AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/09/2014 NUMARASI : 2014/345-2014/535 Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların Kemalpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/109 Esas 2011/385 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk Taha'nın velayetinin davacı babaya verildiğini, davacının müşterek çocuk için nafaka talep etmediğini, aradan geçen süre içinde paranın satın alma gücü, ortak çocuk Taha'nın öğrenim giderleri, artan ihtiyaçlar da nazara alınarak ortak çocuk Taha için aylık 250 iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir ....
Ancak; Davacı kat maliklerinin davalı aleyhine açıp hüküm altına aldırdıkları ve anataşınmazın ortak kasasına ait bir alacak olduğu dikkate alınmadan, bu paranın kat maliklerine aitmiş gibi davacılara verilmesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin metinden çıkartılarak yerine "1-DAVANIN KABULÜ ile 4.020,96 TL nin davalıdan alınarak, ... Apartmanı yönetim kasasına teslim edilmek üzere davacılara verilmesine" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamına göre; ortaklığa kabul kararının alındığı 30.11.2017 tarihi itibarıyle davacının ortak olma iradesi sona ererek ortak olmaktan vazgeçmiş olması nedeniyle davacının ortaklık sıfatı oluşmadığı, bu sebeple davacı tarafından ödenen paranın iadesinin gerekeceği, bu alacağın tahsili için yapılan takibe davalının vaki itirazının haksız olduğu ve takibe konu alacağın likit olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KABULÜ İLE, 1-Davacı tarafından davalı aleyhine Ankara .... İcra dairesinin 2018/141 E....
K A R A R Davacı, komşusu olması nedeniyle tanıdığı davalının konfeksiyon işine ortak olma teklifini kabul ederek 30.000 TL yi davalının banka hesabına havale ettiğini,bir süre işe gidip geldiği halde ortak yapılmaması nedeniyle ödediği ortaklık bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı davalının konfeksiyon işine ortaklık teklifini kabul ederek davalının hesabına gönderdiği 30.000 T nin ortak yapılmaması nedeniyle tahsili için icra takibi başlatmıştır. Davalı,aralarında ortaklık söz konusu olmadığı gibi, parayı ortaklık bedeli olarak değil,davacıya evvelce aldığı taşınmaz için borç verdiğini, davacının bu aldığı borcu dava konusu havale ile iade ettiğini savunmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili hakkında kesinleşen tazminat davasındaki tazminat miktarının tahsili amacıyla açılan ... 2.İcra Müdürlüğünün 2010/1048 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, bu takipte icra müdürlüğünün alacak miktarının yanlış hesaplandığını belirterek, fazla tahsil edilen 13.000,00 TL alacağın istirdatını talep ve dava etmiştir.Mahkemece; takibin ilama dayalı olarak yapıldığı, İİK. 16.maddesine göre dosya borcunun yanlış hesaplandığı hususunun şikayet yolu ile ileri sürülmesi gerekirken, genel hükümlere göre dava açılması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.İİK. 33/son maddesinde “Borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlunun İİK. 72.madde gereğince istirdat davası açarak paranın geri verilmesini istemek hakkı saklı denmiştir.Yine aynı madde gereğince; borçlu olmadığı...
Davalı, tarafların evli oldukları dönemde davacının başvurusu üzerine Zara Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/8 D.İş esas sayılı kararı ile davalının 6 ay süre ile ortak konuttan uzaklaştırılmasına karar verildiğini, davalının eve gelemediği bu 6 aylık süre içerisinde de davacının evde bulunan kendisine ait ziynet eşyalarını ve başkaca tüm kişisel eşyalarını da alarak evden ayrıldığını; dolayısıyla, davacının, davalının yedinde kalan herhangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını, davacının ortak konutu terk ederken ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı eşi ve kızıyla birlikte davalı banka nezdinde ortak hesabı bulunduğunu, davalı banka şubesi çalışanlarının usulsüz işlemleri sonucu hesaptaki paranın başka hesaplara aktarılmak suretiyle müvekkili ve diğer dava dışı ortak hesap sahiplerinin zarara uğratıldığını müvekkili zararının 13.846,28 TL'ye tekabül edip anılan tutarın işlemiş faiziyle birlikte tahsili için aleyhine girişilen takibe davalının kısmi itirazı sonucu takibin kısmen durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; takibe konu ana para tutarının müvekkilince itiraz edilmeyerek icra dosyasına yatırıldığını ancak davacı yanın işlemiş faiz isteminin yasal dayanağı bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı muristen kendisine kalan payın davalı tarafından ödenmediğini belirtmiş, davalı ise, dava konusu paranın dava 2010/10186-2011/627 dışı sakat kardeşlerinin bakımı hususunda harcanması için taraflar arasında anlaşma söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Taraflar kardeş olduğu için HUMK. 293/1 maddesi gereğince, taraflar arasında oluştuğu iddia edilen anlaşmanın ispati için olayda tanık dinlenebilir. Bu durumda, yazılı bir delil aranmasına gerek yoktur. Davalı, dava konusu paranın kardeşlerinin bakım parası olarak kullanılmasına ilişkin anlaşmayı ortak tanıkla ispat edeceğini bildirdiğine göre, davalının tanıkları celp edilip dinlenmeli ve varsa davalıların delilleri sorulup toplanarak, tüm deliller değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, değinilen bu yönlerin göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir....
DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Yöneticide Kalan Ortak Paranın Tahsili İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, 11/05/2015 tarihinde Yeşil Vadi Evleri Yöneticiliğine dilekçe ile müracat ederek sitede geçmiş ve bulunulan dönemler itibarıyla kullanılan toplam kömür miktarları ve paraları ile parasını yatırmayanların nedenleriyle birlikte kendisine bilgi edinme kanunu çerçevesinde bilgi verilmesini istediğini, yeni seçilen site yönetimi tarafından 15/06/2015 tarihinde cevaben yönetimi 06/02/2015 tarihinde aldıklarını, bu tarihten önceki hiçbir eksiklikten sorumlu olamayacaklarını ve anılan tarihten şuana kadarki bölümde problem olmadığını ve konuyu tutanakla tespit ettiklerini bildirdiklerini, cevabi tutanakta önceki yıllara ait işletme yetkilerinde tahsis edilmeyen aidat ücretlerinin gelir kaydedilerek alınmış gibi gösterildiği, 2014 işletme defterinde 2015 yılına devreden...
temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; BK. 392 maddesi hükmü uyarınca vekil zimmetinde kalan paranın faizini de vermek mecburiyetindedir....