Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenlerle, her ne kadar davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamış ise de; baba ile çocuk arasında babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı da olacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, kişisel ilişkinin kademeli olarak kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan; Dosya kapsamından, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmış ise de; Serik Aile Mahkemesinin 2020/254 esas ve 2020/229 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulması diğer ebeveyni tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Bu sebeple, davacı kadın kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açmakta haklıdır....

teslim alınabildiğini,çocuğun da annesi ile görüşmek istemediğini,korktuğunu,şiddet uyguladığını ve kendisini karanlık bir odaya kilitlediğini ceza verdiğini tanımadığı kişilerle ya da yalnız bırakıp tatile gittiğini anlattığını,kişisel ilişkinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesine-davalı ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin refakatçı eşliğinde yapılmasına uygun olacak şekilde karar verilmesine-kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını ya da tümden kaldırılmasını"talep ve dava etmiştir....

Taraflar anlaşarak boşanmışlar, velayet davacıya bırakılmış, davalının çocukla kişisel ilişkisi tarafların anlaşmalarına uygun olarak boşanma kararında gösterildiği şekilde düzenlenmiştir. Bu karar 06.05.2014 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 05.06.2014 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilmemiş, boşanma tarihindeki şartlarda bir değişiklik ileri sürülmemiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep bulunmamaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.01.2016 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar anlaşarak boşanmışlar, velayet davacıya bırakılmış, davalının çocukla kişisel ilişkisi de tarafların anlaşmalarına uygun olarak boşanma kararında gösterildiği şekilde düzenlenmiştir. Bu karar 15.12.2014 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 07.01.2015 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilmemiş, boşanma tarihindeki şartlarda bir değişiklik ileri sürülmemiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep bulunmamaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin reddine dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Tarafların boşanmalarına dair ilamda baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, müşterek çocukların üstün yararlarına uygun olmadığı gibi, onların okul ve günlük yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecek niteliktedir....

        Mahkemece kişisel ilişkinin düzenlenmesine yönelik bir dava olmadığı halde ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin düzenlenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2016 (Çrş.) .......

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Bu tatmin duygusu ile çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek, çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından, velayet talebinin reddi, kişisel ilişki süresinin kısaltılan bölümleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı anne tarafından ise, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilerek, “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir...

              Somut olayda; baba ile çocuklar arasında kişisel ilişkinin düzenlendiği Sinop Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2008/397 Esas 2008/371 Karar sayılı ilamı ile; çocuklar ile baba arasında "3 ayda bir 3. ayın son haftası ve her yıl Temmuz ayında 20 gün" şeklinde kişisel ilişki kurulduğu, bu kişisel ilişkinin infazda tereddüt doğuracak nitelikte olduğu, müşterek çocukların 2005 ve 2008 doğumlu oldukları, müşterek çocukların yaşı, ilk derece mahkemesince aldırılan uzman raporu dikkate alındığında; ilk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinde ve kişisel ilişki sürelerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

              DAVA Davacı baba vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma kararında ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü saat 18.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 18.00'a kadar, her yıl babalar günü saat 10.00'dan aynı gün 18.00'a kadar ve her yıl temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan onuncu günü saat 18.00'a kadar kişisel ilişki kurulduğunu, kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu, baba ile çocuğun farklı şehirlerde yaşadıklarını, babanın asker olup doğu görevine gitme durumunun olacağını, bu nedenle hafta sonları kurulan kişisel ilişkinin cuma gününden başlamasının daha uygun olacağını, yazın 10 gün kurulan kişisel ilişkinin az olduğunu, okula giden çocuk için yarıyıl tatilinde de kişisel ilişki kurulmasını talep ettiklerini ve annenin kişisel ilişkiye engel olduğunu, çocuğu görüştürmek istemediğini iddia ederek kişisel...

                UYAP Entegrasyonu