"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 26.7.2007 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 6.2.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, davalının davacı taşınmazına olan müdahalesinin önlenmesine, fen bilirkişi krokisinde 10142 parsele bitişik olan davalıya ait ahırın taban döşemesindeki davacı evine doğru olan meyilin ters yöne doğru davalı tarafça yeniden yapılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Bu durumda dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kâl istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca kabul edilip, 28.01.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 08.05.2012 gününde verilen dilekçe komşuluk hukukuna aykırı davranıştan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranıştan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, davalının işlettiği hidroelektrik santraline ait su kanalı borularının ızgaralarının tıkanmasından dolayı suyun taştığını ve taşınmazının su altında kalarak zarara uğradığını ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukuna dayalı tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.02.2013 gün ve 2013/127-1366 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca miktar veya değeri 9.350 TL den az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemez. Somut olayda da, dava değeri 9.350 TL den az olduğuna göre ilamımıza karşı anılan madde uyarınca karar düzeltme yoluna gitme olanağı yoktur. Bu nedenlerle, karar düzeltme istemini içeren dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/12/2009 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 29/01/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı maddi ve manevi tazminat talebi üzerine Dairemizin 13.10.2014 tarihli ve 2014/10973 Esas, 2014/11085 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2018 tarihinde...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2017 NUMARASI : 2014/186ESAS- 2017/306 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) KARAR : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/186 Esas, 2017/306 Karar Sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş olup 6100 sayılı Yasanın HMK'nun 352.maddesi uyarınca Dairemizce yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Anadolukavağı Macar Tabya caddesinde kain 38 ve 37 parselin maliki olduğunu, davalının ise 36 parselin sahibi olduğunu, imarda bitişik nizam olarak planlanmış bu yerde davalı 36 parsel üzerindeki binasını kaçak olarak parselin arkasına doğru büyütmüş ve yine kaçak bir kat inşa ettiklerini, müvekkilinin parseline komşuluk hukukuna aykırı tecavüzünün önlenmesine masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/103 Esas, 2018/289 Karar sayılı dosyasında verilen 07/12/2018 tarihli kararla, açılan davanın reddine, Karar verilmiş olup karar, karar davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi'nin 2019/852 Esas, 2019/832 Karar Sayılı kararıyla, (Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi'ne ait İş Bölümü Md. 32) göre, "Tapu kaydına bağlı taşınmazlarda, TMK'nın 737.maddesine dayalı komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkin davalar (komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davaları dahil) sonucu verilen hüküm ve kararlar" nedeniyle yapılacak istinaf kanun yoluna başvuru, inceleme görevinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi'ne ait olduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Komşuluk Hukukundan Kaynaklanan Elatmanın Önlenmesi Ve Yıkım K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 737 ve devamı maddeleri kapsamında komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Bu nedenle, davacının komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi talebinin karşılanması için mahallinde yeniden keşif yapılmalı, davacının zararının oluşup oluşmadığı yukarıda belirtilen ilkelere göre araştırılıp, komşuluk hukukuna aykırılık var ise nasıl ve ne şekilde giderileceği uzman bilirkişi raporu ile tespit edilmeli, ondan sonra işin esasına yönelik olarak infaza elverişli bir karar verilmesi gerekir. Kabule göre de, dava dışı komşu 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlardan pvc borusu geçirilmesi suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi de doğru değildir. Mahkemece, açıklanan bu hususlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile infaza elverişsiz şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....