Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hizmeti almalarına, müşterek çocukla baba arasında daha önce düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılması ile baba ile çocuk arasında ''her ayın birinci ve üçüncü haftası cuma günü 18:00 ile pazar 18:00 saatleri arasında yatılı olmak üzere küçüğün yaşadığı il sınırları içinde kişisel ilişki sağlanmasına, ayrıca Ramazan bayramanın ikinci günü 18:00 ile bayram olarak belirlenen resmi tatilin son günü 18:00 saatleri arasında yatılı olarak, Kurban bayramının arife günü 09:00 ile ikinci günü 18:00 saatleri arasında (dini bayramlar için önerilen kişisel ilişki takviminde tekli yıllarda rotasyon yapılması) suretiyle, resmi tatil günlerinde yatılı olmadan 09:00-18:00 saatleri arasında, sömestır tatilinin ilk haftası ve yaz tatilinde 01-31 Temmuz tarihleri arasında yatılı kişisel ilişki kurulması ve ayrıca babalar gününde de 09:00-18:00 saatleri arasında baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması ve babanın çocuğun devam ettiği okullarda sınıf öğretmeni ile görüşmesi ve iletişimde bulunmasının...

    Raporda, müşterek çocukların annelerine çok bağlı olması ve Özlem Hanımın her anlamda müşterek çocukların yüksek yararını sağlaması adına, bakım ve gözetim yükümlülüğünü en iyi şekilde sağlayacak ebeveyn olması sebebiyle çocukların velayetinin anneye verilmesi gerektiği; İsmet Beyin kişisel ilişki günlerinde çocuklar ile görüşmemesi, bu anlamda yeterli istekle davranmaması nedeniyle velayetin babaya verilmemesi gerektiği, çocukların babaları ile birlikte bağ kurabilmesi adına kişisel ilişkinin kaldırılmaması, ancak babanın hakkı olmasına rağmen çocukları uzun süreli ve yatılı biçimde almadığı bu kişisel ilişkileri bir biçimde değerlendirmediği ya da değerlendiremediği, mahkemenin velayetin annede devamı konusunda karar vermesi durumunda kişisel ilişkinin uzun süreli olan kısmının kaldırılıp her ayın birinci ve üçüncü haftası aynen devam etmesinin babanın bu kişisel ilişkiyi değerlendirdiği durumda ise uzun süreli kişisel ilişkinin mahkemece tekrar tesis edilmesinin uygun olduğu zira geçmişte...

    ın yurt dışına çıkacak olmaları sebebiyle kendisine izin verilmesi ile yurt dışına çıkmalarına izin verildiği takdirde davalı baba ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin buna uygun düzenlenmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesi "Davacının ortak çocukları...ile ....'...

      için davalı baba ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını, dava sonuna kadar tedbiren müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin ivedi olarak kaldırılmasını, talep etmiştir. 2.Davacı karşı davalı vekili cevaba cevap karşı davaya cevap dilekçesinde, cevap dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, karşı davada kişisel ilişkinin arttırılmasının çocuğun aleyhine olacağını, yaşadığı kaygıları nedeniyle manevi yıkımına sebebiyet vereceğini, davalının yaşam tarzı ile müvekkilinin problemi bulunmadığını, dini eğitimin önemine inandığını, çocuğun babası tarafında kapasitesinin üstünde dini eğitime zorlanması ve zaman zamanda kendisi olamadığı dönemde çocuğun medreseye bırakılması çocuğun kişiliğinde onarılmaz yaralara neden olduğunu, davalı babanın müşterek çocuk ...'...

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı baba tarafından çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunu'nun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık...

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilerek, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek , evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK m. 297/2). Davacı baba tarafından velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edilmiştir. Mahkemece “davanın kısmen kabulüne” demek suretiyle davacının velayetin değiştirilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, sadece kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

              bağımlısı olduğunu,evlilik içerisinde de çocuğun bakıcısı ile cinsel ilişki kurduğunu,kişisel ilişkinin kaldırılmasını"talep ve dava etmiştir....

              Dolayısıyla tarafların haftasonu yatılı kişisel ilişki tesisine ilişkin bir talepleri bulunmadığı halde mahkemece talep aşılarak çocukla baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri yatılı kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır. Bununla birlikte her ne kadar davalı kişisel ilişkinin her pazar günübirlik olarak kurulmasını istemiş ise de; velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında “Her hafta sonu” şeklinde kurulacak olan kişisel ilişki, davacı annenin velayet görevini yerine getirmesini engelleyeceği gibi davacı anneyi her hafta sonu eve bağlı hale getirecektir. Öte yandan; mahkemece 1. yarıyıl ara tatili Cumartesi saat 10.00'dan Cuma saat 18.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de; davacı dava dilekçesinde sömestr tatili dışında ara tatilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin bir talepte bulunmamış ve davalı da cevap dilekçesinde bu yönde bir talep ileri sürmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Torunla Kişisel Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararıyla velayeti babaya bırakılan çocukla, anne arasında tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi; aynı çocukla büyükbaba ve anneanne arasında da kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup, her üç davacı adına, vekilleri sıfatıyla Avukat ... ve... tarafından açılmış ve aynı avukatlar tarafından takip edilmiş karar ve temyiz dilekçesi de; adı geçen avukatlardan...'a tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde adı geçen avukata davacılar tarafından verilen vekaletname yoktur....

                UYAP Entegrasyonu