İcra Müdürlüğünün 2019/6351 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı ipoteğin konut finansman kredisi sözleşmesine istinaden tesis edildiğini, taraflar arasındaki 17/06/2019 tarihli konut finansman kredisi sözleşmesi gereğince 19/03/2017, 19/04/2017, 19/05/2017 ve 19/06/2017 tarihlerinde ödenmesi gereken taksitlerin ödenmemesi nedeniyle ihtar çekildiğini, süresinde ödeme yapılmaması nedeniyle de takibe geçildiğini, borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini bildirerek, itirazın kesin olarak kaldırılmasına, takip konusu alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....
Maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesininin görevli olduğu davalar sayılmış olup, taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkini bu sayılan davalardan olmadığı gibi çekişmesiz yargı işi de değildir. HMK nun 2. Maddesine göre, Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Nitekim Yargıtay 17 .HD. Nin 22/05/2014 tarih 2014/5436 Esas, 2014/8167 Karar sayılı ilmında da ipoteğin terkini davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, bankadan alınan kredi nedeniyle aile konutu tapu kaydına konulan ipoteğin terkini isteğine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tacir olan taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olarak konulan ipoteğin ehliyetsizlik nedeniyle terkini isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, bankadan alınan kredi nedeniyle konulan ipoteğin terkini isteğine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu taşınmaz üzerinde 04/05/2016 tarihinde Ziraat Bankası lehine fekki bildirilinceye kadar birinci dereceden ipotek konulduğu, söz konusu ipoteğin bireysel finansman kredisi ipoteği olup zorunlu ipoteklerden olmadığı, banka müzekkere cevabı ve dairemizde getirtilen ipotek resmi senedinden anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmaza ait ipotek borcunun davadan sonra 08/10/2021 tarihinde kapatıldığı ve ipoteğin 27/10/2021 tarihinde terkinine karar verildiği anlaşılmış ise de haciz tarihi itibariyle haczedilmezlik iddia edilen konut üzerinde iradi ipoteğin mevcut olduğu ve ipotek borcunun bulunduğu dikkate alındığında mahkemece meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Dava, taraflar arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesinden kaynaklı haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen KKDF ve BSMV tutarlarının iadesi,ayrıca Konut Kredisi Sözleşmesinin hatalı olarak dövize endeksli Tüketici Kredisine uyarlanması nedeniyle sabitlenemeyen kur farkından kaynaklı tüm fazla ödemelerin ve faize ilişkin fazla ödemelerin iadesi talebine ilişkindir....
Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüte düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda, konut kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip, borçlulara İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilmiş, ipotek veren/borçlu takibin iptalini istemiştir....
A.Ş'nin borçlarına teminat amacıyla verildiği, ipoteğin terkini için ipotek veren davacı ile lehine ipotek verilen davacının davalı nezdinde borçlarının bulunmaması gerektiği, davacı şirket aleyhine dava tarihi itibariyle icra takibi bulunduğu ve takibe konu borcun dava tarihinden sonra ödendiği, bu borcun ipotek kapsamında olduğu ve sonrasında ipoteğin terkin edildiği, bu durumda ipoteğin terkinine ilişkin davanın konusuz kaldığı, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....