"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, davalı banka alacağı nedeniyle ipotekli taşınmazın davacı bankadan konut kredisi kullanan üçüncü kişiye satışı nedeniyle davalı bankanın alacağının davacı banka müşterisinin kullandığı krediden ödeme yapılmak suretiyle kapatılması halinde ipoteğin kaldırılacağı taahhüdüne ve ödemenin yapılmış olmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığı iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ... satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka bu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, konut sahibi ...'in bankanın kredi sözleşmelerindeki kefaletlerinin de teminatı olarak alındığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını kabul etmemiş ve dava dışı ...'in , banka müşterisi ... Tekstil Şirketi arasında ile banka arasında imzalanan 23.10.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu belirtmiştir. Genel kredi sözleşmesinin 61 ve 69. maddeleri ile ...'in 30.04.2010 tarihli ipotek tesciline ilişkin akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin, ipotek veren ...'...
Bu karar karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 08.03.2019 tarih ve 2018/1069 Esas 2019/340 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması konusunda mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle HMK'nın 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmıştır. Mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş ve eldeki davada sadece denkleştirme tazminatı talebi incelenmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...davacı ... ile davalı arasında 09/04/2010 tarihli, 5 yıl süreli acentelik sözleşmesi ve bu sözleşmesinin ek protokolünün düzenlendiği, diğer davacı ...' in de sözleşme uyarınca, davacı ... ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacakların teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettirdiği sabittir....
Bu karar karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 08.03.2019 tarih ve 2018/1069 Esas 2019/340 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması konusunda mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle HMK'nın 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmıştır. Mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş ve eldeki davada sadece denkleştirme tazminatı talebi incelenmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...davacı T1 ile davalı arasında 09/04/2010 tarihli, 5 yıl süreli acentelik sözleşmesi ve bu sözleşmesinin ek protokolünün düzenlendiği, diğer davacı T2 in de sözleşme uyarınca, davacı T1 ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacakların teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettirdiği sabittir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların niteliğinin konut olduğu ve 1 adet konut satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın dava edildiği anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/582 Esas KARAR NO : 2021/981 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 27/10/2017 KARAR TARİHİ : 11/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil İzmir ... Aile Mahkemesine verdiği 27/10/2017 tarihli dava dilekçesinde ; davalı eşinin mali müşavir olduğunu ve ... Bankası ... Şubesi ile çalıştığını, daha önce ... Bankası İzmir Şubesinde 1. derece ipotek karşılığı konut edindirme kredisi kullandığını ve hala taksitlerini ödemeye devam ettiğini, eşinin ticari kredilerine destek olmak adına eşi lehine kullandırılacak krediler için aynı konutu 2.derece ......
nin 22/02/2018 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığını bildirmesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır. O halde mahkemece, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olmadığı ve ipoteğe konu kredi borcunun devam ettiği dikkate alınarak meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 28/02/2020 tarih, 2019/4011 E. - 2020/709 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit davalarının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen kararın, süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada davacı ...; konut kredisi kullanıldığı için üzerinde ipotek tesis edilmiş olan mesken niteliğindeki taşınmazı 08/11/2013 tarihinde dava dışı 3. kişiden satın aldığını, kalan konut kredisi taksitlerinin tamamını ödediğinden dayanaksız kalan, ipotek şerhinin kaldırılması için davalı bankaya başvurulduğunu, ancak dava dışı ...’in bankaya daha başka da kredi borçları olduğu ve dava konusu taşınmazın o borçlar için de teminat oluşturduğundan...
Dairemiz 03.03.2022 tarihli ve 2021/9559 esas, 2022/2000 karar sayılı ilamı ile dava konusu aile konutu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin, tarafların ortak çocuklarının sahibi olduğu dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunun teminatı olarak konulduğu ve davacı eşin genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı nazara alındığında, davacının açık rızası alınmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemesinin, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukukun korumayacağı, gerçekleşen bu durum karşısında davacının ipoteğin kaldırılması davasının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir. B....
göre üstlendiği inşaatı tamamladığını, buna rağmen kendisine ait olan 22 nolu bağımsız bölüm tapu kaydına sözleşme gereği konulan ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davalı cevabında, ipoteğin, inşaatın sözleşmeye uygun olarak yapılıp teslimi şartına bağlı olduğunu, halen binanın iskânının alınmadığını belirtmiş, karşı davasında eksik ve kusurlu işler karşılığı şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir....