Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şu durumda, davalı vekiline, istinaf kararı tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu 7/a. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin yasal ve haklı nedenlere dayanmayan eski hale getirme talebinin HMK 95. ve devamı maddeleri uyarınca reddedilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin eski hale getirme dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Yukarıda değinilen ölçütler kullanılırken çok titiz davranılmalı, olayın özelliği gerektiriyor ise yöresel örf ve adetin mevcut olup olmadığı da araştırılmalıdır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir....

    Davacı tarafın eski hale getirme talebi varken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davanın açılmamış sayılmasına hükmolunması usul ve yasaya aykırıdır. Şu durumda mahkemece öncelikle eski hale getirme talebinin incelenmesi ve sonrasında varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 20.04.2010 tarihinde tebliğ edilen hükme karşı, sanık ...'ın 31.08.2012 tarihinde eski hale getirme talebinde bulunması ve mahkemenin 03.09.2012 tarihli ek kararı ile eski hale getirme isteminin karara bağlanması amacıyla bu yöndeki dilekçenin Yargıtay'a gönderilmesine karar vermesi üzerine, mahkemenin ilgili ek kararının temyiz aşamasında bulunan dava dosyasına konulmak üzere gönderildiği, buna karşılık ek kararda ifade edilen sanığın eski hale getirme istemine yönelik dilekçenin gönderilmediği anlaşılmakla; sanığa ait varsa eski hale getirme istemli dilekçesinin temin edilerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 03/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet, eski hale getirme isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Sanığın 25/04/2014 tarihli dilekçesindeki anlatımından eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olması nedeniyle Çarşamba 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06/05/2014 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen ve 19/03/2014 tarihinde tebliğ edilen 21/01/2014 tarihli hükme yönelik yasal süresinde olmayan temyiz isteminin ve yerinde görülmeyen eski hale getirme talebinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2-Sanık ......

          İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

            a- Dosyadaki bilgi ve belgelerden; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davaya konu taşınmazın olay tarihindeki değerine dair tespitin hangi verilere göre yapıldığının anlaşılamadığı, rayiç değer tespitinin de yapılmadığı, ayrıca taşınmazın eski hale getirilebilmesi için istinat duvarı çekmenin dışında tekrar dolgu yapılmasının gerekip gerekmediği, dolgu yapılmasının gerekmesi halinde ise maliyetinin neye tekâbül edeceğinin de belirlenmediği anlaşılmıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli ve kazanç kaybı istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık,mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyetine, temyiz isteminin reddine ve eski hale getirme talebi konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay'a gönderilmesine Dosya incelenerek gereği düşünüldü; CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse,eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında,hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden,hükümlünün eski hale getirme ve temyiz istemi hakkında yerel mahkeme tarafından 03.04.2014 tarihinde verilen temyiz isteminin reddine ve eski hale getirme istemi hakkında karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay'a gönderilmesine ilişkin hukuken geçersiz olan ek karar kaldırılarak hükümlünün eski hale getirme ve 25.03.2011 tarihli karara yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde; Hükümlünün...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.01.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tazmini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 4373 parsel sayılı meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli istemlerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirme bedeli 1906,012TL tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiştir....

                  hale getirmenin müvekkili tarafından yapılmasına ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu