Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eski hale getirme bedeli taşınmaz bedelinden fazla olmayacağından taşınmazın gelir metoduna göre bedelinin belirlenip ve sonuçta taşınmazın zemin bedeli eski hale getirme bedelinden az ise taşınmazın zemin bedelinin davacıya ödenmesine ve taşınmazın tapusunun iptaline ve idare adına tesciline karar verilmesi aksi durumda ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtayın yerleşik kabulü kapsamında mahkemece eski hale getirme bedeline hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda, istinaf incelemesi sırasında istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında, duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır....

Dava, eski hale getirme bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 20.08.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın tahliye edilmesinden sonra yaptırılan tespitte hor kullanımdan kaynaklanan bir takım zararlar olduğu belirlenmiş, bunların eski hale getirilmesi amacıyla yapılan masraflara ilişkin fatura bedellerinin tahsili için davalı hakkında toplam 7412,89 TL üzerinden icra takibi yapılmıştır....

    Ayrıca taşınmaza toprak yığılmak suretiyle elatıldıgı gözetilerek, taşınmazın eski hale getirme bedeli de belirlenip, eski hale getirme bedeli yer bedelinden az ise eski hale getirme bedeline, aksi halde yer bedeline hükmedilmesi gerektiğinden, bu bedeller belirlenip, zemin veya eski hale getirme bedeli ile ağaçların bedelinin toplamı üzerinden görevli olunup olunmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile taşınmaza arazi olarak değer biçen rapora itibar edilerek Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene iadesine ve peşin alınan temyize başvurma harcının Hazine'ye irad kaydedilmesine, 04.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme bedelinin tahsili isteminin kabulüne dair verilen 16.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı meraya el atmanın önlenmesi ve 1229,05TL eski hale getirme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı, idari tahkikat sonucu men kararının infaz edildiğini meradan çekildiğini, 1229,05TL'yi ödemeyi kabul ettiğini beyan etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme bedelinin tahsili isteminin kabulüne dair verilen 16.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı meraya elatmanın önlenmesi ve 235 TL eski hale getirme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı, idari tahkikat sonucu men kararının infaz edildiğini meradan çekildiğini, 235 TL'yi ödemeyi kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, "Davanın kabulü ile 235 TL'nin yasal faizinin davalıdan tahsiline" karar verilmiştir....

            Mahkemece, el atılan taşınmaz hakkında aynı mahkemenin 2011/99 esas sayılı dava sonucunda kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verildiğinden zemin bedeli yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine ter olmadığına, yapılan işlem sırasında kesilen ağaçlar ile zarar verilen diğer kısmın eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın dava sırasında davalı idare adına tesciline karar verildiğinden, zemin bedelinin tahsili istemi yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğru olduğu gibi, yapılan işlem sırasında kesilen ağaçlar ile zarar verilen diğer kısmın eski hale getirme bedelinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlere elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve 500.000.000 TL. tazminatın davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece elatmanın önlenmesi ile eski hale getirme istemlerinin kabulüne, tazminat isteminin de 100.000.000 TL'sinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Dava konusu edilen alacak (tazminat) tutarı 1000 YTL. sini geçmemektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil, Eski Hale Getirme Ve Eski Hale Getirme Bedelinin Tahsili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, eski hale getirme bedelinin tahsili talebinin ise reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava, kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmamış olan taşınmaz üzerindeki binada projeye aykırı balkon yapımından kaynaklı yıkım ve eski hale iade talebini içermekte olup, bu yönüyle komşuluk hukukundan doğan muarazanın giderilmesi davası olduğu, Herkes mülkiyet hakkının kendisine bahşettiği yetkileri kullanırken bir diğerinin hakkını zedelememekle yükümlü olduğunu, yapılan keşif sonrası sunulan bilirkişi raporu ile davaya konu edilen yapıdaki davalı tarafça sonradan inşa edilen balkonun projeye aykırı olduğu ve bu durumun güvenliği tehdit edici nitelik arz ettiği ortaya çıktığı, bu durumda davalı tarafça meydana getirilen bir muarazanın olduğu sabit olup bunun giderilmesi gerektiği, her ne kadar bazı tanıklar davacının balkon yapımında izni olduğunu beyan etmiş iseler de, bu yapının projeye aykırı olduğunun ve olumsuz sonuç ortaya çıkaracağının davacı tarafça bilinmesi beklenemeyeceği, bu nedenle davacının hakkını kötüye kullandığı söylenemeyeceği...

                  UYAP Entegrasyonu