Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu ipoteğin müvekkili banka ile diğer davalı şirket arasında imzalanmış olan genel kredi ve teminat sözleşmeleri kapsamında kullandırılan krediler sebebiyle tesis edildiğini, ipotek limitine konu tutarın müvekkili bankaya ödenmeden ipoteğin kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığını, İDM'ce müvekkili bankaya sınırsız sorumluluk izafe edilerek müvekkili bankanın tapu kayıtlarına güvenen ipotek lehtarı olduğu hususu göz ardı edilerek tedbir kararı verildiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak davaya konu taşınmazın kaydındaki tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki ile bedel istemine ilişkindir....

İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

DELİLLER : Tapu kaydı, tapu senedi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ipotek ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Kamu düzenine aykırılık yönünden re'sen yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davalı T3 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile imzalanan konut satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ve tapu senedinin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın satış edinme sebebine istinaden 20/03/2019 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalılar T7. T5 A.Ş.'...

Ancak somut olayda davacı ile davalı Karmen Yapı arasında dava konusu taşınmazlara ilişkin konut satım sözleşmeleri akdedildiği, dava konusu bağımsız bölümlerin davalı Karmen Şirketi adına tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazların tapu kaydında davalı banka ve finans kurumunun alacaklı olduğu ipoteğin bulunduğu anlaşılmaktadır. İpotek alacaklısı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin terkini istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davada davacının talebi taşınmazın aynına yöneliktir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T6 Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

Dava dilekçesindeki anlatım ve açıklamalar ile dairemizce Esenyurt Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı ile taşınmaza ilişkin tapu kaydı ve resmi akit tablosu ile tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazın davalı T8 adına kayıtlı iken 14/12/2018 tarihinde davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde taşınmazı takyidat ve ipoteklerden ari şekilde teslim ve tescil borcunu ayıplı olarak ifa etmiş, hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ile ekleri, Keşif, Bilirkişi raporu, Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekki olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin süresinde sunduğu 03/11/2020 tarihli istinaf dilekçesine istinaden kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı Emay .....Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu daire niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki bankaların davalı şirket ile danışıklı bir şekilde kötüniyetli olarak tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2019 NUMARASI : 2019/1304 ESAS - 2019/1132 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Akkoza Evleri isimli toplu konut projesi kapsamında İstnabul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada ve 43 parselde kain Heybeli Blok 22....

İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

    UYAP Entegrasyonu