Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07/06/2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 17/10/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalı ... Kuruyemiş Şek. Gıda Meşr. İnş. Tur. Yerli Ürt. İml. San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir....
Davacı vekili 23.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile eski hale getirme bedeli olarak 353,711 TL yapıların maliyeti olarak 135,442 TL ve zirai zarar için 25,332 TL tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 02.06.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı idare vekili 34 sayılı parselin davacı 23 sayılı parsele tecavüzü olmadığı idarenin kusurlu bir davranışı bulunmadığı taşınmazın değerinin 3 katından fazla fahiş meblağlar içeren ve objektif kriterlere aykırı olan raporu kabul etmediklerini yeniden bilirkişi incelenmesini yapılmasını gerektiği beyanla zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi yıkım ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.08.2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Dava dilekçesi içeriğinden ve davacının dava dilekçesinde dava konusunu, komşuluk hukukundan kaynaklanan hakzsız el atmanın önlenmesi, gerekli kalıcı önlemlerin alınması ve tazminat istemi olarak adlandırmasından davanın, TMK' nın 737.maddesine dayalı Komşuluk Hukukuna Aykırı Davranışın Giderilmesine ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 03/08/2018 tarih 1085 sayılı kararı ile belirlenen ve 03/09/2018 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; " Tapu kaydına bağlı taşınmazlarda, TMK'nın 737. maddesine dayalı komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkin davalar (komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davaları dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar, " ile ilgili uyuşmazlıklara 14....
İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Somut olayda, dava komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece davanın niteliği davalı idarenin eyleminden kaynaklı tazminat olarak değerlendirilip ,idari yargı görev alanına girdiğinden bahisle dava şartı yokluğundan reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklı tazminat istemine ilişkin davanın çözüm yerinin adli yargı olduğu ve Türk Medeni Kanununun komşuluk hukukuna dair hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
Maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, Kanunun 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.10.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir....
Yargılama esnasında davacı vekili ıslah ile her bir davacı için 20 aylık kira bedeli 20.000,00'er TL, her davacı için 50.000,00 TL değer kaybı ve eski hale getirme bedeli olarak da tüm bağımsız bölümler yönünden 402.422,08 TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili birleştirilen dava ile yargılama esnasında ıslah ile 402.422,08 TL eski hale getirme bedeli talep edilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda eski hale getirme bedeli 434.422,25 TL olarak belirlendiğinden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmuş olduğunu belirterek eski hale getirme bedelinden eksik olan 32.000,17 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacıların tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, meydana gelen çatlakların temiz su hattında var olan ve sonradan İSKİ tarafından onarılan kaçaktan sızan suyun etkisiyle meydana geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....