Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çaplı Taşınmaza Elatmanın Önlenmesi, Komşuluk Hukukundan Kaynaklanan Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Ve Eski Hale Getirme Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı S.S ... Konut Yapı Kooperatifi vekili, asıl ve birleşen davada elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme istemlerinde bulunmuştur. Davalı ... Deri Konfeksiyon Ticaret ve Sanayi A.Ş vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece uyulan Yargıtay bozma ilamları sonrasında yapılan yargılama neticesinde, davanın takipsiz bırakıldığı, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.06.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 13.04.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 580 ada 8 parselde kayıtlı olan binanın sahibi olduğunu, bitişik olan 580 ada 7 parsel üzerinde yapılan binanın müteahhitini devamlı uyarmasına rağmen yapılan inşaatın müvekkilin binasına zarar verdiğini, bu zararın ......

        Somut olayda ise; davalı önceden 65 cm eninde olan su tahliye kanalını 1m enine çıkartarak davacıya ait taşınmaza daha fazla su akıtılmasına neden olduğundan komşusu olan alttaki arazi malik komşuluk hukukundan kaynaklanan bu hakka dayanarak ortaya çıkan müdahalenin giderilmesini isteyebilir. Mahkemece, davalının su tahliye kanalını eski hale getirmesine dair kurulan hükümde yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

            Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya TMK’nın 737 ve bu maddenin müeyyidesi olan 730. maddesi uyarınca zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Örneğin, davalı kendi taşınmazında kar ve yağmur sularının doğal mecrasını değiştirmiş, bu hal yağacak bir yağmurla davacıya zarar verecekse, davacının davası kabul edilmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, davalı - karşı davacı vekili tarafından da karşı davalı aleyhine 11.06.2013 tarihinde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım, 2. kademede tazminat ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil; karşı dava elatmanın önlenmesi ve yıkım, ikinci kademede tazminat ve eski hale getirme istemine ilişkindir....

                Sok., 20/..." adresindeki taşınmazın maliki olduklarını, müvekkillerine ait binanın ... katında ...06.2010 tarihi itibariyle davalıya ait yan binanın tesisatındaki yetersizlik nedeniyle kanalizasyon sularının basmakta olduğunu beyanla davalı tarafından ... ili, ... ilçesi, ... mah., ..., 279 pafta, 18 parsel sayılı taşınmaza yapılan haksız müdahalenin önlenmesine ve bu taşınmaza verilen zararın davalı tarafından giderilmesi ile taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm 18. Hukuk Dairesinin 2015/12983 E. - 2016/10231 K. sayılı kararı ile "Komşuluk hukukundan kaynaklı zararın giderilmesine ilişkin davanın komşu taşınmaz malikine yöneltilmesi gerekirken taraf ehliyeti bulunmayan davalıya karşı davanın görülmesi ve sonuca bağlanması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma kararına uyulması sonrasında mahkemece hasarın meydana geldiği 17 sayılı parsel malikinin dava dışı ......

                  Ancak; Taşınmazın hafriyat dökülmek suretiyle el atılan bölümünün eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki (eski hale getirme bedeli olan 4.419,60 TL’nin dava tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (taşınmazın eski hale getirilmesine) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin meni, kal, eski hale getirme, zararın tazmini ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, müdahalenin meni, kal, eski hale getirme, zararın tazmini ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece kal talebinin reddine, müdahalenin meni, eski hale getirme ve ecrimisil taleplerinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu