ödenen toplam 43.690,00 USD ve 4.854,00 TL'nin yargıtay'ın denkleştirici adalet ilkesi dikkate alınarak sözleşme imza tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkilimize ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, konut satış ve inşaat yapım sözleşmesi ile ekleri, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsili istemine ilişkindir....

        Yasada öngörülen bu düzenleme kamu düzenine ilişkin ve emredici bir yetki kuralı olduğundan sözleşme ile değiştirilemeyeceği gibi, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta terditli açılan davada davacının ilk talebi daire satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan sözleşmeye ve dava dilekçesindeki anlatımlara göre dava konusu taşınmazın Yalova ili Armutlu ilçesinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

        DELİLLER : Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, konut satış formu, sözleşme bedeli ve ödemeye ilişkin düzenlemeler belgesi, kredi maliyet bilgileri ve geri ödeme planı, senet suretleri, tapu kaydı, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin fekki, alacak, eksik iş, ceza-i şart, kira bedelinin tahsili, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir....

        Davanın niteliği, tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, cezai şartın tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili, cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz davalı şirket adına tapuda kayıtlıdır. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır....

        Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı T7 Koza A.ŞA.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, taşınmazın davalı T7 Koza A.Ş.adına tapuda kayıtlı olduğu sabittir, ipotek borçlusu ve ipotek alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipotek, haciz şerh ve takyidatlardan ari tescil, olmadığı taktirde taşınmazın güncel değerinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

        Davalı vekili, dairelerin fiilen teslim edildiğini, tapu kayıtlarında kamu haczi bulunduğundan tapu devrinin yapılamadığını, en kısa sürede hacizlerin kaldırılarak tapu devrinin yapılacağını beyan etmiştir. Mahkemece, davacının iki adet bağımsız bölüm satın aldığı, tasarruf saiki ile hareket ettiği, bu nedenle genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu