WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Köy Tüzel Kişiliğne ait yere elatma davası olarak açılan ve komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; imar mevzuatından kaynaklanan eski hale getirme istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      (HMK m. 95/1) Eski hale getirme talebi, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesine dayalı olarak istendiğine göre, bu talebin Yargıtayca incelenip karara bağlanacağında kuşku yoktur (HMK m. 98/2). Davalı vekilinin eski hale getirme talebine eklemiş olduğu raporun, arzu ve ihtiyari haricinde muameleler yapmaktan aciz olduğunu tespit eder nitelikte olmadığı ve eski hale getirme koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin eski hale getirme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla eski hale getirme talebi yerinde görülmemiş, temyiz müddeti aşıldığından temyiz dilekçesinin de süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Eski hale getirme talebi .. 95 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Bu na göre; elde olmayan bir sebeple, yani kusur olmaksızın gerçekleşen bir sebepten dolayı, kanunda belirtilen kesin süre içinde yapılması gereken işlem yapılamazsa, eski hale getirme yoluna başvurulabilecek olup, talep dilekçesinde de talebin dayandığı sebepler ile bunların delil ve emarelerinin gösterilmesi gerekmektedir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme ilamı, tebligat üzerindeki şerhe göre .. tarihinde bizzat davalıya yapılmış olup davalı eski hale getirme dilekçesindeki iddialarını kanıtlamak için delil sunmamıştır. Davalıya yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre usulüne uygun olarak yapıldığı ve temyiz süresini geçirdikten sonra eski haline getirme talebinde bulunduğu anlaşılmakla davalının yasal ve haklı nedenlere dayanmayan eski hale getirme isteminin .. 95. ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca reddedilmesi gerekir....

          Mahkemece, 07.10.2015 tarihli ek karar ile eski hale getirme şartları oluşmadığından davalı vekilinin eski hale getirme talebi ve temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir. 1)Gerekçeli kararın 20.05.2015 tarihinde davalı vekili ile birlikte çalışan ... imzasına tebliğ edildiği, davalı vekilinin 29.06.2015 tarihli dilekçesi ile HMK'nın 95 ve devamı maddeleri gereğince eski hale getirme ve temyiz talepli dilekçe sunduğu, mahkemece eski hale getirme şartları oluşmadığından 07.10.2015 tarihli karar ile eski hale getirme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu doktor raporu, yurtdışına giriş-çıkış yaptığı tarihleri gösterir belge sureti ve gerekçeli kararın tebliğ edildiği ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 13.09.2013 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın bildirdiği son adresinde, eşine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın geçerli bir mazeret sunamadığı ve eski hale getirme isteminin yerinde olmadığı belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen ve 15.02.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412...

              ın imzasına usulüne uygun şekilde 19.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 27.04.2015 tarihinde hakkında verilen mahkumiyete ilişkin kararın tarafına tebliğ edilmediği ve kararın temyiz edilmediği takdirde kesinleşeceğinin tarafına bildirilmediği gerekçeleri ile Ümraniye E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde bulunduğu, mahkemece eski hale getirme talebinin reddedildiği, bu karara karşı aynı gerekçelerle eski hale getirme talep edilerek itiraz edilmesi üzerine tekrar eski hale getirmenin reddedildiği, dosyanın temyiz incelemesi amacıyla dairemize gönderildiği, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın 27.04.2015 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından...

                Nihai kararlara karşı temyiz yolu açık olup eski hale getirme talebinde bulunulduğu tarih itibariyle henüz temyiz süresi dolmamıştır. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen sonuca, nihai kararın temyiz edilmesi suretiyle ulaşılması mümkün olduğundan eski hale getirme talebinde bulunulamaz. Yargılamadan el çekmiş olan mahkemelerin eski hale getirme yoluyla verdikleri nihai kararı değiştirme ya da ortadan kaldırmaları da usulen mümkün değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle somut olayda eski hale getirme koşulları oluşmamıştır. Mahkemece davacı vekilinin eski hale getirme talebinin reddi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle talebin kabulü doğru olmamış, ek kararın bozulması gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin, Dairemizin 30.05.2013 tarih ve 25514-14052 sayılı kararı ile incelenip sonuçlandırıldığı, dosyadaki temyiz isteminin, sanık ... müdafii tarafından yapıldığı ve 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin kabulüne ilişkin 06.08.2013 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığa 23.06.2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanık müdafiinin eski...

                    İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

                      UYAP Entegrasyonu