Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteği bulunmaksızın, davalı eyleminden kaynaklı zararın ve giderlerinin tazmini isteğine ilişkindir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 07.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, tarafların tüm delilleri toplanmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklar belirlenmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişi hazır bulundurulmalı, düzenlenecek bilirkişi rapor ve krokilerinde tecavüz ve zarar tespit edildiği takdirde alınması gereken önlemler ile yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Yukarıda değinilen hususlar araştırılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      yapılmış ise de; bugüne kadar olumlu bir gelişme olmadığını, davalının gerek çaplı taşınmaza tecavüzü, gerekse komşuluk hukukuna aykırı olarak tahammül edilemez şekilde yapmış olduğu müdahalenin ortadan kaldırılmasına, eltamanın önlenmesine, yıkama ve komşuluk hukukuna aykırılığının giderilmesine, ayrıca davalının yola yaptığı müdahalenin de önlenmesine karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkiline ait Sinop ili Merkez İlçesi Kabalı Köyü Köyiçi mevkinde kain tapunun 13 pafta 1233 parselinde kayıtlı çaplı taşınmaza ve ayrıca taşınmazlar arasındaki yola öncelikle davalı tarafından vaki elatmanın önlemesine, eski hale iade ve yıkıma, olmadığı takdirde komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine ve eski hale iade ile yıkıma, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olaya gelince; davacı, davalının 4x4 ebatlarında inşa ettiği teneke sacdan bina nedeniyle evin hava akımının kesildiğini, manzarasının kapandığını, yazın sacın yaydığı ısı nedeniyle ailece evde oturamaz hale geldiklerini, bu şekilde zarar gördüğünü ileri sürerek komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi için davalının taşınmazındaki sac ile kaplı yapının yıkılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüşü itibariyle dava komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

        Taşkın kullanma belirlendiği takdirde takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtlan ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....

          yapılmış ise de; bugüne kadar olumlu bir gelişme olmadığını, davalının gerek çaplı taşınmaza tecavüzü, gerekse komşuluk hukukuna aykırı olarak tahammül edilemez şekilde yapmış olduğu müdahalenin ortadan kaldırılmasına, eltamanın önlenmesine, yıkama ve komşuluk hukukuna aykırılığının giderilmesine, ayrıca davalının yola yaptığı müdahalenin de önlenmesine karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkiline ait Sinop ili Merkez İlçesi Kabalı Köyü Köyiçi mevkinde kain tapunun 13 pafta 1233 parselinde kayıtlı çaplı taşınmaza ve ayrıca taşınmazlar arasındaki yola öncelikle davalı tarafından vaki elatmanın önlemesine, eski hale iade ve yıkıma, olmadığı takdirde komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine ve eski hale iade ile yıkıma, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır. Davacının katlanılabilme sınırlarını aşan bir zararı varsa, buna son vermek için davalının yapması gereken masraf davacının zararından daha fazla olsa bile, elatmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye karar verilmelidir. Bir yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalının kendi taşınmazı içerisine yapmış olduğu yapı nedeniyle bir zararın doğmuş olduğu belirlendiği takdirde davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmelidir....

          Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....

            Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Bunun için mahkemece, öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bu taleplerle ilgili değerlendirmeler gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir....

              İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

                UYAP Entegrasyonu