WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çankaya Ankara Şubesinde ortak hesap açtıklarını, ancak davalının hesapta bulunan paranın tamamını çektiğini, davacının hissesine düşen miktarı vereceğini söylemesine rağmen vermediğini, daha sonra davacının babası Remzi'nin 31/08/2010 tarihinde vefat etmesi ile taraflar arasında mirasla ilgili ihtilafların olduğunu, 29/03/2010 tarihi itibariyle hesapta bulunan paranın 94.997,62- TL olduğunu, bu nedenlerle ortak hesaptan davacının hissesine düşen kısımdan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 31.665,00- TL'sinin 13/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 17/09/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; Dava dilekçesinde talep edilen 31.665,00- TL alacağın 150.682,72- TL artırılarak, 182.347,72- TL olarak 13/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı borçlular, takibe konu 2009 yılı kira borcuna bir itirazlarının olmadığını ancak 2008 yılı kira borcunu ödediklerini, kira borcuna mahsuben 1470 TL tutarındaki paranın alacaklının banka hesabına yatırıldığını, kalan 1342,50 TL tutarındaki paranın ise elden ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, yasal sürede borçluların asıl alacak miktarını karşılayacak miktarda paranın icra dosyasına yatırıldığı, borcun ödenmesiyle itirazdan zımni olarak vazgeçildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Takipte dayanılan ve karara esas alınan 31.07.2006 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira parasının yıllık, nakit ve elden ödeneceği, senelik artış oranının da %25 olduğu kararlaştırılmıştır....

    Eski yöneticide bulunan defter hırsızlığa konu olamayacağı"ndan bahisle red kararı gerekçelendirilmiş ise de dava konusu ticari defterler tarafımıza iade edilmediği gibi eski şirket yetkilisi tarafından adli emanete teslim edildiği bildirilen defterlerin davacı tarafa incelemeye de açılmadığını, dolayısıyla hal hazırda adli emanette bulunduğu iddia olunan ticari defterlerin müvekkil şirkete ait defterlerin olup olmadığı, gerçek defterler olup olmadığı yahut talebe konu tüm ticari defterleri ihtiva edip etmediğinin tespit edilemediğini, müvekkil şirketin ticari defterlere ulaşamaması ve yerine getirmesi gereken yasal yükümlülükleri gerçekleştirememesi şeklindeki zararın devam ettiğini, eski şirket yetkilisinin müvekkil şirkete ait ticari defterleri kendi uhdesinde tutarak kendi lehine yarar sağladığı sabit olup ilk derece mahkemesince hükmün gerekçesinde ileri sürülen "Ceza Mahkemesine konu olan davada suçun vasfı hırsızlık değildir....

    şirketle ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitini, şimdilik 6.500,00TL'nın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş; Daitremiz bozma ilamı sonrası talebini ıslah ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili davacı tarafın davalı tarafa verdiği neticeten 31.714,28 EURO'nun karşılığı olan 104.657,12 TL'den ilk davada istedikleri 6.500,00 TL'nin düşülmesi ile kalan 98.157,12 TLnin paranın davalı tarafa verildiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir....

      Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Muris ..un 26.06.2006 tarihinde .şubesinde bulunan hesabının .. şubesine nakledildiği aynı tarihte muris ile davalı ... adına müşterek hesap sözleşmesi düzenlenmiş ise de müşterek hesaplardaki paranın tamamının murise ait olduğu anlaşıldığından davalının hesabın ortak olması nedeniyle yarısını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Ancak bilirkişi heyetinin 26.02.2014 tarihli raporunda ..i Şubesinden 13.07.2006 tarihinde ... tarafından 533.392,96 TL çekildiği yazıldığı halde hesap tablosunda 539.135,42 TL üzerinden davacıların paylarına düşecek miktarın hesaplanması doğru görülmemiştir....

        Davalı vekili cevabında; davanın zamanaşımı ve taraf ehliyeti yönünden reddini istemiş, ... tarafından emekli işlemi iptal edilip yapılan ödemeler geri istenilince davalının, davacının murisinden her ikisinin ortak hesabından para çekilerek kuruma yatırılmasını talep ettiğini, kardeşinin de ....06.2006 tarihinde ortak hesaptaki paranın tamamını (....706 TL) çekerek borcu (....019 TL) kapattığını ve kalan ....700 TL’yi kızının düğün masrafı olarak davalıdan borç aldığını, ortak hesaptaki paranın aslında davalıya ait olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir....

          KARŞI OY YAZISI Dava, davacının davalı ile gayrıresmi birliktelik yaşadıkları zaman diliminde ev alması için gönderdiği 48.310,00 TL’lik alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalının banka hesabına 11/05/2012 tarihinde 48.310,00 TL gönderdiğini, bu para ile davalının ev alacağını ve davacının da bu eve ortak olacağını, sonradan ilişkilerinin bozulduğunu, davalının evi kendi üzerine aldığını belirterek gönderilen paranın iadesini istemiştir. Davalı gönderilen paranın, daha önce davacının babasına sattığı taşınmazın bedeli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalının paranın kendisine gönderildiğinin ikrar edildiği, ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının da ikrarı ile birlikte ileri sürdüğü vakıayı ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            HÜKÜM 1- )Davalılar tarafın istinaf başvurusunun ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- )Alınması gereken 979,59 TL harç davalı T3 SA ANKARA TÜRKİYE ŞUBESİ tarafından yatırılan 264,00 TL nin mahsubu ile eksik kalan 715,59 TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3- )Alınması gereken 979,59 TL harç davalı T3 SA tarafından yatırılan 264,00 TL nin mahsubu ile eksik kalan 715,59 TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4- )Alınması gereken 979,59 TL harç davalı DIMERTRONIC S.A tarafından yatırılan 264,00 TL nin mahsubu ile eksik kalan 715,59 TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5- )Alınması gereken 979,59 TL harç T4 ŞUBESİ tarafından yatırılan 264,00 TL nin mahsubu ile eksik kalan 715,59 TL nin davalı tarafından tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6- )İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7- )Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 8- )Karar kesin...

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 13.01.2002 doğumlu ortak çocuk ...'in temyiz inceleme sırasında ergin olduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Erkeğin ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... yararına takdir edilen tedbir nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur....

                UYAP Entegrasyonu