AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2021/630 ESAS, 2022/272 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı T2 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 01/11/2020 tarihinde evlendiği ve davalının soyadını aldığı, 10 yıldır kamu görevlisi olarak çalıştığı, her ortamda kızlık soyadı ile anılmaya devam ettiği, davalı ile aralarında devam eden boşanma davasının bulunduğu, AİHM ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları dikkate alınarak evlilik ile edindiği soyadının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/180 Esas sayılı dosyasında boşanma davasına ilişkin yargılama başlatıldığını, müvekkilinin "Baydemir" soyadını taşımak istemediğini, müvekkilinin kızlık soyadı olan "Buyruk" soyadını kullanmak istediğini, etrafında Buyruk soyadı ile tanınan müvekkilinin bu kararı almasında T4 tarafından maruz kaldığı kötü muamelenin de etkili olduğunu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin dayanağını oluşturduğu Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Dairesi' nin yerleşik içtihatları gereği sebep önemli olmaksızın davacının sadece kızlık soyadını kullanmak istemesi talebinin kabulü gerektiğini, Anayasa'nın 90. maddesi gereği Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmelerin ilgili hükümleri sonucunda kızlık soyadını kullanmak için haklı bir gerekçeye ihtiyaç olmadığı, bunun bir insan hakkı olduğunun ifade edildiğini belirterek müvekkili T2in ''Buyruk" soyadını kullanmasına izin verilmesini talep etmiştir....
Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya verilmesi halinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın veya ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen 31.07.2006 doğumlu ... evlilik birliği içinde doğmuş ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, boşanma davasında eşinin soyadını taşımasına izin verilen davacının (kızlık soyadını da kullanacak biçimde) soyadının "..." olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, idrak çağında bulunan ortak çocuğun anne soyadını kullanma konusundaki görüşü alınarak ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, anne soyadını kullanmaya izin konusunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ı kullanmaya başladığını, ayrıca küçük çocukları olan diğer davacılar ...'ın da Acar soyadını almak istediğini, velayetleri anneye kalan çocuklarının annelerinin soyadını alabileceklerini belirterek davacıların Şap olan soyisimlerinin Acar olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen 13.02.1996 doğumlu Yasemin Ulusoy'un doğum tarihinde anne ve babası resmen evlidir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, kocasının soyadı bulunmaksızın, sadece evlenmeden önceki soyadını taşımasına izin verilmesini istemiş, davalı olarak nüfus müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacının eşi Volkan Kocaman'ın hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Ancak; 1-4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi uyarınca kadın evlenmekle kocanın soyadını alır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle Savur Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/78 Esas 2006/17 Karar Sayılı Yargıtay'dan da geçerek kesinleşen ilamından; davacının, kocası ... ...'in soyadının "..." olarak tashihen tesciline karar verilmiştir. Nüfus Kanununun 36. maddesinin 1. fıkrasının "b" bendine göre, kocanın soyadı değişikliğinde nüfus müdürlüğü tarafından bunun eş ve ergin olmayan çocuklarının da soyadı yeni duruma uyarlanacağından mahkemece eş ve ergin olmayan çocukların da soyadlarının değiştirilmesine karar verilmesi isteminin reddi gerekirken bu hüküm dikkate alınmadan talebin kabulü yolunda hüküm kurulması, 2-Davacı, nüfus kütüğünde yazılı 10.4.1959 olan doğum tarihinin 15.4.1961 olarak değiştirilmesini istemiştir....
Değerlendirme 1.Dava, çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi talebi ile açılmıştır. Dava, velâyet hakkından kaynaklanan soyadı değişikliği talebine ilişkin olduğundan, davanın aile mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması da gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle Mahkemece işin esasının incelenmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. 2. Kabule göre de; Evlilik devam ettiği sürece ana-baba velâyeti birlikte kullanırlar. Boşanma ve ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velâyeti düzenler. Somut olayda, anne ve baba boşanmış ve ortak çocuğun velâyeti annesine verilmiştir. velâyet sahibi davacı anne, ortak çocuğun annenin bekarlık soyadını kullanması talebiyle eldeki davayı açmıştır....