Buna göre mahkemece, eserin teslim edilip edilmediği tartışılarak, süresinde davaya karşı verilen cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere, bilirkişi kurulundan eksik ve ayıplı olduğu belirtilen işlerin hangilerinin eksik, hangilerinin ayıplı olduğu, ayıplı işlerin gizli veya açık ayıp olup olmadığı, ayıplı işlerde davalı arsa sahibinin teslim sırasında yükleniciye TBK'nın 474. maddesinde öngörülen şekilde süresinde ihbarda bulunup bulunmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK'nın 477. maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durularak, eksik işlerin bedelinin ihbara gerek kalmaksızın her zaman istenebileceği, süresinde ayıp ihbarında bulunulması halinde ayıplı işler bedelinin de talep edilebileceği gözetilerek, ayıplı işlerle ilgili süresinde ihbarda bulunulmadığının belirlenmesi halinde ise, işi bu ayıbı ile kabul edilmiş olduğundan, bu işlerin bedelinin istenemeyeceğinin...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işin kesin kabulü yapılmadan, eksik ve ayıplı işler giderilmeden davacının yaptığı imalat nedeniyle meydana gelen zarar karşılanmadan davacının yaptırdığı tek taraflı ve gerçek dışı tespit raporuna dayanarak karar verilmesinin doğru olmadığı, davacının alacaklı değil borçlu olduğu, 2013/488 D.İş sayılı dosyasındaki tespit raporunun tek taraflı ve hatalı olduğu, davacı tarafça 13.892,14 TL ek iş bedeli talep edilmiş ise de, ek iş yapılmadığı, ek iş yapılması konusunda talimat da verilmediği, sözleşme bedelinin 76.000 TL olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafça 38.000 TL ödeme yapıldığının öne sürüldüğü, oysa müvekkili tarafından toplam 77.707,25 TL ödeme yapıldığı, yazılı işler eksik ve ayıplı yapıldığından davacının gönderdiği faturaların iade edildiği, faturalarda yazılı imalatın teslimine ilişkin kanıt sunulmadığı, müvekkili tarafından yaptırılan delil tespitinde belirlenen ayıpların giderim bedelinin 15.325 TL olarak hesaplandığı...
Gerek asıl gerek birleşen 2015/264 Esas sayılı dosyalarda, davacı arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümler ile ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerin giderim bedeline hükmedilmiş ise de, bu işlerin neler olduğu ve giderim bedellerinin teker teker hüküm fıkrasında belirtilmediği anlaşıldığı gibi, satışı için arsa sahiplerine yetki verilen 14 nolu bağımsız bölümün de en az satış değerinin hüküm fıkrasında gösterilmediği anlaşılmıştır. Kararın belirtilen nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, asıl ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde asıl ve birleşen dosya davacıları vekili Avukat ... ile asıl ve birleşen dosya davalısı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl dava sözleşme ilişkisi nedeni ile verilip icra takibine konu edilen bono ve çek nedeni ile borçlu bulunmadığının tespiti ve istirdat istemine, birleşen dava ise eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
Davalı yüklenici, işin ayıpsız olarak teslim edildiğini, ayıplı ifaya ilişkin kendilerine usulüne uygun bildirim yapılmadığını, tespit raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle delil olarak kullanılamayacağını, sözleşme kapsamında garanti süresinin dolduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işin ayıplı olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle ayıp giderim bedeli olarak hesaplanan 10.207,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesi kapsamında teslim edilen işin ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı ve ayıp giderinin belirlenmesi ve tahsili bedelinin hususlarındandır....
Noterliği'nin 14/08/2014 tarih 11637 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini ve davalının bu ihtara rağmen ayıpları gidermediğini ileri sürerek, dairedeki ayıplı işlerin bedellerinin tespit edilerek şimdilik 500,00 TL'nin ve geç teslimden dolayı şimdilik 500,00 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini; birleşen davada dava dilekçesinde özetle; asıl davada tespit edilen ayıplı ve eksik işlerden asıl davada talep etmedikleri ayıplı işler bedeli için 100,00 TL , eksik iş bedeli olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 29.01.2019 tarihli ıslah dilekçesinde; kira kaybı alacağını 3.300,00 TL'ye, eksik ve ayıplı işler bedelini asıl davada 15.000,00 TL'ye, birleşen davada 30.000,00 TL'ye arttırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 07/06/2014 tarihli satış sözleşmesinin 6....
sınırlı olmadığını, eksik ve ayıplı işlerin Konya 16....
Dava konusu işin davalı tarafça bitirilmediği ve davacının sözleşmeyi feshettiği anlaşıldığına göre, sözleşme bedelinin tamamını ödeyen davacı taraf artık eksik ve ayıplı işler dolayısıyla davalıya fazla ödemiş olduğu iş bedelini talep edebilecektir. Başka bir ifadeyle davalının yapmış olduğu iş bedeli kadar ücrete hak kazanacağı bu itibarla fazla ödenen bedeli davacıya iade etmekle yükümlü olduğu kabul edilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken, sözleşme feshedilmemiş ve ayıplı ve eksik bir teslim varmış gibi eksik ayıplı iş bedeline hükmedilmesi de doğru değildir. Ancak davacının bu talebi fazla ödenen miktarın iadesi olarak değerlendirilmelidir....
Dava konusu işin davalı tarafça bitirilmediği ve davacının sözleşmeyi feshettiği anlaşıldığına göre, sözleşme bedelinin tamamını ödeyen davacı taraf artık eksik ve ayıplı işler dolayısıyla davalıya fazla ödemiş olduğu iş bedelini talep edebilecektir. Başka bir ifadeyle davalının yapmış olduğu iş bedeli kadar ücrete hak kazanacağı bu itibarla fazla ödenen bedeli davacıya iade etmekle yükümlü olduğu kabul edilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken, sözleşme feshedilmemiş ve ayıplı ve eksik bir teslim varmış gibi eksik ayıplı iş bedeline hükmedilmesi de doğru değildir. Ancak davacının bu talebi fazla ödenen miktarın iadesi olarak değerlendirilmelidir....
Hukuk Dairesi'nin 21.11.2014 gün ve 2014/2193-7492 sayılı kararı ile, “…mahkemece, eksik ve ayıplı olduğu belirtilen işlerin hangilerinin eksik, hangilerinin ayıplı olduğu, ayıplı işlerin gizli veya açık ayıp olup olmadığı, ayılı işlerde davalı arsa sahibinin teslim sırasında süresinde yükleniciye TBK'nın 474. maddesinde öngörülen şekilde süresinde ihbarda bulunup bulunmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da gizli ayıbın ne zaman ortaya çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK'nın 477. maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durularak, inşattaki eksik ve ayıplı işler ve bedeli ile ilgili olarak bilirkişiden davalının rapora itirazlarını da değerlendiren ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, bunları giderim bedeli ile (5) nolu bağımsız bölüm ile ilgili yapılacak araştırma sonucu arsa sahibinin bilgisi dışında satıldığının ve bedelinin davlıya ödenmediğinin tespiti halinde (5) nolu bağımsız bölüm bedelinin hükme en yakın tarihteki piyasa rayiçlerine...