DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir....
Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz: Malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili; davacının 2656 parsel, davalının 2653 parsel sayılı taşınmazın maliki olup, davalının 14 metre ve 3 metre yüksekliğinde tamamı kapalı bir bina yaptığını, davalının yapmış olduğu garajın başka bir davaya konu olduğunu belirterek el atmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, komşuluk hukukundan kaynaklanan bir zararın doğmadığını bu nedenle mahkemenin görevli olmadığını, derdestlik itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince verilen ret kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve verilen ek karar ile anılan kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, ek karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Antalya BAM 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.01.2017 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.11.2019 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesincence istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.06.2020 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 26.04.2022 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir. Yerel mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, 20.10.2015 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.06.2018 tarihli hükmün İzmir Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı tarafından talep edilmiştir.... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf talebinin HMK'nin 341/2, 341/4 ve 366/1 maddelerine yollamasıyla 346/1 ve 352. maddeleri gereğince reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Davacının istinaf talebinde bulunması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.03.2017 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 18.01.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce istinaf talebinin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,22.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; "Dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur....