Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 02.07.2017 tarihinde evlendikleri, 18.12.2019 tarihinde boşandıkları bu evliliklerinden Yiğit isimli çocuklarının olduğu, davacı kadının 01.12.2020 tarihinde Kamil isimli kişi ile evlendiği, bu evliliğinden 1 çocuğunun olduğu, davalının 11.06.2020 tarihinde Ayşe isimli kişi ile evlendiği, bu evliliğinden 1 çocuğunun olduğu, davacı kadının eşinden 8 aydır ayrı yaşadığı, halen çocukları ve ailesi ile aynı evde yaşadığı, ev hanımı olduğu, davalı erkeğin günlük yevmiyeci olarak çalıştığı eş ve çocuğuyla ikamet ettiği, SİR raporunda kişisel ilişkinin artırılması gerektiğinin belirtildiği, davacı kadının müşterek çocukla 2 haftada bir düzenli olarak görüşmesi, SİR raporunda kişisel ilişkinin genişletilmesi gerektiğinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulünün doğru olduğu, ancak davalı tarafın velayeti kullanmasına engelleyecek şekilde kişisel ilişkinin her hafta sonu...

Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından kişisel ilişkinin süresi, birleşen velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddi yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, erkeğin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili vekilleri tarafından kişisel ilişkinin süresi ve vekâlet ücreti yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir....

    Kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin alınan sosyal inceleme raporu yetersizdir....

    Dairemiz ilamına karşı davalı-karşı davacı erkek; tarımla uğraşması sebebiyle kişisel ilişkinin yaz döneminde Ağustos ayı içinde kurulması gerektiğini belirterek kişisel ilişkinin süresi yönünden karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan babanın işi gereği Temmuz aylarında tanınan kişisel ilişki süresinde ortak çocukları fiilen görme olanağını bulamayacağı açıktır. Öyleyse baba ile ortak çocuklar arasında babanın Ağustos ayında kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebi de gözetilerek daha uygun bir zaman dilimini kapsayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu nedenle, davacı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 18.09.2019 tarih ve 2019/4713 esas ve 2019/8891 karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kişisel ilişkiye yönelik kısmının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/597 ESAS 2021/189 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk Fatoş Naz'ın velayetinin babaya verildiğini, çocukla düzenlenen kişisel ilişkinin yeterli olmadığı gibi kişisel ilişki günlerinde de çocuğu görmesinin davalı tarafından engellendiğini belirterek kişisel ilişkinin genişletilerek yeniden düzenlenmesini talep etmiştir....

      SAVUNMA: Davalı verdiği cevap dilekçesinde özetle, davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, boşanma dosyasında kişisel ilişkinin düzenlendiğini, bu kararın üzerinden üç yıldan fazla süre geçmesine rağmen 2016 yılı Eylül ayı hariç çocuk ile kişisel ilişki için çaba gösterilmediğini, kasım ayında ve sömestr tatilinde çocuğu görmesi gerekmesine rağmen çocuğunun anne sevgisinden mahrum kalmaması için eylül ayında görüşmelerine müsaade ettiğini, iki gün kaldıktan sonra çocuğun isteği üzerine gidip çocuğu annesinden aldığını, çocuğun annesi ile görüşmek istemediğini, görüşmelerini engelleme veya kısıtlamasının söz konusu olmadığını, mahkeme aksi kanaatte olur ise kişisel ilişkinin davacının çocuğu bizzat gelip götürmesi şeklinde kurulmasını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarihli anne ile kişisel ilişkinin kaldırılmasına dair kararın ibrazı sonucunda icra müdürlüğünce infazın yapılmadığı ve anne tarafından bu işlemin iptali için icra mahkemesine başvurulduğu, ilk derece mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verildiğinden alacaklı anne tarafından takip başlatılmasının kötü niyetli olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, davacının ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, bölge adliye mahkemesince çocukla şahsi ilişkinin kaldırılmasına ilişkin hukuki tasarruf konu olarak “Aile Hukuku” kitabında yer alsa da, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayıp sonuçları itibariyle çocukla anne-baba arasındaki ilişkiyi düzenlemekle, boşanma ilamının fer’i niteliğinde olmayıp infazı için kesinleşmesine gerek olmadığından takip konusu ilamın çocukla şahsi ilişkiyi düzenleyen kısmı Kayseri Aile Mahkemesi kararı ile ortadan kaldırıldığından...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı baba tarafından ikame edilen, ortak çocuk Asya ile anne arasında mevcut olan kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir....

          Taraflar arasındaki çocukla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile ortak çocukla anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir....

            velayeti kendisine bırakılan ortak çocuk 02.01.2008 doğumlu Mustafa Selim ile davalı baba arasında büyükbaba refakatinde kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek uzman ve polis refakatinde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu