Türkiye'nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin başta İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile temel hak ve özgürlükleri düzenleyen diğer sözleşmelerde, evli kadının "evlenmeden önceki soyadını muhafaza edeceğine" ilişkin açık bir hüküm ve düzenleme bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile "aynı konuda farklı hüküm" söz konusu değildir. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi "Tekeli-Türkiye" kararında kişinin soyadını, özel hayatın kapsamında kabul etmiş, Türk Medeni Kanununun 187. maddesindeki düzenlemenin "evli kadına kocasının soyadını taşımayı dayattığını, bunun da soyadını seçme ve evlenmeden önceki soyadını muhafaza etme hakkını ortadan kaldırdığını" belirterek, yasal düzenlemenin Sözleşmenin 8. maddesinde düzenlenen "özel hayata" müdahale oluşturduğunu kabul ederek ihlal kararı vermiştir. Burada ihlale yol açan, ulusal mahkemelerin uygulaması veya yasa hükmünü yorum tarzı değil, yasal düzenlemenin bizatihi kendisidir....
ın soyadlarının ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacının, ... ile evlenmekle ... soyadını aldığı, kocasının 03.03.2001 tarihinde öldüğü, davacının kocası hanesinde kalarak onun soyadını kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 187. ve Soyadı Nizamnamesinin 17. maddelerinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı, isterse kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği, daha önce iki soyadı kullanan kadının bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabileceği, Soyadı Nizamnamesinin 18. maddesinde de dul bir kadının evlenmekle yeni kocasının soyadını alacağı, Nüfus Hizmetleri Kanununun 23. maddesinin ikinci fıkrasında ise kadının evlenmekle kaydının kocası hanesine taşınacağı, koca ölse de kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalacağı, ancak dilerse babasının kütüğüne dönebileceği öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, evlenmekle yasa gereği kocasının soyadını almıştır. Kocasının soyadı önünde evlenmeden önceki soyadını da kullanmaktadır. Mahkemece; davacının evlenmekle aldığı kocasının soyadının iptaline, kızlık soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiş, hükmü nüfus idaresi temyiz etmiştir. Verilen karar, evlenen kadının soyadı ile ilgili olduğuna göre, işin aile mahkemelerinin görevine girdiği kabul edilmiş ve karar aile kütüklerinde değişiklik sonucunu hasıl edeceğinden nüfus idaresinin kararı temyiz yetkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır (5490 s.NHK. m. 37). Mahkemece verilen karar, evli kadının soyadında değişikliğe ilişkindir. Evli kadının soyadı, kocasına bağlı olarak değişebilir....
kullanmaya izin davası yönünden yapılan incelemede ise kadının vali yardımcısı olarak çalıştığı, evlendiği tarihten bu yana erkeğin soyadını kullandığı, protokol listesinde, iş yerinde bu soyadı ile bilindiği, her ne kadar erkeğin, kadının bu talebine rızası olmadığı belirtilmişse de kadının, erkeğin soyadını kullanmakta menfaati olduğu, bu durumun erkeğe zarar vermeyeceği, kaldı ki ortak çocukla annenin aynı soyadı taşımasının ortak çocuğun yararına olacağı dikkate alınarak erkeğin soyadını kullanmaya izin davasının kabulü ile kadının, boşanmadan sonra yalnızca Köse olan soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kocanın Soyadını Kullanmaktan Men Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30.04.2009...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2016 NUMARASI : 2016/132 ESAS - 2016/6 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin KARAR : Osmaniye 2. Aile Mahkemesinin 10.11.2016 tarih, 2016/132 Esas ve 2016/6 Karar sayılı kararı aleyhine, davalı T2 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması nedeniyle dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderilmiş olmakla, başvurunun süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dava dosyası incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; Dahili davalı T3 ile 17.10.2015 tarihinde evlendiğini, evlendikten sonra kızlık soyadı ile birlikte eşinin soyadı olan Kürtül soy ismini de beraber kullanmaya başladığını, ancak günlük yaşantısında her iki soy ismin beraber kullanılması nedeni ile çeşitli zorluklar yaşadığını belirterek kızlık soyadını kullanması yönünde karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Davacının açıklamalarından talebin Türk Medeni Kanununun 173/2. maddesine dayanan boşanılan eşin soyadını kullanmaya izin verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu dava Türk Medeni Kanununun ikinci kitabında düzenlenen aile hukukuna ilişkin davalardan olup Aile mahkemelerinin görev alanında bulunmaktadır. Ayrıca davanın boşanılan eşe, onun ölümü halinde de mirasçılarına karşı açılması gereklidir. Talep nüfus kayıt düzeltimi niteliğinde olmadığından, nüfus idaresine husumet düşmez. Davacı boşandığı eşin soyadını kullanmak için nüfus idaresine karşı Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, görevsizlik kararı üzerine dosya Aile Mahkemesine gönderilmiştir. Aile mahkemesince; davacı vekiline, davacının boşandığı eşi T4'i davaya dahil etmesi için bir haftalık kesin süre verilmesi üzerine davacı vekili tarafından 06.12.2019 tarihli dilekçe T4 davaya dahil edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tarafların boşanma davasının ve soyadının kullanılmasına izin verilmesi davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusur belirlemesi, davalı davacı kadın yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminat ile nafakaların koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile davalı davacı kadının soyadını kullanmaya izin davası kapsamında vekâlet ücretine noktasında toplanmaktadır. 2....
Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 21/01/2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davacının davalıdan boşanması sonucunda annenin çocuğun soyadını değiştirme hakkını kazanmayacağını, çocuk reşit oluncaya kadar veya baba TMK 27.maddedeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirmedikçe soyadının değiştirilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, evlilik içinde doğan çocuğun babanın soyadını alacağına dair düzenlemenin emredici olduğunu, bu nedenle verilen kararın hukuka ve kanunlara aykırı olması nedeni ile kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, çocuğun velayet sahibi annenin soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir....