TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit davalarının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen kararın, süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada davacı ...; konut kredisi kullanıldığı için üzerinde ipotek tesis edilmiş olan mesken niteliğindeki taşınmazı 08/11/2013 tarihinde dava dışı 3. kişiden satın aldığını, kalan konut kredisi taksitlerinin tamamını ödediğinden dayanaksız kalan, ipotek şerhinin kaldırılması için davalı bankaya başvurulduğunu, ancak dava dışı ...’in bankaya daha başka da kredi borçları olduğu ve dava konusu taşınmazın o borçlar için de teminat oluşturduğundan...
, arsa bedelinin tamamını ödemiş bulunduğunu, taşınmaz üzerine ipotek tesisi yoluna gitmiş olduğunu, konulan bu ipoteğin, hiçbir yasal dayanağı ve gerekçesi mevcut olmadığını, bu ipoteğin, tamamıyla karşılıksız olarak tesis edilmiş olduğunu, belediye tarafından yapılan yazılı beyanda, tahsil edilecek ipotek bedelinin, Büyükçekmece Yapı Kooperatifine ödeneceği bildirildiğinden ve yine Beylikdüzü Belediyesince yapılan işlemde, Yakuplu Kooperatifi borçlu gösterildiğinden, hukuki dayanaktan yoksun olarak vaz edilen ipoteğin kaldırılması için, aralarındaki ''zorunlu dava arkadaşlığı'' nedeniyle, her üç kurum ve kuruluşa karşı, işbu davanın, birlikte açılması gereği hasıl olduğunu beyanla; davanın kabulü ile, kooperatif üyesi olarak, davacı adına tescil edilen Beylikdüzü, ......
ın davalı Bankadan bireysel konut kredisi kullandığını, davalı lehine sadece bu kredinin teminatı için ipotek tesis edildiğini, ...'ın daireyi 05.03.2008 tarihinde diğer müvekkili ...'e ipotekli olarak sattığını, ipotekle temin edilen borcun 05.07.2009 tarihinde ödendiğini, ipoteğin kaldırılması isteminin dava dışı .... Doğalgaz Tes. ve Tic. Ltd. Şti'ye olan kefaletten dolayı müvekkili ...'ın eski maliki olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılamayacağı yönünde cevap verildiğini, ancak Bankanın bu işleminin hukuki olmadığını ileri sürerek .... İlçesi, .... Mah., 32273 Ada, 9 Parsel'de bulunan 20 No'lu dairenin tapu kayıtları üzerindeki davalı lehine verilen ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ...'ın müvekkili Bankadan kullandığı konut kredisi yanında .... Doğalgaz Tes. ve Tic. Ltd....
Anılan yasal düzenlemeye göre ipoteğin, kesin borç ipoteği olması halinde borçluya İİK'nun 149. maddesi gereğince icra emri gönderilebilmesi için İİK'nun 150/ı maddesinde öngörülen koşulların oluşmasına gerek yoktur. Ancak, takibe dayanak ipotek akit tablosundan ve taraflar arasında düzenlenen 05.12.2007 tarihli “Konut Finansmanı Sistemi (Mortgage) Kredisi Sözleşmesi'nden, mevcut sözleşmenin mahiyeti itibarıyla konut kredisine ilişkin olduğu, ipoteğin konut finansman kredisi nedeni ile alınan kredi borcuna ilişkin olarak kurulduğu görülmektedir. Bu durumda, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borcun miktarı ve faizi yapılan özel sözleşmenin koşullarında değerlendirilmeden ipotek ilam niteliği kazanmaz....
Davada terkini talep edilen ipoteğe ilişkin icra dosyasının yargılama sırasında infaz edildiği, dolayısıyla ipoteğin terkini koşullarının yargılama sırasında gerçekleştiği anlaşıldığından ipoteğin fekki talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken ipoteğin fekkine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Diğer taraftan davalının davanın açıldığı tarih itibariyle haklılığı sabit olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından davalının lehine hükmedilmesi gerekirken aksi yönde uygulama yapılmasında isabet görülmemiştir....
Esas sayılı dosyalarındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve müvekkiline ait İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, ... Mah, ... arsa paylı ... kat ... numaralı taşınmazın üzerine konulan ipoteğin fek edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s....
Ancak, takibe dayanak ipotek akit tablosundan ve taraflar arasında düzenlenen 05.12.2007 tarihli “Konut Finansmanı Sistemi (Mortgage) Kredisi Sözleşmesi'nden, mevcut sözleşmenin mahiyeti itibarıyla konut kredisine ilişkin olduğu, ipoteğin konut finansman kredisi nedeni ile alınan kredi borcuna ilişkin olarak kurulduğu görülmektedir. Bu durumda, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borcun miktarı ve faizi yapılan özel sözleşmenin koşullarında değerlendirilmeden, ipotek, ilam niteliği kazanmaz. O halde alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından Mahkemece, takibin iptali gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. İİK'nun 149. maddesi; "icra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiği ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü bir şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmünü düzenlemektedir....
16 gün önce 27/04/2011 tarihinde feshedildiğini, bu nedenle ipoteğin ölü doğduğunu, ipoteğin dayanağı protokolün de "münfesih F.K....
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır. O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin bahsi geçen nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur. B....