Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda el atılan taşınmaz bedelinin 4.607,00-TL. olacağı ve bu değer hesaplanan eski hale getirme bedelinden yüksek olduğundan, eski hale getirme bedeline hükmedilmesinde temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen eski hale getirme, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmadan kaynaklanan eski hale getirme, tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,24.5.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.01.2017 gün ve 20152015/17941 Esas- 2017/606 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların kendi taşınmazları üzerinde yapmış oldukları ev ve muhtesatın imara, tasdikli projesine ve komşuluk hukukuna aykırı olarak inşaa edildiğini, bu konuda gönderilen ihtarlara olumsuz yanıt alındığını ileri sürerek davalılara ait binanın projesine, imara aykırı ve merdivenin de müvekkiline ait taşınmaza tecavüzlü olması sebebiyle, müdahalenin men'i ile bina ve muhtesatın kal'ini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 16.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı, davacının taşınmaza malik olmadığını, dava açma ehliyeti bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki beyanlarını tekrarla, yargılama sırasında dosyaya alınan tüm raporların dosyayı aydınlatmaya yeterli ve hükme esas almaya elverişli olmadığını, Olası bir deprem durumunda yapının komşu taşınmaz için deprem ve benzeri afetlerde herhangi bir risk taşıyıp taşımadığına yönelik bir araştırma bulunmadığını, raporların bilimsellikten uzak olduklarını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; Komşuluk hukukundan kaynaklanan kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Yerel mahkemece yapılan yargılama sırasında taraf delillerinin toplandığı, mahallinde keşif yapıldığı, tanıkların dinlendiği, bilirkişi raporlarının dosyaya alındığı anlaşılmıştır....

              alınarak davacıya verilmesi yönündeki kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, kendisinin sebep olmadığı bir nedenden dolayı, hakkında 43.700.00 TL eski hale getirme bedelini ödemek zorunda kalmasının doğru olmadığını, kaldı ki, eski hale getirme bedelinin ödenmesi için taşınmazın eski hale getirilmesine kendisinin neden olmuş olmasına gerekli olduğunu, 51,68 TL'lik alana müdahale edildiği iddia edilyorsa, bu kadar küçük bir alan için 43.700,00 TL eski hale getirme bedelinin hesaplanmasının doğru olmadığını, mahkemeden davanın taşınmazı satın aldığı T5 San. ve Tic....

              Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır. Davacının katlanılabilme sınırlarını aşan bir zararı varsa, buna son vermek için davalının yapması gereken masraf davacının zararından daha fazla olsa bile, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye karar verilmelidir. Bir yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Aynı şekilde yapı kayıt belgesi alınması da belge sahibine komşuluk hukuku açısından üstün hak vermez. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalının kendi taşınmazı içerisine yapmış olduğu yapı nedeniyle bir zararın doğmuş olduğu belirlendiği takdirde davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmelidir....

              Davalı idare vekilinin istinaf itirazlarına münhasıran ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; Dava, terditli açılan kamulaştırmasız el koyma nedeniyle dava konusu taşınmazların eski hale getirme ve bedelinin tahsili; eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden fazla olması halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazların uygulama imar plan ve belediye sınırları içerisinde kaldığı, çevresinde seyrek yapılaşma bulunduğu belediye hizmetlerinden yaralanabilecek durumda olduğu anlaşıldığından, arsa niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu