Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL, MERA SINIRLANDIRILMASI KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 86 ve 95 parsel sayılı 563.553.95 ve 2.574.537.25 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 101 ada 86 sayılı parsel devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına, 101 ada 95 sayılı parsel ise mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ...Köyü Tüzel Kişiliği, 101 ada 95 sayılı parsel ile 101 ada 86 sayılı parselin kendi köylerine ait mera olduğu iddiasına dayanarak dava konusu yerlerin kendi köylerinin merası olarak tespit edilmesini istemiştir....

    CEVAP Davalı baba vekili cevap dilekçesinde; annenin anlaşmalı boşanma kararını çocukla kurulan kişisel ilişki yönünden istinafa götürdüğünü ve akabinde de istinafından feragat ettiğini, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin 10.02.2022 tarihinde kesinleştiğini, kişisel ilişkinin kesinleşmesinden oniki gün sonra da işbu davanın açıldığını, annenin epilepsi hastası olması ve ilaçlar kullanması nedeniyle çocuğu emzirmediğini, çocuğun beslenmesi ve bakımının baba ve onun ailesi tarafından da sağlanabileceğini ve iki haftada bir kurulan kişisel ilişkinin anne ile çocuk arasındaki bağı kesintiye uğratmadığını iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun huzurunun kişisel ilişki nedeniyle tehlikeye girdiğinin dosya kapsamındaki uzman raporları ve tanık beyanlarıyla kanıtlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişkinin kaldırılmaması yönünden, davalı tarafından ise; kişisel ilişkinin kısıtlanması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, taraflar arasında görülen kişisel ilşkinin kaldırılması ya da kısıtlanması davasının yapılan muhakemesi sonucunda, velayetleri babada olan 2006 ve 2011 doğumlu ortak çocuklar.....anne ile kişisel ilişkilerinin kısıtlanmasına karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, dinlenilen tanık beyanları ve sosyal inceleme raporu ile davacının iddialarını detaylandırmadığı bu sebeple kişisel ilişkinin kaldırılması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddine, çocuklar ile baba arasındaki ilişkinin yatılı olmayacak şekilde sınırlandırılmasına, davacı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davalı baba tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. Maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkindir ve bu tür davalar bir çekişmesiz yargı işidir. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak basit yargılama usulü uygulanır (HMK m.385/1)....

            Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davalı annenin ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik harcı verilerek açılmış bir davası (TMK m.327 vd.) bulunmamaktadır. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26). Mahkemece kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik bir dava olmadığı halde ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

              Kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin alınan sosyal inceleme raporu yetersizdir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m.5) anne ve babanın barınma ve yaşama koşullarını, çocukla anne arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olup olmadığını ve kişisel ilişkinin şekli ve süresini değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle kişisel ilişki yönünden karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının müşterek çocuk ile davalı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalı T3 istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 3....

              çocuğun fiziksel gelişimini olumsuz etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle uygun olmadığını, müvekkilinin Manisa Kula'da, davalının ise Giresun'da görev yaptığını, aralarında 1000 km. gibi uzak bir mesafe bulunduğu, bu sebeple kişisel ilişkinin yeniden güncellenmesinin zorunlu hale geldiğini belirterek, çocuğun menfaatine en uygun olacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....

              olması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek, yatılı olmayacak şekilde büyük ölçüde azaltılmasına, davalı ile müşterek çocuklar Lina Tuana ile Batın Haktan arasındaki kişisel ilişkinin, çocukların üstün yararı gözetilerek kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek davalı ile müşterek çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin büyük ölçüde azaltılmasına, yatılı ilişkinin kurulmamasına ve kişisel ilişkinin bir uzman veya müvekkili nezaretinde kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK m. 182/2). Anne öldüğüne göre, büyükbaba ve anneanne torunları ile kişisel ilişki kurulmasını istemekte haklıdırlar. Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada delil de yoktur. Bu sebeple davacılar ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması isabetli ise de; kişisel ilişki çocuğun menfaatine uygun şekilde düzenlenmelidir....

                UYAP Entegrasyonu