Resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen Vakıfbank 'ın 25/05/2017 tarihli sabit faizli konut kredisi sözleşmesinin sunulması ipoteğin konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığı sonucunu doğurmaz. Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin lehine ipotek kurulan bankaya kredi borcu olduğunun anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi yerinde olup, davacı borçlunun istinafında isabet bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda, “Bireysel Finansman Kredisi Sözleşmesi” kapsamında alınan kesin borç ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 149. maddesi kapsamında icra emri gönderildiği, borçlunun takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takibe konu ipotek, bireysel finansman kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, bireysel finansman kredisi bir tür tüketici kredisi olmakla ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanununa tabi olduğundan ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılması ve borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesine engel bir durum yoktur....
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; T1 Bankaya tevdi ettiği/edeceği her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi (konut kredisi sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri ve türev işlem çerçeve sözleşmeleri de dahil olmak üzere) v.s uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından T1 ile ilgili olarak bankaya tevdi edilmiş /edilecek kefaletler uyarınca T1'a banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü.... ipotek tesisini kabul ediyorum...'' şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, tapu kaydında ipoteğin konut kredi olarak belirtilmesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır....
Ancak, takibe dayanak ipotek akit tablosundan ve taraflar arasında düzenlenen Sabit Faizli Konut Finansmanı Kredisi Sözleşmesi'nden, mevcut sözleşmenin mahiyeti itibariyle konut kredisine ilişkin olduğu, ipoteğin konut finansman kredisi nedeni ile alınan kredi borcuna ilişkin olarak kurulduğu görülmektedir. Bu durumda, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borcun miktarı ve faizi yapılan özel sözleşmenin koşullarında değerlendirilmeden ipotek ilam niteliği kazanmaz. Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından Mahkemece takibin iptali gerekir ise de, HMK.nun 26/1. maddesinde yer alan “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, icra mahkemesine başvurarak, ev almak için alacaklı bankadan tüketici konut kredisi kullandığını akabinde gayrimenkule tüketici kredisine ilişkin olarak banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takip olan ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/4448 E. sayılı dosyasında borcunu ödediğini, diğer taraftan tüketici konut kredisi için ipotek verilmiş olan aynı gayrimenkul için Musa Yılmaz'a kefaletinden dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla ......
sözleşmelerinin niteliği gereği diğer sözleşmelerden ayrı olup, bu sözleşmenin asli unsuru olan konutun üzerindeki ipoteğin, sözleşmenin kendisinden başka bir borç için teminat olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, kullandırılan kredi ve ipotek birbirine bağlı olup, davaya konu konut finansman sözleşmesi uyarınca yüklenilen borcun bitimiyle, konut üzerindeki ipoteğin de teminat değerinin ortadan kalktığını, nitekim davaya konu ipotek tesisinin ana unsuru olan konut finansmanı kredisi ana para ve fer'ileri dahil olmak üzere dava dışı/eski malik tarafından eksiksiz ödenmiş ve akabinde davalı bankaya ipoteğin fekki için başvurulmuş ancak davalı bankanın ipoteğin fekkinden imtina etmiş olduğunu, oysa ki ipoteğin konusunu oluşturan borç ver fer'ileri ödenmiş bulunduğundan tapu sicilinde şekli olarak bulunan ve teminat değeri kalmayan ipoteğin fekkinin gerektiğini, bu nedenle işbu davanın açılmasının zaruri olduğunu, ipotek tesis edilen taşınmazın tapu kaydının İzmit'de bulunması nedeniyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, maliki olduğu taşınmazlar üzerine dava dışı şirketin kullanacağı krediye teminat almak üzere konulan ipoteklerin eksik imza ve eksik belge ile tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Yargıtay 14. Hukuk Dairesince davanın, bankadan alınan tüketici kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olduğu belirtilerek dosya dairemize gönderilmiş ise de kullanılan kredi tüketici kredisi olmayıp ticari kredi olduğu gibi banka da davada taraf değildir. Davacı ile davalı arasında dasözleşme ilişkisi yoktur. Davanın niteliği itibariyle temyizen incelenmesi görevi 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 14....
mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
İcra Müdürlüğünün 2008/3448 Esas sayılı dosyasında giriştiği takip nedeniyle 14/04/2008 takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçludan 4.322,28- TL alacaklı olduğu ancak takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemeler dikkate alındığında işbu ödemelerin alacaktan mahsup edildiğinde dava dışı asıl borçlunun son ödeme tarihi olan 04/01/2012 tarihi itibariyle davalı bankaya 11.265,24- TL fazla ödemesinin bulunduğu, davacının, dava dışı Fahri BANK'a kullandırılan konut kredisi nedeniyle ipotek veren sıfatının bulunmadığı, davaya konu Samsun 3.İcra Müdürlüğünün 2008/3448 Esas sayılı takip dosyasındaki alacağın dava dışı Fahri BANK'ın kullandığı konut kredisinden kaynaklandığı, Saygın Petrol Ürünleri....Ltd.Ştinin işbu krediden kaynaklanan borcun kefili olması ve söz konusu ipoteğin Saygın Petrol Ürünleri....Ltd.Şirketinin kefaletinden kaynaklanan borçları da kapsaması nedeniyle davalı bankanın davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasında herhangi bir...
Somut olayda, “Bireysel Finansman Kredisi Sözleşmesi” kapsamında alınan kesin borç ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 149. maddesi kapsamında icra emri gönderildiği, borçlunun takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takibe konu ipotek, bireysel finansman kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, bireysel finansman kredisi bir tür tüketici kredisi olmakla ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanununa tabi olduğundan ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılması ve borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesine engel bir durum yoktur....