Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ESKİ HALE GETİRME,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmaza davalının atık tuzlu su akıtmak suretiyle müdahale ettiğini, yaklaşık 16.000 m² lik bölümün zarar gördüğünün tespit edildiğini, tespitten sonrada eylemin devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazına elatılmadığını, ididaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayden davacıya ait çaplı taşınmaza davalının tuzlu su akıtmak suretiyle müdahale edildiği ve taşınmazın zarar gördüğü, yargılama sırasında elatmanın sonlandırıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, Kanunun 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, bu tür davalarda etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 27.05.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi, eski hale getirilmesi, maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalılar ..., ... bakımından reddine davalı ... yönünden kabulüne dair verilen 07.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışların giderilmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, 262 ada 11 parsel sayılı bahçeli dubleks konut vasfındaki taşınmazın maliki olduklarını, davalılardan ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Komşuluk Hukukundan Kaynaklanan K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan ve TMK'nın 737. maddesine göre çözümlenmesi gereken elatmanın önlenmesi ve kal ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir....

        Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

          Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

            Taşkın kullanma belirlendiği takdirde takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....

              Temyiz Eden: Davalı Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü; Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı; kayden malik olduğu 2097 ada 1 parsel sayılı taşınmaza komşu 2 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının, kendi binasına bakan bölümde pencere açmak, tuvalet ve pis su borularını kendi logarlarına bağlamak ve 4m2 lik bölüme sahip çıkmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, davalının müdahalesinin meni ile eski hale getirme kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; 1997 yılında inşa ettiği bina nedeniyle herhangi bir tecavüzü bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu