Aynı Kanunun 97. maddesinde; eski hale getirme dilekçesinde talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği belirlenmiş, 98. maddesinde ise, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde ise eski hale getirmenin Yargıtaydan talep edileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalı vekilinin 17/02/2020- 19/02/2020 tarihleri arasında istirahatli olduğuna ilişkin resmi sağlık kuruluşundan temin edilen istirahat raporunun, kanunda öngörülen yasal süre içerisinde, 19/02/2020 tarihli eski hale getirme ve temyiz talepli dilekçesi ile dosyaya sunulduğu görülmekle, eski hale getirme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir....
Şöyle ki; 08.04.2014 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 21.04.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ve 12.01.2015 tarihli ek raporda taşınmazların imar durumu değerlendirilmiş, ancak komşuluk hukukuna dair araştırma ve değerlendirmelerde bulunulmamıştır. Bu şekilde komşuluk hukukuna aykırılığa ilişkin değerlendirme içermeyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmadığı gibi; komşuluk hukukundan kaynaklanan anlaşmazlığın sadece imara aykırılık noktasında değerlendirilmesi de doğru değildir. Mahkemece yapılması gereken iş; ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından, bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yadan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”...
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Somut olayda yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle davacının uğradığı zararlar ile bunların giderilmesine ilişkin önlem ya da önlemler kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve ondan sonra toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek infaza elverişli biçimde(alınacak önlemler belirtilmek suretiyle) hüküm kurulması gerekirken ,noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
DELİLLER: Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/169 esas ve 2022/414 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava;Komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın giderilmesi -tazminat - Eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Şu durumda, davalı vekiline, istinaf kararı tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu 7/a. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin yasal ve haklı nedenlere dayanmayan eski hale getirme talebinin HMK 95. ve devamı maddeleri uyarınca reddedilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin eski hale getirme dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı .. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/03/2012 gününde verilen dilekçe ile 6831 sayılı Kanuna aykırılık nedeni ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair karar verilmiş, davalının eski haline getirme talebine verilen 08/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6831 sayılı Kanuna aykırılık nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı temyiz süresini kaçırdığını belirterek eski hale getirme talebinde bulunmuştur. Davalı eski hale getirme dilekçesinde, temyiz nedenlerini açıklamaksızın karar tebliğinin kendisine yapılmadığını, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'na aykırı olduğunu belirterek eski hale getirme talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....