Ancak somut olayda ipotek ve haciz alacaklıları ile ipotek ve haciz borçlusunun birleşen dosyada davalı oldukları, davacının işbu dava ve birleşen dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece yapılan takiplerde cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/373 ESAS DAVA KONUSU : Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil, talep yargılama aşamasında verilen ihtiyati tedbir talebine itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılması istemi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı T6 Ş....
Davacı, 15 parsel G Blok 1 ve 2 numaralı meskenleri 100 milyar liraya davalıdan satın aldıklarını, 40 milyar lirasını peşin kalan miktarın ise vadeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, kararlaştırılan bedelden sadece 1.6.2002 tarihli senet bedelinin ödenmediğini, bununda ipoteğin kaldırılması sırasında ödeneceğini, bu hususta davalıya ihtar çekerek ipoteğin kaldırılması için önel verdiklerini ancak, satış bedelinin güvencesi olan ipoteğin kaldırılmadığı gibi ödemelerinde davalı tarafından inkar edildiğini ileri sürerek, tapu kaydındaki ipoteğin fekkini istemiştir. Mahkemece, satışa konu meskenlerin bedeli için ödeme yapıldığı, ipotek bedelinin ödenmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ve davalı arasında konut alışverişinden kaynaklanan bir ilişki bulunduğu çekişmesizdir....
DELİLLER : Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Kamu düzenine aykırılık yönünden re'sen yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde "taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu" yönündeki kayıt yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır. Mahkeme kararında dayanılan Dairemizin 16.09.2014 gün ve 5836 Esas, 5652 Karar sayılı ilamı MK'da düzenlenen limit ipoteği için olup konut finansmanı ipoteği değildir. Bahse konu ilamdaki limit ipoteğiyle ilgili uygulamada bir tereddüt yoktur....
Onur GİR DAVA-BİRLEŞEN DAVA : Konut Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali, Haciz, İpotek Ve Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Bedelinin Tahsili, Geç Teslimden Kaynaklanan Bedelin Ve Eksik Yüzölçümü Ve Eksik İş Bedelinin Tahsili, Haciz Ve Sair Takyidatlardan Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, Haciz, İpotek Ve Diğer Takyidatların Fekki, KARAR TARİHİ : 20/01/2022 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03/02/2022 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında konut satım sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili tarafından satış bedelinin tamamının ödendiğini, taşınmazın 07/07/2018 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, geç teslim nedeniyle düzenlenen protokolde kararlaştırılan geç teslim bedelinin ödenmediğini, davalının tapu devir ve tescil işlemlerini yapmadığını, müvekkilinin konut alım sözleşmesi imzalandığını tarihteki...
Davalı T5 A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankaya karşı açılan dava haksız ve dayanaksız olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine Emay İnşaat A.Ş. adına kayıtlı olduğu tarihte taşınmazın üzerinde herhangi bir şerh bulunmadığı gibi taşınmazın da gerçek malikleri tarafından ipotek verildiğini dolayısıyla ortada yolsuz bir tescil de bulunmadığını, mağduriyetin tamamen davacının kendi kusuru olduğunu, bu nedenlerle müvekkil banka hakkındaki davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir....
in davalı bankadan çekmiş olduğu tarımsal destek kredisi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine borcun tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin kredi sözleşmesinin teminatını teşkil eden ipoteğin devrini talep ettiğini, ancak davalı bankanın müvekkilinin bu talebini asıl borçludan alacağı bulunduğundan bahisle reddettiğini, müvekkilinin alacaklı bankanın haklarına halef olduğu ileri sürerek, müvekkilinin davalı banka ile asıl borçlu arasındaki kredi sözleşmesindeki alacaklı haklarına halef olduğunun tespiti ile, ipotekten kaynaklanan bütün hakların müvekkiline geçirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı borçlu ...'in halen bankalarına olan borcundan dolayı riskinin devam ettiğini, risk sona ermeden ipotek temlikinin kanuni bir zorunluluk olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davalının ayıplı işlerle ve bedellerle ilgili hukuk davası açmakta muhtariyetine, cezai şart alacağı oluşmadığından reddine, dava konusu 17 no'lu dairedeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı arsa sahibi vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, yükleniciye ait bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 26.10.2009 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, arsa sahibine 19 ve 20 no'lu bağımsız bölümlerin verilmesi, yükleniciye ait 17 ve 18 no'lu bağımsız bölümler üzerine ipotek konulması, 19 ve 20 no'lu bağımsız bölümlerin kaba işlerinin bitmesi halinde 18 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması, ince işlerinin bitmesi halinde ise 17 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması kararlaştırılmıştır....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....