Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - 2016/402 K. sayılı hükmün davalı vekilinin eski hale getirme talebi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - KARAR - Davalı vekili tarafından eksik posta masraflarının süresinde tamamlanmadığı gerekçesiyle mahkemece 21/12/2016 tarihli kararla temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı vekili kendisine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek eski hale getirme talep etmiştir. HMK’nın 100/1. maddesine göre Yargıtay’a yapılacak eski hale getirme talebi temyiz usulüne göre yapılır ve incelenir. Davalı vekili tarafından eski hale getirme talep edilmişse de davalı vekilinin asıl kararın temyizi için temyiz harcı yatırmış olmasına karşın eski hale getirme talebi için harç yatırmadığı görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, nakil aracının iadesi, Ek karar ile eski hale getirme talebinin reddine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın 24.07.2018 havale tarihli dilekçe ile eski hale getirme talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtayca karara bağlanacağından bu konuda verilen red kararı kaldırılarak yapılan incelemede; 06.02.2014 tarihli gıyabi mahkumiyet hükmünün sanığa bizzat mahkeme kaleminde 29.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, sanığın 11.02.2015 tarihli eski hale getirme taleplerinin reddi ile sanık yasal süresinden sonra 24.07.2018 tarihinde...

      Bu durumda; mahkemece yalnızca eski hale getirme kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kararın infazı aşamasında gözönünde bulundurulacak eski hale getirme masraflarına hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda; mahkemece yalnızca eski hale getirme kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kararın infazı aşamasında gözönünde bulundurulacak eski hale getirme masraflarına hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu durumda; mahkemece yalnızca eski hale getirme kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kararın infazı aşamasında gözönünde bulundurulacak eski hale getirme masraflarına hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : 22/10/2014 tarihli karar ile hükümlülük, müsadere; 03/03/2015 tarihli ek karar ile eski hale getirme talebinin reddine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın 26.02.2015 havale tarihli dilekçe ile eski hale getirme talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK’nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtayca karara bağlanacağından bu konuda verilen red kararı kaldırılarak yapılan incelemede; 22.10.2014 tarihli gıyabi mahkumiyet hükmünün sanığın mahkemeye bildirdiği adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakla, sanığın 26.02.2015 tarihli eski hale getirme taleplerinin reddi ile sanık yasal süresinden sonra 20.03.2015...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin 10/01/2013 tarihli karara karşı 01.07.2013 gününde eski hale getirme talebinde ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'nın 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olması karşısında, Bilecik Asliye Ceza Mahkemesi'nin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin verdiği 06.06.2013 günlü ek kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede, Sanığın yokluğunda verilen 10/01/2013 tarihli mahkumiyet hükmünün, usulüne uygun şekilde 19.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın geçerli olduğu ve eski hale getirme talebinin haklı bir nedene dayanmadığı, sanığın...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin kabulüne dair 25.10.2011 günlü ek kararın hukuken geçersiz olduğu, sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığın mahkemede savunması alınırken bildirdiği adresinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 18.01.2011 tarihinde tebligat yapıldığı anlaşılmışsa da, tebligat tarihinde sanığın başka bir suçtan cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında, bu yöndeki eski hale getirme isteminin kabulü ile yapılan tebliğ işleminin hukuken...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK'nın 42.maddesinin 1.fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın 07.09.2012 tarihli dilekçesi ile ile diğer dilekçelerindeki istemlerinin eski hale getirme ve temyiz istemi niteliğinde olduğu gözetilmeden yerel mahkemece 18.04.2013 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakla, koşulları bulunmayan eski hale getirme isteği...

                    Projeye aykırılığın kat maliklerinden biri veya bir kaçı tarafından gerçekleştirilmesi halinde ise, eski hale getirme işlemlerinden ve giderlerden tüm kat malikleri değil, projeye aykırı eylemde bulunan kişi veya kişiler sorumlu olacaktır. (Yargıtay 18. HD'nin 09/03/2006 T. 2006/376 E. , 2006/1899 K. Sayılı ilamı) 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre, bağımsız bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkına kat mülkiyeti ve bu hakka sahip olanlara kat maliki, anagayrimenkulün bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine ortak yerler, kat maliklerinin ortak malik sıfatiyle paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına kullanma hakkı denir.(KMK.2.md) Kat mülkiyeti, arsa payı ve anagayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir.(KMK.3.md) Ortak yerlerin konusu sözleşme ile belirtilebilir....

                    UYAP Entegrasyonu