Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; tarafların ortak murisi olan Ç... G..'in, 15.12.2007 tarihinde vefat ettiğini, murisin davalı oğlu O.. G.. ile banka şubesinde mevcut ortak hesabında bulunan toplam 129.627,56 TL nin murisin ölümünden bir hafta önce 07.12.2007 tarihinde, davalı mirasçı O.. G.. tarafından bankadan çekilerek ortak hesabın kapatıldığını, davaya konu ortak hesapta, davalının ortaklığının söz konusu olmadığını, murisin yaşlı ve ağır hasta olması nedeniyle ortak hesap olarak oluşturulduğunu, murise ve dolayısıyla mirasçılara ait banka hesabındaki paranın tamamını kendi üzerine alan davalıdan, müvekkillerinin payı olan toplam 64.813,77 TL.nin davalının kazanım tarihinden itibaren getirisi ile birlikte, müvekkillerine iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili dilekçesinde ; dava dilekçesinde adı geçen ortak muris Ç.....
Davalı, davacı ile babası arasında bulunan kat karşığıği inşaat sözleşmesi kapsamında süresinde teslim edilmeyen bağımsız bölüm için kira tazminatı olarak bu paranın ödendiğini ve yazılı olarak davalıyı ibra ettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. Davacı gerek arkadaşı olan gerekse bir dönem ortak iş yaptıklarını belirttiği davalıya elden 25.000 TL borç verdiğini ileri sürerek alacağının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, bu paranın kira tazminatı olarak verildiğini savunmuştur. Mahkemece, kat karşılığı inşaat sözlşemesi nedeni ile tarfların birbirini ibra ettiği ancak bu ibraya ilişkin protokolde kira tazminatından bahsedilmediği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında, bu paranın borç olarak verildiğine dair bir yazılı belge yoktur. Davacı tanık beyanlarına ve davalının savunmasına dayanmaktadır....
K A R A R Davacı davalının kurmuş olduğu şirkete ortaklık vaadi ile şirket sermayesine katkı olmak üzere 22.500 Amerikan Dolarını davalıya verdiğini, ancak şirkete ortak yapılmadığı gibi verilen paranın da şirket için kullanılmadığını bildirerek ödediği bedelin tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı dava dilekçesinde davanın değeri olarak 28.998.00 TL göstermiş ve harcını da bu miktar üzerinden yatırmıştır. Bu itibarla davanın konusunun icra takibindeki asıl alacağa yapılan itirazın iptali olduğunun kabulü gereklidir....
Diğer taraftan, taraflarca açılan ortak hesaba, davacı tarafından 24/07/2010 ila 15/01/2012 tarihleri arasında 34 adet havale ile toplam 77.296 TL gönderilmiş ise de, bu durum hesabın ortak olduğu gerçeğini değiştirmez. Eş söyleyişle, ortak hesaba yatırılan paranın kaynağını araştırmaya gerek yoktur(Dairece verilen 2015/8610 E. 2016/5669 K., 2013/5455 E. 2013/7357 K, 2009/7693 E. 2009/11420 K ve 2009/15446 E. 2009/18793 K. Sayılı kararlar ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 2015/40233 E. 2016/3203 K. ve 2014/11159 E. 2014/33102 K. sayılı kararlarda aynı yöndedir). Ortak hesabın ise, yatırılan paranın tamamının davalı tarafından çekilmeek suretiyle kapatıldığı, gerek dosyadaki bilgi ve belgeler gerekse davalının ikrarıyla sabittir....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, terditli olarak, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine olmazsa nominal değer üzerinde fazladan ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davacının terditli talebi gözetilmeden yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesin hükme konu olan ilk davada, davacı vekilinin, davalıların yüksek kar payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve bu amaçla verilen paranın tahsilini talep ettiği ve mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, terditli olarak, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine olmazsa nominal değer üzerinde fazladan ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davacının terditli talebi gözetilmeden yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesin hükme konu olan ilk davada, davacı vekilinin, davalıların yüksek kar payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve bu amaçla verilen paranın tahsilini talep ettiği ve mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, terditli olarak, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine olmazsa nominal değer üzerinde fazladan ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davacının terditli talebi gözetilmeden yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesin hükme konu olan ilk davada, davacı vekilinin, davalıların yüksek kar payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve bu amaçla verilen paranın tahsilini talep ettiği ve mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, terditli olarak, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine olmazsa nominal değer üzerinde fazladan ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davacının terditli talebi gözetilmeden yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesin hükme konu olan ilk davada, davacı vekilinin, davalıların yüksek kar payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve bu amaçla verilen paranın tahsilini talep ettiği ve mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, terditli olarak, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine olmazsa nominal değer üzerinde fazladan ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davacının terditli talebi gözetilmeden yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesin hükme konu olan ilk davada, davacı vekilinin, davalıların yüksek kâr payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve bu amaçla verilen paranın tahsilini talep ettiği ve mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, terditli olarak, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine olmazsa nominal değer üzerinde fazladan ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davacının terditli talebi gözetilmeden yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesin hükme konu olan ilk davada, davacı vekilinin, davalıların yüksek kar payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve bu amaçla verilen paranın tahsilini talep ettiği ve mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....