Mahkemece, yaptırılan inceleme sonucu sunulan 02.04.2008 tarihli rapor ile aynı bilirkişi kurulunca sunulan 04.12.2008 günlü bilirkişi kurulu raporlarında ise, eksik ve kusurlu işler bedelinin, sözleşmede kararlaştırılan götürü bedelin %5'i tutarında ve 2.150,00 TL olduğu bildirilmiştir. Eksik iş, hiç yapılmayan iştir. Ayıplı iş ise, sözleşme ve yasa hükümlerine göre eserde bulunması gereken vasıfların bulunmaması; bulunmaması gereken niteliklerin bulunmasıdır. Ayıplı ve eksik işlerin bedeli, akdîn ifasıyla birlikte, olumlu zarar kapsamında iş-eser sahibince, yükleniciden talep edilebilir. Eksik ve kusurlu işler bedeli ise, sözleşme hükümlerine göre eserin, teslimi gereken tarihten itibaren makul bir bekleme süresinden sonraki serbest piyasa rayiçlerine göre, bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla yaptırılan inceleme sonucu belirlenebilir....
Davacı, dava dilekçesinde eksik işlerin giderim bedeli ile gecikme tazminatı (kira alacağı) için toplam 40.000,00 TL talep etmiş, 10.03.2015 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesiyle 107.529,00 TL'ye çıkartmış ise de gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde eksik işler ve gecikme tazminatı için talep ettiği miktarları açıklamamış, mahkemece de HMK'nın 31. maddesindeki davayı aydınlatma ödevi kapsamında bu husus açıklattırılmamıştır. Dosya kapsamı ve tarafların beyanlarından davacının satış ve iş bedelinin tamamını ödediği anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici, davacının iş bedeli karşılığı yaptığı inşaat ve imalât işlerinde eksik ve kusurlar bulunduğunu ileri sürmüş ise de bu savunmasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır....
davacı arsa sahiplerine izin ve yetki verilmesine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmesi sonucunda Dairemizin 2020/729 Esas – 2020/1668 Karar ve 18.06.2020 tarihli kararı ile, birleşen 2014/379 Esas sayılı dava dosyasında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, asıl ve birleşen 2015/264 Esas sayılı nama ifaya izin davalarında eksik ve ayıplı işler giderim bedeline ve bunların karşılığında 14 nolu bağımsız bölümün satışına izin verilmesi doğru olmuş ise de, hüküm fıkrasında bağımsız bölümün en az satış değeri ile eksik ve ayıplı işlerin neler olduğu ve giderim bedellerinin hüküm fıkrasında tek tek gösterilmemesinin yanlış olduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır....
Davalı, taşınmazın 11.9.2009 tarihinde eksiksiz olarak teslim edildiğini, eksik ve ayıplı işlerin olmadığını, süresinde ihbar yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemeyeceği, arsa sahiplerinin ve temlik alan üçüncü kişilerin sözleşmeden doğan haklarını teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işler bedeli ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden yüklenicinin tescile hak kazanamayacağı gerekçesiyle davalılardan ...’nun dairesinde sözleşmeden kaynaklı eksik veya ayıplı imalatın bulunup bulunmadığının araştırılarak, eksik imalatın bulunması halinde birlikte ifa kuralı gereğince karar verilmesi ya da eksik imalat bedelinin depo edilerek tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.23....
Mahkememizce aynı bilirkişi heyetinden rapora esas alınan 18/07/2014 tarihli sözleşme ile 10/10/2014 tarihli ek yapım sözleşmesi arasında yapılacak işler bakımından farklılık bulunup bulunmadığı, 2 sözleşme yönünden değerlendirme yapılarak eksik işler ve ayıplı işlerin tespiti, ayıplı imalatların açık veya gizli ayıplı olup olmadığı, ayıplı işlerin makul onarım süresine göre giderim bedelinin hesaplanması yönünden resen rapor istenmiş, 06/02/2018 havale tarihli 2. ek raporda 18/07/2014 tarihli sözleşme ile 10/10/2014 tarihli sözleşme arasında yapılacak iş kalemlerinin artırıldığı ve birim fiyatlarda değişikliğe gidildiği, ayıpların giderim bedeli olarak asıl ve ek raporlarını aynen yineledikleri, ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiştir. 2....
Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece ayıbın giderim bedeli olan 16.826,20 TL’den 3.750,00 TL teminat bedelinin mahsubuyla bakiye bedel üzerinden dava kabul edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda eserin ayıplı olduğu belirlenerek ayıbın giderim bedeli hüküm altına alınmış ve kamera sisteminin davalı yüklenicilere iadesine karar verilmiştir. Oysa davacı yan sözleşmenin feshini istememiş, sadece ayıpların giderim bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Bu istem sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 475. maddesinde düzenlenen ayıp nedeniyle uğranılan zararlar ve ayıbın giderilme bedeline ilişkindir. Sözleşmeden dönme yönünde bir irade bulunmamaktadır. Mahkemenin işin ayıplı olduğu ve ayıbın giderim bedelinin hüküm altına alınması gerektiğine yönelik karar davalılar tarafından temyiz edilmemiştir....
(TBK'nın m. 477) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği ve zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak eksik ve süresinde ihbar edilen ayıplı işlerin giderim bedelinin teslim tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 3- Kabule göre de; davacı tarafından dava dilekçesinde 127.184,00 TL tazminatın tahsili istenmiş, yargılama aşamasında, talep miktar itibariyle ıslah edilmiş, ancak mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen kısmen kabulüne karar verilen talep konusu miktarın 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren faiz işletilerek dava dilekçesinde istenen miktarın bu şekilde bölünmesi de hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.06.2016 gün ve 2012/170 E.-2016/449 K. sayılı hükmü bozan Dairemizin 06.02.2019 gün ve 2017/1053 E.-2019/451 K. sayılı ilamı aleyhinde davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine açılan asıl dava bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı, iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine açılan birleşen dava, ayıplı ifa nedeniyle ayıp giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Asıl dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira tazminatı ve eksik iş bedelinin tahsili; karşı dava ise fazla imalât bedeli ile sözleşme gereğince yüklenici adına tescil edilmeyen bağımsız bölümlerin kira tazminatının tahsili, tapu iptâli ve tescil taleplerine ilişkindir....