Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dosyada bulunan 29.05.2009 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre 575,00 TL yönünden gecikme tazminatı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Celbedilen tapu kayıtlarına göre 25.09.2001 tarihinde kat irtifakı kurulan taşınmazda, talebe konu bağımsız bölümlerin tümünün dava tarihi itibariyle 1/2 hissesi davacılardan ... adına, diğer 1/2 hisse ise verasetten iştirak halinde davacılardan ...ve dava dışı iştirak halindeki malikler ... ile... adlarına kayıtlıdır. Bilirkişi heyeti tarafından arsa sahiplerine düşen 5 adet bağımsız bölümün tümünün 8 ay 22 günlük gecikme yönünden toplam gecikme tazminatı tutarının 10.043,33 TL olduğu tespit edilmiştir. Tapu kayıtlarındaki hisse oranlarına göre, davacı arsa sahiplerine düşen gecikme tazminatı tutarı 6.695,55 TL dir. Dava dilekçesindeki 1.150,00 TL'lik taleple bağlı kalınarak, tapu kaydındaki hisseleri oranına göre, 3 pay davacı ...'ya, 1 pay davacı ...'...

    Dava, kat mülkiyetinden kaynaklı ortak giderlerin süresinde, ödenilmemesi nedeniyle gecikme zammı ile birlikte tahsili için yürütülen icra takibinde, borcun bu miktarda olmadığı ve gecikme zammının %10 değil, %5 olarak uygulanması ve bunun da bileşik olmamasına yönelik menfi tespit davasıdır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasında “Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki, ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür” hükmü düzenlenmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 5711 sayılı yapılan değişiklik uyarınca, kat malikinin ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş gecikme tazminatı uygulanacağı kabul edilmiştir....

      Yüklenicinin edimini zamanında, tam ve eksiksiz olarak ifa etmemesi hâlinde, arsa sahibi TBK m. 125 maddesine göre gecikme sebebiyle uğradığı zararlarına karşılık gecikme tazminatı isteyebilir. Gecikme tazminatı istenebilmesi için yüklenicinin borcunu ifada temerrüde düşmesi, arsa sahibinin ifanın gecikmesinden kaynaklanan zararının gerçekleşmesi ve zararın doğmasında yüklenicinin kusurlu olması gerekir. Arsa sahibince istenebilecek tazminat, gecikme sebebiyle uğradığı tüm zararlarının karşılığıdır ve uygulamada asgari olarak gecikilen her ay için mahrum kalınan rayiç kira karşılığı bir miktar para olduğu kabul edilmektedir. Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi; arsa sahibinin zamanaşımı süresi içinde teslimi gereken tarihten itibaren en az mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek aylık rayiç kira seviyesinde saptanacak tazminatı istemesi mümkündür. Taraflarca sözleşmede kira tazminatı kararlaştırılmışsa, bu şart geçerlidir....

      Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davalı yüklencinin imar planı yürürlükte iken yapı ruhsatı talebinde bulunmadığı, yine tapudaki isim tashihinin de bir gün gibi kısa süre içerisinde yapıldığı bu yönüyle gecikmenin mücbir sebepten kaynaklanmadığı, sözleşmeye göre her bir daire için 4.000 Euro kira ödeneceği kararlaştırılmış olup, dava tarihine göre gecikme süresi dairelerin teslim edilmesi gereken 25.01.2002 tarihi nazara alındığında 1 yıl 5 gün olup, 3 daire için 12.000 Euro gecikme beledilinin dava tarihi itibariyle 28.747,2 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözlemesi gereği gecikme tazminatı istemine ilişkindir....

        -TL gecikme faizi olarak ödenmeyen aidat ve gider payından doğan alacak için takip yapıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, ibraz edilen 03/11/2014 tarihli ek raporda da kat mülkiyeti kanununun 20 ve 22. maddeleri uyarınca, gider ve avans borcu ile gecikme tazminatından kiracı (veya başka suretle yararlanan) ile birlikte kat maliki olan davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalının 63.870,52.-TL asıl alacak, 44.428,92.-TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 108.229,44.-TL borcu olduğunun tespit edildiği, taleple bağlı kalınarak .... İcra Müdürlüğünün 2012/18000 E. sayılı icra takibindeki 63.870,52.-TL asıl alacak ve 15.528,56.-TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 79.399,08.-TL için itirazın iptali ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, taraflar arasındaki sipariş mektubunun bir sözleşme hükmünde olduğu ve bu sözleşmenin 5.maddesindeki düzenlemenin başlığının "Gecikme Cezası" şeklinde olduğu, gecikme tazminatı yazmadığı gibi Yargıtay uygulamalarında da sıkça görüldüğü üzere ve doktirinde de cezai şart ve gecikme tazminatı kavramlarının karıştırıldığı bir durumda taraf iradelerinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup, cezai şartına bazen gecikme cezası bazen de gecikme tazminatı şeklinde tanımlamalarla yer verilirken gecikme tazminatı ile cezai şart arasındaki farkların da ortaya konulması gerektiği, gecikme tazminatının, TBK m. 118’de; cezai şart ise TBK m.179’da düzenlendiği, gecikme tazminatından temerrüde düşen borçlunun kusuru aranmakta iken cezai şartta gereği gibi, hiç veya istenilen yer veya zamanda yerine getirilmemiş olması yeterli görülmüş ve bunun için zararın doğması gerekmediği gibi, tazminatta zarar doğmuş olması...

            İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili; bakiye süreden kaynaklı tazminat talebinden %20 indirim yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının bakiye süreden kaynaklı tazminatı talep etme hakkı olduğu tespit edildiğinden, bakiye süreden kaynaklı tazminatın ödenmesinin geciktiği her ay için gecikme cezasına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 2. Davalı vekili; davacının sözleşmesel edimlerini yerine getirmediğini, dava konusu işin ekonomik açıdan yeterli olmadığının anlaşılması üzerine sonlandırıldığını, haklı nedenle fesih ve ifa imkânsızlığı hâlinde bakiye süreden kaynaklı tazminata hükmedilemeyeceğini, davacının sürecin başından beri dürüstlük ilkesine aykırı hareket ettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C....

              Ancak, davacı vekili dilekçesinde, aidat borcundan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile 47.123,00.-TL asıl alacak, 11.62.-TL faiz alacağı ve 2.302,00.-TL gecikme tazminatı (%10 sözleşmeden kaynaklanan) toplam 49.336,62.-TL üzerinden takibin devamına ve %40 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir: Ortak aidat alacağı kat malikleri kurulu kararına dayandığına göre; davalının aidat miktarından haberdar olup olmadığının mahkemece belirlenmesi gerekir....

                Her ne kadar inşaat süresinde tamamlanmadığı taktirde arsa sahibi kira tazminatı talep edebilir ise de, taşınmazın kiraya verilmesi, kullanılmaya başlanılması ve satılması hallerinde kira tazminatı talebinde bulunulamayacaktır. Taraflar arasındaki 31.03.2010 tarihli sözleşmenin 7. maddesi, cezai şart düzenlemesi olmayıp, inşaatın tesliminde gecikme olması halinde yüklenicinin ödemeyi taahhüt ettiği kira tazminatını içermektedir. Bu nedenle, yukarıda açıklanan hususların gerçekleşmesi halinde arsa sahibi kira tazminatı isteyemeyecektir. Somut olayda; davacı arsa sahibinin sözleşme gereği kendisine isabet eden 2 nolu bağımsız bölüme ilişkin 18.08.2012 tarihinde su aboneliği tesis edildiği, yine davacının 2012 ve 2013 yılları arasında kira geliri elde ettiğine yönelik gelir vergisi beyannamesi verdiği ve bu haliyle davacıya isabet eden bağımsız bölümün 2012 yılında davacıya fiilen teslim edilerek kiraya verildiği sabittir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının edimini süresinde yerine getirmemesinden kaynaklı 48.000,00 TL gecikme tazminatı, iptal edilen asansör nedeniyle 31.008,63 TL, daha düşük bedelle yapılan kalorifer kazanı nedeniyle 18.251,10 TL olmak üzere toplam 97.259,73 TL ödemesi gerekirken 187.694,73 TL ödemek durumunda kaldığı, ayrıca davalının sözleşmede bu yönde hüküm bulunmamasına rağmen davacıya devri gereken 5 no'lu bağımsız bölümü teminat olarak tutarak, davacıyı kira kaybına uğrattığı, bundan kaynaklı davacı alacağının ise 28.134,74 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 118.569,74 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birilikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu