Davalı vekili; taşınmaz üzerindeki ipoteğin alacaklı tarafından bildirilmediği sürece fekkinin mümkün olmadığını, ipoteğin teminat (limit) ipoteği olup bankanın talebi doğrultusunda kaldırılabileceğini, banka yetkilisi tarafından ipotek fek yazısı verildiğini, fakat dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcu bitmiş olsa da, cari hesap şeklinde işleyen pos cihazının halen kullanılıyor olması ve ticari artı para hesabının bulunması nedeniyle ipoteğin kaldırılması kararından vazgeçildiğini, ipotek fek yazısında da fek işleminin banka avukatının vekaletnamesini ibrazını müteakip tekemmül ettirileceğinin bildirildiğini, banka vekili tarafından da işlemin gerçekleştirilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
in başlanğıçta devri yapılmayan 2626 parselin devrini yapamayacağı tehdidi, devir için para isteminde bulunması ve görüşmeleri sırasında arabulucu olarak bulunan yöre büyüklerinin de etkisi ile yaratılan muzayaka sonunda, gerçekte herhangi borç para olmamasına rağmen davaya konu ipoteğin tesis edilmiş olduğunu belirterek, ipoteğin iptali isteminde bulunmuştur.Davalılar, ipoteğin taraflar arasındaki ... ilişkisi nedeniyle davacı yerine yapılan ödemeler ve tapu devri nedeniyle alacaklı oldukları miktarın teminatı olarak düzenlendiğini, 25.2.2005 tarihli resmi senet içeriğine göre de ipoteğin, davacının davalı .tan aldığı 500.000 YTL nedeniyle tesis edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, teminat amaçlı olarak konulan ipoteğin ancak sözleşmenin ifa ve tasfiyesi halinde istenebileceği, davacının ikrah ve gabin iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Az yukarıda da açıklandığı üzere; bir alacağı...
, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kötüniyetli tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı T1 vekili İDM'nin 21/12/2021 tarihli tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinden bulunan ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı ile davalılardan ...’in anlaşmalı boşanmalarına esas alınan mahkemece tasdik edilmiş, protokolün (6.) maddesinde mevcut “ taşınmazın üzerindeki ipotekten arınmış olarak devri ve taahhüdüne ilişkin borcun” ipotek alacaklısı olan davalı bankayı bağlamayacağı; taahhütte bulunan davalı ......
Banka karşı bu ipotekten kaynaklı alacaklı olduğu iddiasını ileri süremez. Bu durumda ... Bankasının iyi niyetli olduğundan bahsedilemez. Ayrıca konut kredisi sözleşmeleri sırasında teminat olarak verilen ipotek akitlerinde, konut kredisi dışındaki doğmuş ve doğacak alacaklar yönünden ipoteğin teminat olması hususunda yazılan hükümler Dairemiz yerleşmiş içtihatlarına göre geçersiz şart niteliğinde olup, yazılmamış sayılırlar. Bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... Sigorta şirketinin davalıdan kullandığı kredinin teminatı olarak davacının taşınmazına ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, borcun tüm ferileriyle ödendiğini, bankanın ipotekten doğan alacağının kalmadığını belirterek ipoteğin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı üzerine hem dava dışı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmaz üzerine, davacının rızası alınmaksızın davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotekten önce aile konutu şerhinin bulunmadığı, davalı bankanın kötüniyetli olduğunun ispatlanmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, taşınmaz üzerinde hak sahibi (koca) tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, T....