Asıl ve birleşen davada davacı vekili; 26/09/2014 tarihinde komşu parselde davalı yüklenicinin inşaatının kazı çalışmaları sırasında müvekkilinin kiracı olarak işlettiği üzeri çelik çatıyla örtülü ve parsel sınırına sıfır konumdaki iki adet halı sahanın ve restoranın zarar gördüğünü, yaptırdıkları tespitte tesisin kullanılamaz hale geldiğinin ve yıkılıp yeniden yapılması gerektiğinin belirtildiğini, tesisin eski hale getirilmesi için gereken maliyetin ve mahrum kalınan kazanç kaybının tazmini gerektiğini belirterek, asıl davada eski hale getirme ve hasar tarihi olan 26/09/2014 tarihinden dava tarihi olan 04/11/2014 tarihine kadar mahrum kalınan kazanç kaybı için 10.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, birleşen davada kazanç kaybının halen devam ettiğini belirterek ilk dava tarihi olan 04/11/2014 tarihinden birleşen dava tarihi olan 29/07/2016 tarihine kadar 2.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, yargılama sırasında 20/10/2017 tarihli miktar açıklama dilekçesi ile asıl davada...
Davaya konu olayda davacı, davalının kendi taşınmazı üzerine ruhsatsız yani imara aykırı olarak yaptığı yapının taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Davalının kendi taşınmazı üzerine yaptığı yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Somut olaya gelince; davacı ... tarafından ve bu dava ile birleştirilen davacı ... tarafından açılan asıl ve birleştirilen her iki davada da taraflar imar mevzuatına aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal talep etmiş, komşuluk hukukundan kaynaklanan bir itiraz ileri sürülmemiştir. Salt imara aykırılık bulunması komşuluk hukukundan kaynaklanan hakların zedelendiği anlamına gelmez....
ün eşyalarının zarar gördüğünü, 5.000,00 TL maddi zararın tazmini ile halı saha çatısının doğa şartlarına uygun hale getirilmesini talep etmiştir. Davalı halı sahanın projesine uygun ve ruhsatlı olduğunu, davacıya ait bina çatısının zarara neden olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalıya ait halı sahanın komşusuna zarar vermeyecek hale getirilmesi için hükmün kesinleşmesinden itibaren davalıya dokuz ay süre verilmesine karar verilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklı eski hale getirme ve kira kaybı tazminatı davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 30.11.2017 gün ve 2017/4242 Esas, 2017/9011 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM, ESKİ HALE GETİRME Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1112 ada 11 parsel sayılı taşınmazına komşu davalının ruhsatsız ve çekme mesafesine uymadan yaptığı 1.katın üstüne yine imara aykırı olarak 2.kat çıkmaya başladığını ve sınırda yaptığı tuvalate havalandırma ve pencere koyduğunu, böylece ses ve kokudan rahatsız olduğu gibi önceden yapılan ev ve başlanılan inşaattan dolayı ışık hava rüzgar ve güneşinin engellendiğini ve görüş alanının daraltıldığını, ayrıca davalının evinden gelen yağmur sularından zarar gördüğünü ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım, pencerenin kapatılması ve eski hale getirme isteklerinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan çekişmenin kal ve eski hale getirme suretiyle giderilmesi isteminden ibaret olup, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilmek suretiyle bunların en uygununa karar verilmelidir. Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....
Somut olaya gelince; mahkemece, davacı ve davalı taşınmazının arasındaki sınırı oluşturan taş duvara zarar veren davalının taşınmazındaki akkavak, kanada kavağı ve pavlonya türü olmak üzere toplam üç adet ağacın kesilerek köklerinin kaldırılması suretiyle davalının davacı taşınmazına müdahalesinin önlenmesine, sınırdaki taş duvarın ve üç adet ağacın çevreye zarar vermeden kesilip kökleri sökülmek suretiyle eski hale getirilmesine, karara 11/12/2012 tarihli ek bilirkişi raporu ekindeki krokinin eklenmesine, karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü ile İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmüne aykırı şekilde eski hale getirilmesi için davalı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2019/391 ESAS, 2020/361 KARAR DAVA KONUSU : Komşuluk Hukukundan Kaynaklı Eski Hale Getirme Ve Zarar Tazmini KARAR : Rize 2....