Arsa sahiplerinin ve temlik alan üçüncü kişilerin sözleşmeden doğan haklarını teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işler bedeli ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden yüklenici tescile hak kazanamaz. Bu durumda mahkemece, davalılardan ...’nun dairesinde sözleşmeden kaynaklı eksik veya ayıplı imalatın bulunup bulunmadığının araştırılarak, eksik imalatın bulunması halinde birlikte ifa kuralı gereği karar verilmesi ya da eksik imalat bedelinin depo edilerek tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
sebebiyle bedel indirimi isteminde satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın tespitinde, nispi metod uygulanarak dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenerek, (NİSBİ YÖNTEME GÖRE; Ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel(Satış Bedeli) x(çarpı) Ayıplı Değer /(bölü) Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olduğu) hesap yapılmasının istenmesi ve alınan rapora göre hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
Dairemizin 12/03/2020 günlü 2019/818 Esas 2020/456 Karar sayılı ilamı ile...davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş, gerçek satış bedelinin 65.000,00 TL olduğunu önalım hakkını kullanmasını engellemek amacıyla satış bedelinin muvazaalı olarak 118.000,00 TL gösterildiğini ileri sürmüştür. Satış işleminin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Davacının bedelde muvazaa iddiası bulunduğundan bu husustaki tüm delillerin toplanması, değerlendirilmesi, önalım bedelinin belirlenmesi ve davacının istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek kararın 353/1- a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkemesine gönderilmiştir. Yerel Mahkemece dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda; Davacının bedelde muvazaa iddiası yönünden, satış işleminin tarafı olmayan davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir....
Dava, davacının Sulukule Kentsel Yenileme Projesi kapsamında davalı idare ile Uzlaşma Komisyonu Tutanağı başlıklı 29.02.2008 tarihli belgede belirlenen bedelin haksız şart niteliğinde olup, iptali, teslim edilen taşınmazın eksik olması nedeniyle bedelden indirim yapılmasına, geç teslim nedeniyle kira bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde süre verilmesi 6098 s.TBK'nun 123.m.sinde,"- Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri,borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir....
Davacı, tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, 50.000,00 TL değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Önalım davalarında davacının bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanabilmesi için dinlenen davacı tanıklarının akitte taraf olmayan, satış bedelinin ödenmesi sırasında tarafların yanında olan, görgüye dayanan bilgileri bulunan kişiler olması gereklidir. Dava konusu payın keşif sonucu belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir....
DELİLLER : Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi, konut satış formu, sözleşme bedeli ve ödemeye ilişkin düzenlemeler belgesi, kredi maliyet bilgileri ve geri ödeme planı, senet suretleri, tapu kaydı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin fekki, olmadığı takdirde eksik iş, cezai şart kira bedelinin tahsili ve sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir....
MAHKEME KARARI Mahkemenin 30.05.2013 tarihli ve 2011/891 E., 2013/553 K. sayılı kararıyla; eksik ifa nedeniyle satış bedelinden indirim yapılması gerektiği, 15.06.2012 tarihli raporundaki hesaplama uyarınca, davanın kabulü ile 3000,00 TL tazminatın dava tarihinden, 72.800,00 TL tazminatın 27.06.2012 olan ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Birinci Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur. 2. Yargıtay 13....
Önalım hakkını kullanan paydaşın bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret olan önalım bedeli depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı 487 parsel sayılı taşınmazda 24.10.2011 tarihli resmi senette satış bedelinin tapuda çok yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin tespit edilerek davalılar adına olan payların iptali ile adına tescilini istemiştir. Tapudaki satış işleminin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasını her türlü delil ile ispat edebilir. Mahkemece mahallinde üç kez keşif yapılmıştır. Keşifler sonucu belirlenen farklı bedellere ilişkin raporlar muvazaa iddiasını ispata yeterli değildir. Ancak diğer delillerin tamamlayıcısı durumundadır....
YEREL MAHKEME KARARI : Denizli Tüketici Mahkemesi'nin 2019/32 Esas, 2022/50 Karar sayılı ve 01/02/2022 tarihli kararı ile; "davaya konu aracın satılmasının ayıplı bir satış olduğu, söz konusu davaya konu aracın davalılar nezdinde ayıplı şekilde davacıya tesliminin yapıldığı, davacı tarafça ise bu ayıp dolayısıyla seçimlik hakkının 6502 sayılı TKHK 11/1- b madde-fıkra hükmü kapsamında ayıp oranında bedelde indirim şeklinde oluşan zararının tahsili olarak kullanıldığı belirlenmiş, nihai tespitlerine ve hesaplamalarına itibar edilen bilirkişiler Yakup Yazıcı, Selçuk Duyar ile Hikmet Rende'nin haızrladığı bilirkişi raporlarından da söz konusu bu aracın davacıya satışının ayıplı olması sebepleriyle, davacının iş bu ayıplı durum ve alacak taleplerinde haklı olduğu," gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ayıp oranında bedelde indirim tutarı olarak davacının hak kazandığı 108.169,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bu toplam tutarın 20.000,00...
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....